Urfa’da elektrik sorunu neden çözülemiyor?
Urfa’da köylüler her yıl, elektrik kesintileri nedeniyle mağdur olduklarını belirterek eylem yapıyor. Soruna yıllardır neden kesin bir çözüm bulunamadığını konunun taraflarına sorduk.
Fatma Keber
URFA - Urfa’da yıllardır bitmeyen ve çözüme kavuşturulamayan sorunların başında elektrik kesintileri yer alıyor. Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) kesintileri nedeniyle Mardin, Diyarbakır, Batman gibi şehirlerde sorunlar yaşanırken, Urfa’daki kesintiler beraberinde suya erişimi imkansız hale getiriyor.
Urfa’da çiftçilik yaparak geçimini sağlayan köylülerin çoğu, elektrik kesintilerinden dolayı tarlasını sulayamıyor, hayvanları susuz kalıyor… Tıbbi cihazlara bağlı hastalar, sıcaktan korunmak için klimaya muhtaç olan yaşlılar hayati tehlike yaşıyor. Söz konusu soruna ilişkin DEDAŞ, ödenmeyen faturaları, kaçak kullanımı ve enerjinin yazın bölgeye yetmediğini gerekçe gösterirken köylüler ise DEDAŞ’ın kendilerini cezalandırdığını iddia ediyor.
Sorunun temel kaynağı ve çözümün ne olabileceği konusunda kentteki siyasiler, STK temsilcileri ve tüketicilerle konuştuk.
‘HAK İHLALİDİR’
CHP Urfa Milletvekili Mahmut Tanal, elektrik kesintilerinin yarattığı sonuçları hak ihlali olarak değerlendiriyor. Elektriğin sadece bir aydınlatma hizmeti olmadığını anımsatan Tanal, “Elektrik hem iletişimdir hem medeniyettir uygarlık ölçüsüdür” şeklinde ifade ediyor.
Tanal, Urfa’da elektrik enerjisi ile su çekilen pek çok köy olduğunu hatırlatarak bu köylerde elektriğin yanı sıra suya erişimin de kesildiğine dikkat çekiyor: “İçme suyu bir yaşam hakkıdır. Burada yaşam hakkı ihlal ediliyor. Yani elektrik tek başına her şeye yansıyor. Hayatın her tarafına yansıyor” diyor.
Urfa’daki yüksek hava sıcaklıklarını anımsatan Tanal, halkın neden bu sorunla karşı karşıya olduğuna ilişkin DEDAŞ’ın borcu olanların elektriği yerine tüm köyün, mahallenin elektriğini kestiğini belirtiyor. Tanal, sözlerine şöyle devam ediyor: “Toplu olarak hattı kesiyorlar. Türkiye'nin hiçbir tarafında böyle yapmıyorlar. Çiftçiler bu yüzden mağdur oluyor. Aslında elektriğin kesilmesi ve ürünlerin yanması ile Türkiye ekonomisi baltalanıyor. Bu, milli servettir. Ekonomik anlamda bize yıkıntı getiriyor. Bu gerekçelerden dolayı köylüler, mahkemelere tedbirli olarak dava açarsa elektriği kesilenlerin elektriği açılır.”
‘URFALILAR AK PARTİ’YE KIRMIZI KART GÖSTERSE BU SORUN ÇÖZÜLÜR’
Sorunun çözümüne ilişkin önerilerini sıralayan Tanal, “Tüm kamu binalarının üzerine ve kıraç alanlara güneş panelleri kurulmalı. Su kanalları var, barajın kenarları üzerinde güneş panelleri kurulabilir. Çiftçiye ücretsiz elektrik verilirse bu sorun çözülür” diyor.
Öte yandan Tanal, iktidarın sorunun çözümüne ilişkin bir yaklaşımı olmadığını vurgulayarak şunları söylüyor: “Seçim öncesi ne dediler? Dediler ki, ‘Hasılat döneminde size elektrik faturası göndermeyeceğiz, hasılatlarınızı kaldıracaksınız, paraya çevirdikten sonra ödeme yapacaksınız’ Yani bu vaatlerini yerine getirmediler.”
