Vakıf akademisyenlerinden Temmuz eylemi hazırlığı
DİSK’e bağlı Sosyal –İş Sendikası’nca düzenlenen forumda, vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin sorunları tartışıldı. Temmuz ayına dönük olarak gündemde olan asgari ücret ve emekli maaşlarının yanı sıra vakıf akademisyenlerinin de başta ücret, iş güvencesi ve mesai olmak üzere birçok sorunuyla ilgili bir dizi etkinlik yapması kararlaştırıldı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Sosyal – İş Sendikası, önceki gün (11 Mayıs 2024) vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerle ilgili bir forum düzenledi. Kadıköy’deki Eğitim-Sen 2. Nolu Şube’de düzenlenen foruma, İstanbul’daki çeşitli vakıf üniversitesinde çalışan eğitim ve bilim emekçileri katıldı.
Forumu, Sosyal-İş Sendikası İstanbul Şubesi Vakıf Üniversiteleri Komisyonu temsilcisi Emre Kırmızıtaş yönetti. Toplantıda, temmuz ayında asgari ücret ve emekli maaşlarının durumunun gündemde olduğuna dikkat çekilerek vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin de bu gündem bağlamında etkinlik ve eylem içinde bulunması gerektiği savunuldu.
SORUNLAR
Vakıf üniversitelerindeki belli başlı sorunlar şu başlıklar altında toplandı:
Ücret Sorunu: YÖK (Yüksek Öğretim Kurumu) yönetmeliği çerçevesinde, kamu üniversitesindeki ücret düzeyinin vakıf üniversitesindeki emsal akademik personele de aynen uygulanması gerektiği halde ücretlerin düşük ödendiği belirtildi.
Örneğin, araştırma görevlileri devlet üniversitelerinde Ocak 2024 itibariyle 48 bin lira maaş alırken vakıf üniversitelerindeki araştırma görevlilerinin ücretleri 35 ile 45 bin lira arasında değişiyor. Doktor öğretim üyesi düzeyinde de, kamu ve vakıf üniversiteleri arasında en az 5 bin liralık bir fark bulunuyor.
Mesai Sorunu: Vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin günlük 09.00 – 17.00 mesai saatlerine göre zorunlu hizmet görmesi öngörülmektedir. Kimi zaman fazla mesai yaptırıldığı, cumartesi günleri üniversitenin tanıtımı bağlamında çalıştırıldıkları halde herhangi ek bir ücret ödenmediği kaydedildi.
Yemek Sorunu: Yine vakıf üniversitelerinin büyük çoğunluğunda eğitim ve bilim emekçileri, öğle yemeklerini kendi parasıyla karşılıyor. Ücretsiz öğle yemeği veren üniversite sayısı son derece sınırlı bulunuyor. Ücretli öğle yemeğine bir de yol parası eklenince akademisyenler ekonomik yönden mağdur bir konuma düşüyor.
İş Yükü Sorunu: Özellikle vakıf üniversitelerinde çalışan araştırma görevlilerinin angarya düzeyinde fazlasıyla idari ve kırtasiye işlerle meşgul edildiği ifade edildi.
EKSİK MAAŞ
Kimi vakıf üniversitesi yönetimleri, YÖK’ün emsal kararını uygulamamak için akademisyenlere “Bir gün işe gelmeyin” diyerek kısmi zamanlı (part-time) uygulamasını gerekçe gösterip eksik maaş ödüyorlar.
Bu arada son günlerde YÖK talimatıyla akademisyenlerle ilgili güvenlik soruşturması yapılmasının da istendiği belirtildi. Güvencesiz çalışmanın yaygın oldu bu kurumlarda, profesör düzeyinde de olsa 09.00-17.00 mesaisini kabul etmeyen öğretim üyelerinin rahatlıkla işten çıkarıldığı ifade edildi.
Sorunlarla ilgili olarak “Yemek yok, yol yok, iş güvencesi yok, iş yükü çok” şeklinde bir sloganın da benimsenmesi gündeme geldi.
Sendikal örgütlenme alanında da, vakıf üniversitesi akademisyenlerinin giderek bu tür örgütlenmelere sıcak baktığı ortaya kondu.
EYLEM BİÇİMLERİ
Toplantıda, üniversitelerde temmuz ayında tanıtım günlerinin düzenlendiği, bu süreçte çocuklarıyla birlikte okullara gelen velilere bu sorunları anlatan etkinliklerin yapılması konusu üzerinde duruldu.
Yine bu eylemlilik sürecine dönük olarak ücret, mesai gibi iki, üç temel sorun başlığında öncelikle sosyal medyada bir imza kampanyasının düzenlenmesi önerisi yapıldı. Daha sonra kısa videolarla bu sorunların kamuoyuna aktarılması, ardından da temmuz ayındaki tanıtım günlerinde etkinlik düzenlenmesi gündeme getirildi.
Önümüzdeki hafta Vakıf Üniversiteleri Koordinasyonu’ndaki örgüt temsilcileriyle bu üniversitelerdeki öğretim üyelerinin katıldığı bir toplantı yapılacak. Toplantıda, eylem ve etkinlik biçimleri netleşecek.
Vakıf Üniversiteleri Koordinasyonu; Sosyal-İş Sendikası, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Özel Öğretmenler Sendikası ve KESK’e bağlı Eğitim-Sen 6. No.lu Şube’den oluşuyor.
Bu tür eylem ve etkinlikler sonucunda akademisyenler adına bir takım somut kazanımların elde edilmesiyle birlikte sendikal örgütlenmenin de hızlanacağı öngörüldü.