Utku Çakırözer: AB ile yeni sayfa derneklerde kayyım düzeniyle açılmaz
Terörle mücadele gerekçesiyle açılan soruşturmalarda dernek yöneticilerinin mahkeme kararı olmadan İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasına olanak sağlayan kanun teklifine CHP'li Utku Çakırözer'den tepki geldi: "AB ile yeni sayfa derneklerde kayyım düzeniyle açılmaz... Sivil toplumun faaliyetlerini kısıtlayarak, hak ihlalleri gizlenerek dünyayla ilişkilerimiz düzelmez, dış politikada, diplomaside başarı sağlanmaz.”
ANKARA - "Terörle mücadele" gerekçesiyle açılan soruşturmalarda, mahkeme kararı olmaksızın dernek yöneticilerinin İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasını içeren kanun teklifi TBMM'de tartışılıyor. "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi" ile getirilmek istenen düzenlemenin derneklere kayyım atanmasının önünü açacağını belirten CHP'li Utku Çakırözer, "AB ile yeni sayfa kayyım düzeni ile açılamaz" dedi.
KAYYIM MADDELERİ GERİ ÇEKİLSİN
TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer, kanun teklifindeki, terörle mücadele gerekçesiyle açılan soruşturmalarda, mahkeme kararı olmaksızın dernek yöneticilerinin İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasının ve yerlerine kayyım atanmasının önünü açan maddelerin tekliften çekilmesi çağrısında bulundu. Türkiye’nin dış politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çakırözer, ülkenin içindeki demokrasi ve hukukun üstünlüğü egemenliğinin, uluslararası ilişkilerde de başarının temel teminatı olduğunu söyledi.
KAYYIM DÜZENİYLE YENİ SAYFA AÇILMAZ
Sivil toplumun faaliyetleri kısıtlanarak, hak ihlalleri gizlenerek ülkede reformdan bahsedilemeyeceğini belirten Çakırözer, “Son beş yıldır, hep Aralık ayında, Ocak ayında ‘Gelecek yıl AB yılı, gelecek yıl reform yılı’ deniliyor. Ama bakıyoruz Meclis’e sivil toplumun faaliyetlerini kısıtlayacak düzenlemeler getiriliyor. Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifinde amacıyla hiç ilgisi olmadığı hâlde mevcut dernek ve vakıfların yardım toplama faaliyetlerine ve örgütlenme özgürlüğüne ciddi kısıtlamalar getiriliyor. Terörle mücadele gerekçesiyle açılan soruşturmalarda, mahkeme kararı olmaksızın dernek yöneticilerinin İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınması, yerlerine kayyum atanmasının önü açılıyor” dedi.
“Bir yandan Cumhurbaşkanı ‘Hukukta reform’ diyecek, ‘Yerimiz Avrupa'dır.’ diyecek; ‘AB ile yeni sayfa açıyoruz’ diyeceğiz ama diğer tarafta, Anayasa'ya aykırı, demokrasimizi daha da geriye götürecek kanunları bu Meclisten çıkaracağız” diyen Çakırözer, derneklere kayyım düzenlemesi yapılarak AB ile yeni sayfaların açılamayacağını dile getirdi.
'İHD, ÇYDD, MAZLUM DER KARŞIYSA BU YASAYI GERİ ÇEKİN'
Sivil toplum örgütleri ile derneklerin getirilen düzenlemeye karşı olduklarını söyleyen Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye'de yüzlerce dernek ayakta. İnsan Hakları Derneği ayakta, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ayakta, Mazlum Der ayakta. Eğer bu teklif yasalaşırsa başta insan hakları dernekleri olmak üzere, kadın hakları, mülteci hakları, çocuk, gençlik hakları alanında faaliyet gösteren dernek ve vakıflar, çeşitli hukuk dernekleri, sosyal mücadele yürüten dernekler ile sosyal yardım için fon kaynakları kullanan dernekler, hemşeri dernekleri, spor kulüpleri, farklı inanç gruplarının dernek ve vakıflarının tümü tek imzayla kapatılma riskiyle karşı karşıya olacak, sivil toplum alanı daraltılacak. Sivil toplumun faaliyetlerini kısıtlayarak, hak ihlalleri gizlenerek dünyayla ilişkilerimiz düzelmez, dış politikada, diplomaside başarı sağlanmaz.”
'ANTİDEMOKRATİK DÜZENLEMELER SİVİL TOPLUMU GELİŞTİRMEZ'
Çakırözer, kanundaki sivil toplumun faaliyetlerini kısıtlayacak maddelerin tekliften geri çekilmesi çağrısında bulunarak, “Antidemokratik düzenlemelerin getirilmesi, gerçekten Türkiye'de sivil toplumun, dernekçiliğin gelişmesi açısından zararlı sonuçlar doğuracaktır. Yol yakınken gelin hak ve özgürlükleri kısıtlayacak düzenlemeleri bu kanun teklifinden çıkaralım. Bu kanunun sivil toplum alanını daraltacak bu ayıplı maddelerini mutlaka geri çekilmelidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve diğer konulardaki kararlarına Türkiye olarak uymalıyız” dedi. (DUVAR)