UNRWA'ya finansmanı kesen ülkelere tepki: 'Dehşet verici, insanlık dışı'

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Callamard, "UNRWA'nın 30 bin kişilik personelinden 12 çalışanla ilgili iddialar üzerine böyle bir adım atılmış olması özellikle dehşet verici" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Christian Lindmeier, DSÖ'nün bağışçılara, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA), finansal desteği askıya almamaları yönündeki çağrısını yineledi. İsrail, UNRWA'nın bazı personellerinin 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarına karıştığını iddia ediyor. 

'BU TARTIŞMA DİKKATLERİ DAĞITIYOR'

AA'nın aktardığına göre, bu tartışmaların Gazze'de yaşanan gerçeklerle ilgili dikkatleri dağıttığını söyleyen Lindmeier, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında, değerlendirmelerde bulundu. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'un, UNRWA'ya yönelik finansal desteğin askıya alınmaması yönündeki çağrısını yineleyen Lindmeier, "Şu andaki tartışma, Gazze'de her gün, her saat ve her dakika yaşanan gerçeklerle ilgili dikkatleri dağıtıyor" dedi.

Gazze'de yaklaşık 27 bin kişinin öldürüldüğünü ve bunların yüzde 70'inin kadın ve çocuk olduğunu hatırlatan Lindmeier, Gazze halkının temiz suya, gıdaya ve barınacak bir yere ulaşamadığını vurguladı. Lindmeier, UNRWA'nın, sağlık sektörü de dahil Gazze halkına hayati destek sağladığını dile getirdi.,

'ZALİM KARARDAN GERİ DÖNÜLSÜN'

Uluslararası Af Örgütü de (Amnesty International), bazı ülkelerin "finansal desteği askıya alma yönündeki zalim kararını geri alması" gerektiğini bildirdi. İngiltere merkezli örgütten yapılan açıklamada, UNRWA'ya sağlanan finansal desteğin askıya alınmasının, işgal altındaki Gazze Şeridi'ndeki iki milyondan fazla mülteci için "yıkıcı darbe" olacağı belirtildi.

Açıklamada, ülkelere UNRWA'ya sağlanan finansal desteği askıya alma yönündeki zalim kararından geri dönme ve kuruma sağlanan fonları askıya almaktan kaçınma çağrısı yapıldı.

'DEHŞET VERİCİ, İNSANLIK DIŞI'

Açıklamada değerlendirmelerine de yer verilen Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, şunları kaydetti:

"Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) Gazze'deki Filistinlilerin hayatta kalmasının risk altında olduğu sonucuna varmasından sadece birkaç gün sonra, bazı hükümetlerin halihazırda soykırım ve tasarlanmış kıtlık riskiyle karşı karşıya olan iki milyon Filistinlinin daha fazla acı çekmesine neden olacak kararlar alması son derece şok edici, hatta insanlık dışıdır. UNRWA'nın 30 bin kişilik personelinden 12 çalışanla ilgili iddialar üzerine böyle bir adım atılmış olması özellikle dehşet verici."

Bazı UNRWA personeline yönelik iddiaların bağımsız şekilde soruşturulması gerektiğini aktaran Callamard, aleyhinde yeterli kabul edilebilir delil bulunan herkesin adil şekilde yargılanması gerektiğini vurguladı.

'BAHANE OLARAK KULLANILMAMALI'

Agnes Callamard, ancak birkaç kişinin yaptığı iddia edilen eylemlerin, "toplu cezalandırma" anlamına gelebilecek şekilde hayat kurtaran yardımların kesilmesi için "bahane olarak kullanılmaması" gerektiğinin altını çizdi. Callamard, "UAD'nin kararını ve mahkemenin Gazze Şeridi'ndeki feci insani durumun daha da kötüye gitme riski taşıdığı tespitini dikkate almak yerine, aralarında ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Avustralya ve Fransa'nın da bulunduğu kilit devletlerin Gazze'deki sivillere yardım sağlayan ana kuruluşa yönelik fonları kesmesi utanç verici" ifadeleri kullandı.

