Uzmanından o kente '1943' uyarısı: Olasılık yükseliyor
Prof. Dr. Bilgehan, Kastamonu'da 1943'te yaşanan depreme dikkat çekerek uyardı: '1943'te çok büyük bir deprem olmuş. Zaman arttıkça buna benzer bir depremi yaşama olasılığımız da yükseliyor.'
DUVAR - Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilgehan, Kastamonu'da 1943 yılında yaşanan depreme işaret ederek, "Zaman arttıkça buna benzer bir depremi yaşama olasılığımız da yükseliyor demektir." dedi.
Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda 1-7 Mart Deprem Haftası etkinlikleri kapsamında "Kastamonu'nun Depremselliği ve Kuzey Anadolu Fay Hattı" konulu konferans düzenlendi.
Depremle ilgili araştırma ve çalışmalar gerçekleştiren Prof. Dr. Mahmut Bilgehan, konferansta yaptığı konuşmada, merkez üssü Marmara olan bir deprem beklediklerini söyledi.
AA'nın haberine göre Marmara'da olacak depremin birçok kenti etkileyeceğini anlatan Bilgehan, "Belki de Kastamonu'daki binaları yıkacaktır. Tıpkı 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde olduğu gibi. Merkez üssü Kahramanmaraş'tı ama en çok etkilenin il Hatay oldu" diye konuştu.
Kastamonu'nun deprem bölgesinde yer aldığını belirten Bilgehan, şöyle devam etti:
"Dünyanın en aktif faylarından bir tanesi olan Kuzey Anadolu Fay Hattı, Kastamonu'da şehir merkezimizin 35 kilometre güneyinden geçmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Kastamonu için önemli bir tehdit kaynağı oluşturmaktadır. Bu fay üzerinde meydana gelen 26 Kasım 1943 yılında Tosya-Ladik depremi Kastamonu'yu önemli ölçüde etkilemiştir. 1943 yılında çok büyük bir deprem olmuş. Zaman arttıkça buna benzer bir depremi yaşama olasılığımız da yükseliyor demektir. Kastamonu da Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi yüksek deprem riski altındadır. Zaten artık Türkiye'de deprem riski sıfır olan hiçbir yer kalmadı. Artık her yer deprem bölgesidir. Bazı ölü faylar var, bakıyorsunuz diriliyor. Bir bakıyorsunuz bu faylar deprem üretmeye başlıyor. O yüzden Türkiye'nin her tarafı deprem riski bölgesinde yer alıyor."
Depremin afet değil, bir doğa olayı olduğunu ifade eden Bilgehan, binaların depremi afete dönüştürdüğünü anlattı.
Yapılan çalışmaların yeni depremlerde can kayıplarını önleme açısından faydalı olacağını vurgulayan Bilgehan, "Dönüştürülen sadece bir bina, kurtarılan yüzlerce can demek. Yıkılma ihtimali yüksek olan binaları dönüştürdüğümüz zaman hazırlıklı olacağımızı söyleyebilirim. Yeni yapılan binaların yönetmeliğe, denetime uygun yapılması gerekiyor. Mevcut binaların ise depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.