Van Gölü'nde güneşin kızıl kanatlı veda töreni
Van’da bir gün böyle battı. Çarpanak Adası’nın ardından, gökyüzünü kızıla boyayarak, dalgaların sesiyle, martıların kahkahalarıyla, usulca indi Van Denizi’nin mavisine.
VAN – Bir yaz akşamında, tam da sonbahara doğru… Güneş, Van Gölü'nün üzerinde yavaşça alçalırken, gökyüzü alev alev bir tuvale dönüşür. Binlerce yılın tanığı olan bu engin suyun yüzeyinde, renklerin dansı başlar.
Kızıllar, pembeler, turuncular ve morlar, gökyüzünü bir ressamın fırçasıymışçasına boyar. Ufuk çizgisinin bir karış üstüne biriken bulutlara yansıyan kızıllar, güneşe adeta bir kanat olur.
Van Gölü, Türkiye'nin en büyük gölü olmasının yanında, dünyanın da en büyük sodalı gölü olma özelliğini taşıyor. Binlerce yıl önce oluşan bu doğal harika, çevresindeki volkanik dağlarla birlikte adeta bir tablo güzelliğinde.
Van insanının ‘deniz’ dediği bu geniş ve derin su, martılar için de vazgeçilmez bir yaşam alanıdır. Gün batımıyla birlikte, gökyüzünde dans eden martılar, gölün bu büyülü atmosferine eşlik eder.