‘Uzaktan eğitimin bir dönem daha sürdürülmesi mümkün değil’
‘Tam kapanma’ sonrası okulların yüz yüze eğitime başlayıp başlamayacağı belirsizliğini koruyor. Hem uzmanlar hem de veliler öğretmenlerin aşılanmasını ve yüz yüze eğitimin başlamasını talep ediyor.
ANKARA - Korona virüsü salgınının başından bu yana milyonlarca öğrenci yüz yüze eğitim yapamadı. Uzaktan eğitimde yaşanan eşitsizliklerin süreç içerisinde giderilemediğini belirten uzmanlar, eğitim emekçilerinin korona aşılarının bir an önce yapılarak yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini ifade ediyor. Çocukların hem psikolojik hem de sosyolojik kayıplar yaşadığını belirten velilere göre ise bir dönem daha uzaktan eğitimin sürdürülmesi mümkün değil.
OKULLARIN AKIBETİ BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 9, 10 ve 11’inci sınıflarda ikinci dönemde her dersten tek sınav yapılacağını ve öğrencilere sınava girip girmeme konusunda tercih hakkı tanınacağını duyurdu. Okulların 17 Mayıs’ta sona ermesi beklenen ‘tam kapanma’nın ardından tekrar yüz yüze eğitime başlayıp başlamayacağı ise belirsizliğini koruyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamalarına bakıldığında, okulların açılacağı tarihle ilgili 17 Mayıs'tan sonra vakaların durumuna göre bir karar alınacağı sonucu çıkıyor.
ÖĞRETMENLERİN NE KADARININ AŞILANDIĞI BİLİNMİYOR
Hijyen, her okulda sağlık çalışanı, ulaşımın planlanması gibi önlemler alınarak yüz yüze eğitime başlamasını talep eden Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul’a göre mayıs ayının ortası itibarıyla kaç öğretmenin aşılandığı da bilinmiyor.
Sayıları 1 milyon 2 bini geçen öğretmenin aşılanmasının toplum sağlığı açısından önem teşkil ettiğini ve bir an önce aşılamanın yapılarak yüz yüze eğitime başlanması gerektiğini belirten Kurul, “Biz sadece aşılamayla da sınırlı sürecin idame edilmesi gerektiğini düşünmüyoruz. Eğer bazı günlerde uzaktan eğitime devam edilecekse dijital eşitsizlikleri azaltan çalışmaların da bir an önce yapılması gerekiyor. Okullarımızda düzenli test talep ediyoruz. Bu sayede hem vaka izlem çalışmalarını titiz bir şekilde tutmak hem de vaka varsa orada yakalamak ve bulaşın önüne geçilmesini talep ediyoruz” dedi.
‘BELİRSİZLİK GÜVENSİZLİĞİ DE ARTTIRIYOR’
17 Mayıs itibarıyla son bulması beklenen ‘tam kapanma’ sürecinin ardından okulların durumunun ne olacağına yönelik açıklama yapılmamasının hem veliler hem öğrenciler hem de eğitim emekçileri açısından olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyleyen Kurul şunları söyledi:
“Bu belirsizlik bir yandan da güvensizliği arttırıyor. İktidarın bu süreci yönetemediğine dair kaygıları arttırıyor. Güvensiz ortamda insanlar tepkisizleşiyor ve nerede ne yapacağını bilemiyor. Önümüzdeki hafta öğretmenlerin haftada kaç gün okula gidecekleri, aşı olup olmayacakları, dersler uzaktan yapıldığında öğrencilerinin önemli bir oranının karşılarında olup olmayacağını bilmemeleri öfke ve kaygı yaratıyor. Önümüzü görebilmeliyiz. Geçen iki haftadaki vaka eğrisine bakarak önümüzdeki hafta ne yapılacağına illa Kabine mi karar vermek zorunda? Bunun kriterlerini Bilim Kurulu üzerinden, Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden yürütmek bu denli zor olmamalı.”
‘MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA EYLÜL İÇİN İKİ AŞAMALI GÖREV DÜŞÜYOR’
Haziran ayı içerisinde yüz yüze lise ve üniversiteye giriş sınavlarının yapılmasına, uzaktan eğitim sürecinde açığa çıkan eşitsizlikler nedeniyle karşı olduklarını belirten Eğitim- Sen Başkanı Kurul’a göre, bu sınavlar büyük bir öğrenci grubunun adil bir şekilde giremeyeceği sınavlar olarak karşımızda duruyor.
