Urfa'da tamamlanmadan açılan sulama projesi 6 köyü bataklığa çevirdi
Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi nedeniyle 6 köy ve etrafındaki tarım arazileri bataklığa dönüştü. Bazı köylerde okul, cami, mezarlıklar ve evler sular altında kaldı.
Fatma Keber
URFA - Urfa’nın Suruç ilçesine bağlı Küçükköprü, Eskice, Küçüksergen, Büyüksergen, Ekili ve Pınarbaşı köyleri, 2014’te tamamlanmadan açılan Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi nedeniyle bataklığa dönmüş durumda.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı kapsamında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 2010 yılında yapımına başlanan, Suruç Ovası’nda 950 bin 970 dönüm zirai araziye su sağlaması hedeflenen Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi, 2014 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı.
Ancak proje nedeniyle köylüler, beş yıldır yerleşim yerlerini ve tarım arazilerini su bastığını belirterek yetkililerden yardım istedi.
‘SU TAHLİYE KANALLARI YETERSİZ KALINCA SU SEVİYESİ YÜKSELİYOR’
Söz konusu proje nedeniyle altı köyde okul, cami, mezarlıklar ile kimi evler sular altında kalmış durumda. DSİ yetkilileri köylülere yaptıkları bilgilendirmede, suyun kanalların alt zeminindeki fay kısımlarından sızma yaparak geldiğini bildirdi.
Büyüksergen Köyü Muhtarı Ayaf Çakır, tahliye kanallarının yetersizliğine dikkat çekerek “Ekili tarlalarımız sular altında kaldı. Çiftçilerin ekinleri mahvoldu. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Halimiz ortada, perişan haldeyiz. Yapılan kanallar yeterince derin ve geniş olarak yapılmamış. Yetkililerden yardım bekliyoruz” diye konuştu.
‘ÖLÜLERİMİZİ GÖMEMEYECEK HALE GELDİK’
Beş yıldır köylülerin bu sorunla boğuştuğunu söyleyen Çakır projeden önce her şeyin normal olduğunu anlattı. Çakır, evlerin sular altında kalmaya ve yıkılmaya başladığını ifade etti. Çakır yaşananları şöyle anlattı:
“Birden her yerden su çıkmaya başladı ve su seviyesi her geçen gün yükseldi. Yetkililere haber verdik. DSİ geldi, bir iki drenaj kanalı açtı ama bu yeterli olmadı. Su, her şeyi önüne katmaya başladı. Okulumuz, camimiz şu an kullanılamaz durumda. Mezarlığımızın her yerinden su çıkıyor. Ölülerimizi artık gömemeyecek hale geldik.”
‘KÖYÜN YARISI GİTTİ’
Kendisiyle beraber diğer beş köy muhtarı ve köylülerle çalmadıkları kapı bırakmadıklarını aktaran Çakır, “Altı köy ve 6 bin dönüm tarla şu an sular altında. DSİ her seferinde gelip bir kanal açıp gidiyor ama bu yeterli olmuyor. Köyde haşereler çıktı. Köyün her yerinden yılan fışkırıyor. İnsanlar yazları sıtmaya yakalanıyor. Hastaneye giden köylülere sıtma teşhisi konuluyor ya da haşere sokması nedeniyle oluşan hastalıklar olduğu söyleniyor. Köyde 100 haneydik şimdi 50 hane kaldık” dedi.
Büyüksergen köyünden Fevzi Binici ise bu durum karşısında kimsenin seslerini duymadığından yakındı. Binici, “Ölülerimizi mezara gömmeye götürüyoruz, daha bir kürek vurmadan su çıkıyor. Ölülerimizi mecburen o suyun içine gömüp üstünü çamurla bir şekilde kapatmaya çalışıyoruz” diye anlattı.
‘ÇOCUKLAR OKULA GİDEMİYOR’
Muhtarın eşi Nahide Çakır da su getirileceği vaadiyle açılan proje sonrası yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti: “Köyümüz göl olmuş, sandal olsa içinde gezerler, çocuklar okula gidemiyor. Evimiz yıkıldı, mezarlarımız su altında, okul yıkıldı diye çocuklar da okula gidemiyor. Fıstık ağaçlarımız, tarlalarımız mahvoldu. Her yer kamış ve su dolu.”
DSİ: ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR AMA NASIL SONUÇLANACAĞINI TAHMİN EDEMİYORUZ
DSİ ise şimdiye kadar sorunun çözümü için çalışma başlattıklarını ve sorunu çözeceklerine dair açıklamalar yaptı ancak sorun çözülmüş değil. Konuya ilişkin görüştüğümüz DSİ yetkilileri, Suruç Ovası’ndaki su tahliye sorunu ile ilgili drenaj kanal çalışmasının başladığını, bahsi geçen yerlerde suların tahliyesi için köprü seviyelerinin düşürüleceğini aktardı. Fakat “her taraftan su çıktığı için çalışmaların nasıl sonuçlanacağını tahmin edemediklerini” de sözlerine ekledi.