Elektrik kesintisi sorunlarının temelinde GAP projesinin bitmemesinin yatığını söyleyen Tanal, “GAP’ı bitirmiyorlar. Çünkü iktidarın tercihi bu yönde. Yani ‘Nasıl olsa Urfalı bize destek veriyor’ diyorlar. AK Parti, Urfalıyı cepte keklik görüyor. Urfalılar, barışçıl bir şekilde, demokratik haklarını kullanarak ‘22 yıldır iktidardasın, 22 yıldır Urfa’da elektrik sorunu var; ya çöz, çözmüyorsan sana oy yok’ dese, kırmızı kart gösterse bu sorun çözülür” diye konuşuyor.
‘İKİ TARAF DA BİRBİRİNDEN RAZI DEĞİL, SORUN BU’
AK Parti Urfa İl Başkanvekili Cuma Ağaç ise, “Elektik arızalarının önüne geçilmesi ve daha kaliteli hizmet” diyerek özelleştirmeyi savunuyor. Türkiye’nin pek çok bölgesinde elektrik sorunu yaşandığını belirten Ağaç, “Her şey elektrik ile çalışıyor, sadece köydeki sulama değil, fabrikalar gibi elektriğin daha önemli olduğu yerler var. Urfa'da ise iki tarafta da sorun var. Hem tüketici tarafında sorun var hem üretici tarafında sıkıntı var. İki taraf da birbirinden razı değil. Yani alan da satan da razı olmayınca sıkıntı çıkıyor” diyor.
AK Parti Urfa Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın seçim döneminde Urfalılara bu konuda hitap ettiğini hatırlatan Ağaç, “Bozdağ, ‘Bu konuya içinizden biri olarak bakıyorum, sorunu iyi görüyorum. Ben bu sorunu masaya yatıracağım, seçimden sonra’ demişti. Bu tabii, 3-5 günde çözülecek bir sorun değil, bütün ayrıntılarıyla milletvekillerimiz ile beraber masaya yatırılacak bu konu” diye konuşuyor.
‘BOZDAĞ’IN DAĞLARI GES İLE DOLDURMAK GİBİ BİR PROJESİ VAR’
Ağaç, Bozdağ’ın Urfa'nın güneş enerjisi santrali merkezi olması için çabaladığını da sözlerine ekleyerek şöyle devam ediyor: “Bozdağ’ın dağları GES (Güneş Enerjisi Sistemleri) ile doldurmak gibi bir projesi var. Tabi DEDAŞ’ın, tüketici hakları bakımından disipline edilmesi lazım. Çiftçilerimiz olsun, fabrikalar olsun, evde kullanan vatandaşlarımız olsun, bunlar müşteridir ve müşteri ile olan ilişkilerde bir eksiklik varsa bunların giderilmesi lazım.”
Sorunların çözüleceğine dair inançları olduğunu kaydeden Ağaç, “Sulamadan dolayı elektrik borçlarına hükümetimiz faizsiz kredi imkanı sundu. Bundan yararlananlar oldu, halen bundan yararlanmayanlar hatta başvurmayanlar var. Daha önceden de başka yerlere borcu olanlar, kredi çekememiş olabilir yoksa hükümet faizsiz kredi kapısını açtı. Halen de geçerli bu uygulama” diye konuşuyor.
‘ÖZELLEŞTİKTEN SONRA MUHATTAP BULUNAMIYOR’
MHP Urfa Milletvekili İbrahim Özyavuz ise sorunları şöyle sıralıyor: "Sağlıklı elektrik verilemiyor. Çiftçiler, belgeye itiraz ediyor ama muhatap bulamıyor. Bunu defalarca ilettik ama maalesef bugüne kadar hiçbir şey değişmedi. Yaz sezonunda içme suyu bile elektriğe bağlı, dolayısıyla DEDAŞ arıza ekipleri yetişemiyor. Vatandaş DEDAŞ’a ulaşamıyor, bizlere yöneliyor. Viranşehir, Ceylanpınar tarafında çok sıkıntı var, buralarda sulama ile ilgili büyük sıkıntılar var.”
Özyavuz, bu konuyu en fazla gündeme getirenlerden biri olduğunu belirtirken, “Maalesef insanları kurtaracak bir çözüm yapılamadı. DEDAŞ özelleştikten sonra muhatap bulanamıyor. Devlete daha çabuk ulaşılıyordu. Vatandaşlar itiraz ediyor ama şirket cevap vermiyor” diyor.
