Urfa’da bir evin bahçesinde 12 bin yıllık figürler bulundu

Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesine bağlı Sayburç Mahallesi’nde bir evin altında ve bahçesinde yapılan kazılarda Neolitik Çağ’a ait olduğu tahmin edilen figürler bulundu.

Urfa'da kazı yapılan alan
Google Haberlere Abone ol

Fatma Keber

URFA – Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesine bağlı Sayburç Mahallesi’nde bir evin altında ve bahçesinde yapılan kazılar mayıs ayından beri devam ediyor. Kazı Başkanı Doç. Dr. Eylem Özdoğan, kazılar sırasında ikonografisi ve mimarisiyle 12 bin yıllık olduğu tahmin edilen figürler bulunduğunu söyledi. Alandaki ilk bulgular, avcı-toplayıcı toplulukların tarım ve hayvancılığa geçtiği döneme yani Neolitik Çağ’a işaret ediyor.

EV KONUSUNDA YETKİLİLERLE HENÜZ UZLAŞMA SAĞLANAMADI

Kazı çalışmalarının devam ettiği Sayburç Mahallesi’nde ortaya çıkarılan ören yerinin 12 yıl önce köylüler tarafından fark edildiği ancak köylülerin evlerini kaybetme korkusundan olayı yıllarca gizledikleri ortaya çıktı. Mahallenin sit alanı ilan edilmesinden sonra Sayburç’ta barınamayacakları kaygısı taşıyan İbrahim Yoğunburç "Yetkililere söyledik, ‘burada ev yapın, bize ev tahsis edin’ ama henüz uzlaşma sağlanamadı. Atalarımız yüz yıllarca burada yaşadı. Biz buraları nasıl bırakalım? Evimizin avlusu mahalle ortasına dönüşmüş durumda, ne yapacağımızı bilmiyoruz, biz nerede yaşayacağız? Bunların çözülmesi gerekir" diye konuştu. Yoğunburç “Bu tarihi yerleri 12 yıl önce ahır yaparken bulmuştuk, evlerimizi kaybetmemek için yıllarca gizledik bu durumu. Bir dostumuza güvendik, gösterdik. Keşke kırsaydık, evimizden olmazdık” ifadelerini kullandı.

KÖYLÜLER EVLERİNİ KAYBETME KORKUSUYLA TARİHİ GİZLİYOR

Abdülaziz Yoğunburç ise yüzlerce yıldır Sayburç’ta yaşadıklarını ifade ederek mezarlarının taşınmak istendiğini söyledi. Abdülaziz Yoğunburç “Evimizin hemen yakınında mezarlık var. Kazı Başkanı Eylem Hanım, bize ‘artık ölülerinizi başka yere alın, biz orayı kazacağız' deyince donduk. Neler oluyor? Bizim yüzlerce yıllık evimiz, hayatımız ne olacak, güvencemiz yok mu? Tarihsel keşifler önemlidir elbette ama bizim yaşamımız, geçmişimiz ve geleceğimiz ne olacak?‘’ diyerek kaygılarını dile getirdi. İsmini paylaşmak istemeyen başka bir köylü ise “Sayburç’taki birçok yerde benzer yapılar var. İnsanlar evlerini kaybetmemek için gizliyor. Burada toprağa kazmayı vursanız tarihi yapılar çıkar. Bir ay süren kazı çalışmalarında ortaya çıkanlar, daha önce bulduklarımızın üçte biri bile değil. Sayburç’ta her evin altında tarih var ama insanlar evlerinden, mülklerinden olmamak için bu tarihi gizliyor. Belki siz yeni haberdar oldunuz bu yapılardan fakat her evin altında buna benzer yerler yıllardır biliniyor. Çok fazla tarihi eser de tahrip edildi. Köylülerin bir şekilde ikna edilmesi, onlara güvence sunulması gerekiyor ki, onlar da bulduklarını yetkililere göstersin” dedi.

‘SONUCA ULAŞMAK İÇİN ZAMANA İHTİYAÇ VAR’

Kazı Başkanı Doç. Dr. Eylem Özdoğan ise önceliklerinin yöredeki insanlar olduğunu belirterek çalışmalar hakkında şu değerlendirmelerde

Kazı sırasında bulunan figürlerden biri.

bulundu: "Çoğu zaman çalıştığımız yerlerde köylülerle toplantılar yapıyor, bir araya geliyoruz ve yaptığımız kazılar hakkında bilgi veriyoruz. Trakya’da senelerdir bu şekilde çalışıyoruz, Sayburç’da da bu şekilde olacak. İnsanlar endişeleniyor, ben onlara ‘endişelenmeyin'den fazla bir şey diyemiyorum. Süreç başlasın, bir görelim, uzmanlar gelsin, onlarla görüşülsün, belki de çok memnun olacaklar.” 

‘GÖBEKLİTEPE İLE ÇAĞDAŞ OLABİLİR’

Henüz kamulaştırma sürecinin başlamadığını vurgulayan Özdoğan, Sayburç’taki arkeolojik çalışmaların sonuçlarına dair değerlendirme yapmak için erken olduğunu belirtti. Özdoğan, "Bölge hâlâ araştırılıyor. Yerleşim alanlarının sayısı çoğalabilir. Çünkü çok küçük alanda çok sayıda yerleşmenin olduğunu görüyoruz. Bunların hepsi kazılacak diye bir şey de yok. Bunların bir kısmı kazılır. Bu çalışmaların da bir sonuca ulaşması için biraz zamana ihtiyaç var. Kazı dediğimiz şey, arkeolojik araştırma dediğimiz şey, kazdım, buldum denilecek bir şey değildir. Siz kazarsınız, oradan bulunan malzemelerin incelenmesi gerekir” dedi. Bu aşamada sadece genel çıkarımlarda bulunabileceklerini söyleyen Özdoğan, kazı alanının Göbeklitepe ile benzerlikler taşıdığını ifade etti. Eylem Özdoğan konuyla ilgili, “Henüz radyokarbon analizi yapmadık, belki tarihler çağdaş çıkmayacak. Kazdığımız bu kısım ile çağdaş olabilir ama kazılar ilerledikçe daha eski ya da daha geç tabakalara ulaşabiliriz” dedi.