Uzman Psikolog Özcan: Kadına şiddet yapısal düzeylerin bir sonucu

Klinik Psikolog Özcan kadına şiddete ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Ataerkinin görüldüğü toplumlarda, kadın ve erkekler arasındaki 'eşitsiz güç' inancı, şiddetin en önemli nedenleri arasında" dedi.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Klinik Psikolog Aleyna Damla Özcan, kadına yönelik şiddetin kadınlarda bıraktığı etkilere ve kadına şiddetin kökenine yönelik açıklamalarda bulundu. 

Özcan, şiddet gören bir kadında görülebilecek durumları, şöyle anlattı: "Şiddetin türü her ne olursa olsun korku, kafa karışıklığı, öfke, uyuşma ve daha birçok duygu karmaşası sürece eşlik eder. Hatta kadınların bazıları, şiddete uğradığı için suçluluk ve utanç duygularını hissedebilir. Sosyal izolasyon, keyif alınan şeylere yönelik ilgi kaybı, düşük benlik algısı ise kadına yönelik şiddet sonucunda sıklıkla karşımıza çıkan semptomlar arasında yer alıyor. Travma sonrası stres bozukluğu (TSBB), depresyon, kaygı bozuklukları ile alkol ve madde kullanım bozukluğu, şiddetin ardından kadınların yaşantısına dahil olabilen diğer ruhsal bozukluklardır. Korkutucu ve şok edici bir olayın ardından, travma sonrası stres bozukluğunda kişi kolayca irkilebilir, ani öfke patlamaları yaşayabilir ve uyumakta güçlük çekebilir. Hatta zaman zaman kişilerin, olay ile ilişkili ya da olaydan bağımsız bazı sahneleri hatırlamakta güçlük çektiğine de rastlayabiliriz.”

Öte yandan kadına şiddeti tek başına ve bireysel bir sorun olarak değerlendirmenin yanlış olacağının altını çizen Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ataerkilliğin izlerinin var olduğu toplumlarda, kadın ve erkekler arasındaki ‘eşitsiz güç’ veya güç üstünlüğü inancı, kadına yönelik şiddetin önemli nedenleri arasında. Dolayısı ile şiddetin nedenlerini sadece bireysel düzey çerçevesinde ele almak doğru olmayacaktır. Şiddet, yapısal düzeylerin bir sonucu olarak da varlığını sürdürüyor."