Özyavuz da Bekir Bozdağ’ın konuyla ilgili vaatlerini hatırlatıyor ve şunları söylüyor: “Bunlar, kolay işler değil. En önemli sorun, yaz sezondayız kavurucu sıcaklar var, insanların hastası var, yaşlısı var, çocuklar var. İçme suyunda, aydınlatmada çok büyük problemler var. Yeterli elektrik verilmediği için vatandaş DEDAŞ ile karşı karşıya kalıyor. Bu devlete de sirayet ediyor. Bu defa güvenlik sorunu olmaya başlıyor. Devletin askeri de polisi de bu işle uğraşıyor. Hiçbir yerde olmayan sorunlar bizim bölgemizde yaşanıyor. Devlet bu işi gözden geçirecek ya da sözleşmeyi feshedecek ‘Bu işi yapamıyorsun, ben yapacağım’ diyecek.”
DEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ: KAÇAK KULLANIM YÜKSEK, ÖDEME ALIŞKANLIĞI DÜŞÜK
DEDAŞ Genel Müdürü Yaşar Arvas ise Urfa’da toplam 13.2 milyar TL alacağın bulunduğunu ve bu borcun 3.5 milyar TL’lik kısmının Viranşehir’deki aboneler tarafından oluşturulduğunu belirtti.
Arvas, kaçak kullanıma ilişkin; “Hizmet bölgesinde yüzde 80’lere varan kayıp-kaçak oranını 10 yılda AR-GE çalışmaları ile geçtiğimiz yılsonu itibarıyla yüzde 43'e indirmeyi başardı. Özellikle tarımsal alanlarda kaçak oranı yüksekken, borç ödeme alışkanlığı çok düşük” diye konuşuyor.
Arvas 13.2 milyar TL’lik borcun 10.5 milyar TL’sinin tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu söyleyerek ekliyor: “5 bin tarımsal sulama abonesinin yüzde 50’i borçlu durumda.”
Arvas, “Elde ettiğimiz verilere göre bölgede binin üzerinde, her biri 250 haneyi besleyen kaçak trafo bulunuyor. Mücadelemiz, abonelerin enerji tedarik ihtiyaçlarını karşılamak ve aynı zamanda kayıp-kaçak durumunu kontrol altına almak… Ayrıca ülkemizin yüz akı olan GAP projesi kapsamında bulunan ve DSİ tarafından tamamlanan sulama kanallarına su verilmesi durumunda, elektrik ihtiyacının azalacağını ve sorunun kendiliğinden çözüleceğini de düşünüyoruz.”
‘ESKİDEN DEVLETE BAĞLIYDI, DEVLET VATANDAŞA TÖLERANS TANIYORDU’
Akçakale Ziraat Odası Başkanı Selahattin Yılmaz, çiftçiler açısından yaşanan sorunları şöyle anlatıyor: “Kesinti çok, elektrik pahalı. Geçen sene buğdayı 8 bin TL’ye sattık, bugün ise 7 bin TL’ye… Bu çiftçi nasıl kazanacak, nasıl ödeyecek bu faturaları? Elektrik çok pahalı. Harran'da elektrik özelleştirildikten sonra fiyatlar yükseldi. Daha önce devletin malıydı, vatandaşlara tolerans tanınıyordu.”
Büyük bir krizle karşı karşıya olduklarını söyleyen Yılmaz, “Şu anda çiftçilik ölmüş, millet perişan. Çiftçinin ödemeleri, çekleri duruyor. Devlet çiftçiyi desteklerse bu sorun çözülür. Bu yıl güzel bir şey yaptılar; 2023'ün yüzde 50'sini devlet ödeyecek ama sadece birliklerinkini ödeyecek. Misal benim tarlam birliğin dışında ise yüzde 50 indirimden faydalanamıyorum. Sadece birliklere mahsus bir şey bu ama bu olay genelde yapılsa çok daha güzel olur” diyor. Yılmaz, sorunun çözümünün devletten geçtiğini şu şekilde ifade ediyor: “Ya devlet çiftçiyi desteklemeli ya da eski sisteme dönülmeli. Özelleştirmeden çıkılmalı.”