'ÇİFTE STANDARDIN BARİZ ÖRNEĞİ'

Callamard, soykırımın ve telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesinde kilit adım olarak, İsrail'in Gazze'deki Filistinli sivillere insani yardım sağlanması için acil ve etkili tedbirler alınmasını emreden tedbirler dahil UAD tedbirlerinin uygulanmasını sağlamanın "tüm devletlerin açık görevi" olduğunu vurguladı.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Callamard, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İddialar üzerine UNRWA'ya yapılan fonları keseceklerini açıklayan hükümetlerden bazıları, bu silahların savaş suçları ve ciddi insan hakları ihlalleri işlemek için kullanıldığına dair çok sayıda kanıta rağmen, İsrail güçlerini silahlandırmaya devam etmiştir. Halen soruşturulmakta olan iddialara dayanarak insani yardım fonlarını dondurmak için acele ederken, İsrail ordusuna verilen desteği askıya almayı düşünmeyi bile reddetmek çifte standardın bariz örneğidir."

Callamard, devletlerin, UNRWA fonlarını askıya almak yerine, İsrail ve Filistinli silahlı gruplara silah transferini durdurmak için çalışması ve yıkıcı acıların hafifletilmesine yardımcı olmak için acil ve sürekli ateşkes ile tam insani erişim için baskı yapması gerektiğini vurguladı.

AP VEKİLLERİNDEN AVRUPA BİRLİĞİ'NE TEPKİ

İrlandalı Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri Mick Wallace, Clare Daly ve Grace O'Sullivan ise, Avrupa Birliği'nin (AB) UNRWA'ya sağlanan finansal desteğin devamını, BM tarafından başlatılan soruşturmanın sonuçlarına göre değerlendireceğine ilişkin kararını eleştirdi. AP Üyesi Wallace, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bazı ülkelerin, UNRWA'ya finansal desteği kesmesinin yanlış bir karar olduğunu belirterek, "Onlar sadece İsrail'in soykırımına desteğini gösteriyor. Apartheid İsrail rejimi, Filistinlilerin açlıktan ölmesini istiyor ve bu ülkeler, onların açlıktan ölmesine izin vermekten memnun" ifadesini kullandı.

Daly, X paylaşımında, AB'nin kararının "zararlı ve çarpıtılmış" olduğunu vurgulayarak, "AB'nin bugün aldığı karar, milyonlarca insanın hayatının bağlı olduğu BM organına karşı, Batılı devletler ve İsrail'in koordineli saldırısının parçası olan hukuku saldırı aracı olarak kullanma eylemidir" değerlendirmesinde bulundu. UNRWA'nın acilen finansmana ihtiyacı olduğuna işaret eden Daly, bağış yapma çağrısında bulundu.

O'Sullivan ise sosyal medya paylaşımında, UNRWA'ya mali yardımın askıya alınmasını eleştirerek, "Gazze'deki UNRWA'ya yönelik insani yardım fonunun askıya alınmasına yönelik her türlü karar, vicdansızlıktır ve toplu cezalandırmayla eşdeğerdir" ifadesini kullandı.

AB Komisyonu, UNRWA'ya sağlanan finansal desteğin devamını, BM tarafından başlatılan soruşturmanın sonuçları ve atılacak adımlar ışığında değerlendireceğini bildirmişti. Yapılan açıklamada Komisyonun, kurumun AB tarafından atanacak bağımsız dış uzmanlarca denetimi kabul etmesini, özellikle personelinin terörist faaliyetlere olası katılımını önlemek için gereken kontrol sistemlerine odaklanılmasını beklediği, en kısa zamanda bütün UNRWA personeli hakkında saldırılara katılmadıklarını doğrulamak için bir inceleme başlatılması gerektiği belirtilmişti.

SON DURUM NE?

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail yetkililerinin UNRWA personelinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti. UNRWA da İsrail'in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı. Cumartesi günü Guterres, UNRWA'dan dokuz personelin görevden alındığını, birinin öldüğünü ve haklarında suçlamalarda bulunulan son iki kişinin kimliğini tespit etmeye çalıştıklarını söyledi.

Almanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Finlandiya, Avustralya, İngiltere, Hollanda, ABD, Fransa, Avusturya, Japonya ve Estonya UNRWA'ya yönelik finansal desteğini geçici süreyle durdurma kararı aldıklarını açıklamıştı. Öte yandan, Norveç, İrlanda ve İspanya UNRWA’ya desteğini sürdüreceğini duyurmuştu. (DIŞ HABERLER)