Yaz ayları boyunca uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler başta olmak üzere telafi eğitimlerinin planlanması gerektiğini belirten Kurul, gelecek eğitim yılına dair hazırlıkların da iki aşamalı olarak bugünden organize edilmesi gerektiğini belirtti ve şöyle devam etti:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu süreçte ek bir bütçe çıkartarak yeni derslik inşası ve yeni öğretmen istihdamını eylül ayına kadar sağlaması gerekiyor. Pandeminin durumuna göre eylül ayı içerisinde yüz yüze eğitim koşullarının yaratılması gerekiyor. Fakat pandemi yeniden zirve yapar, bu yaratılamazsa hali hazırda öğrencilerin yaşadığı dijital eşitsizliklerin giderilmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na önümüzdeki eylül ayına kadar iki aşamalı görev düşüyor. Bakanlık bugünden, pandemideki gelişmelere göre olumsuz bir durum açığa çıkarsa dijital eşitsizlikleri ortadan kaldırıp uzaktan eğitimin koşullarını hazırlamalı. Asıl olarak talep ettiğimiz ise yüz yüze eğitimin koşullarını yaratmaktır. Yüz yüze eğitim için de derslikleri seyreltmek ve kalabalık okullar sorununu çözmek gerekiyor. Maske ve diğer gereksinimler için de adımların bu süreç içerisinde eksiksiz atılması gerekiyor.“
‘VELİLERİN KAFALARI KARIŞIK’
Eğitim alanında yaşanan sorunlara itiraz eden ve çözüm bekleyen bir diğer grup ise veliler. Salgının başından bu yana dernek olarak yüz yüze eğitim taraftarı olduklarını belirten Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Başkanı İlknur Kaya Bahadır’a göre velilerin kaygıları gerekli açıklamalar yöneticiler tarafından yapılmadığı için oldukça yüksek. Bahadır, “Velilerin kaygılarının yüksek olduğu dönemde çocuklarının okula gitmemesi talebi oldu ama ortam sakinleştiği zaman mutlaka okullara gidilmesi eğilimi açığa çıktı. Neredeyse iki yıl oldu. Bu çok uzun bir süre. Bütün bu süreçten hem çocuklar hem de veliler çok bunaldı. Bu yüzden velilerin büyük kesimi bir an önce okulların açılmasını talep ediyorlar. 17 Mayıs’tan sonra açılıp haziran ortası gibi kapanacak bir eğitimin faydası olmayacağını da düşünenler de var. Bu yüzden velilerin kafaları karışık” dedi.
‘ÖĞRETMENLERİN KAÇININ AŞILANDIĞINI BİLMİYORUZ’
“Bakanlık 15-16 Mayıs’taki sayılara bakıp ona göre açacağız diyor ama hala sayıların kaç olursa açılacağına dair, hangi önlemlerin alındığına dair herhangi bir açıklama yok. Biz veliler olarak öğretmenlerin ne kadarının aşılandığını bilmiyoruz. Açıklamalar yapılmadığı için veliler de ‘herhalde bu yıl da geçti’ diye düşünüyor. Bir an önce gerekli açıklamaları yapılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullanan İlknur Kaya Bahadır, şöyle devam etti:
‘UZAKTAN EĞİTİMİN BİR DÖNEM DAHA SÜRDÜRÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
"Haziran ayında lise ve üniversite sınavlarının yüz yüze yapılmasından, çocuklarının korona virüsüne yakalanma riskinden dolayı kaygılıyız. Bakanlığın ciddi bir planlama yaparak yaz aylarında telafi eğitimlerini hayata geçirmesi gerekiyor.
Gerekli önlemler alınarak ağustos itibarıyla okulların yüz yüze eğitime başlaması gerekiyor. Çocuklar hem psikolojik hem de sosyal açıdan zor durumda. Uzaktan eğitimin bir dönem daha sürdürülmesi mümkün değil. Böyle bir gerçeklik yok. Herkes çok bunalmış durumda. Bir yıl daha çocuklar online eğitime devam ederse olumsuz sonuçlar çok daha açığa çıkar. Çok hızlı bir şekilde aşılama yapılarak, hastalığı minimuma indirecek önlemlerin alınması, ilk elden okulların açılması ve yüz yüze eğitimin başlaması gerekiyor. Bu çocukların bazı bilgileri öğrenememesiyle ilgili bir mesele değil. Çok ciddi sosyolojik etkileri var. Okul terkleri söz konusu. Bunun çocuk işçiliği, erken yaşta evlilik gibi olumsuz toplumsal sonuçları var. Çok boyutlu bir sorunla yüz yüzeyiz ve bunu çözebilmenin tek yolu hızlı bir şekilde 1 Ağustos itibariyle yüz yüze eğitimin başlatılmasıdır.”