Van'da moloz yığınları arasında grev: Kazananlar mücadele edenlerdir
KESK üyesi kamu emekçileri, hükümetin zam teklifine karşı 1 günlük greve gitti. Van'da, polisin engellediği basın açıklaması lojman binasının yıkıldığı alanda yapıldı.
VAN - Toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde hükümetin verdiği teklife tepki gösteren kamu emekçileri, bugün iş bıraktı. Van’da bir araya gelen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu, grev kararını burada yaptıkları açıklamayla ilan etti.
Van’daki iş bırakma eylemi ve basın açıklamasının Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Ahmedê Xanî Parkı’nda gerçekleştirmesi planlanıyordu. Ancak burada basın açıklamasının yapılmasına polis tarafından izin verilmedi. Bunun üzerine kamu emekçileri, basın açıklamasını farklı bir alanda yapmak zorunda kaldı.
KESK Van Şubeler Platformu’nun karşısında yer alan ve daha önce Özel İdare Lojmanları olarak kullanılan binanın yıkıldığı alanda, moloz yığınları arasında gerçekleştirilen açıklama öncesinde davul-zurna eşliğinde halaylar çekildi.
'İKTİDARIN SEFALET KOŞULLARINI DAYATAN TİS TEKLİFİNE KARŞI G(Ö)REVDEYİZ'
KESK’in grevine Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Yeşil Sol Parti il ve ilçe örgütleri de destek verdi. Yeşil Sol Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar da basın açıklamasına katılan isimlerden oldu.
“Güvenceli iş, güvenli gelecek, insanca yaşayacak bir ücret için grevli toplu sözleşme” ve “İktidarın sefalet koşullarını dayatan TİS teklifine karşı g(ö)revdeyiz” yazılı pankartların arkasında gerçekleştirilen basın açıklamasını KESK Van Şubeler Platformu adına dönem sözcüsü Figen Çolakoğlu okudu.
Çolakoğlu, “Hak ve özgürlüklerine sahip çıkan kamu emekçileri olarak, KESK’liler olarak bugün Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda, sokaklardayız. Sadece kendimiz için değil, göz göre göre sefalete itilen, verdikleri emekler yok sayılan 12 milyon emeklinin hakkını da savunmak için, nitelikli ücretsiz kamu hizmeti hakkı yok sayılan bu ülkenin tüm insanları için grevdeyiz. Alanlarda omuz omuzayız” diyerek konuşmasına başladı.
'ŞAKA GİBİ AMA NE YAZIK Kİ GERÇEK'
Ülkede uzun süredir "gecenin karanlığının yaşandığını" belirten Çolakoğlu, “Ülkeyi yönetenler attıkları her adımda üzerimize çöken karanlığı daha da zifiri hale getirmeye çalışıyor. İki gün önce yine böyle bir adım atıldı. Hükümet 6 milyonu aşkın kamu emekçisi ve emekliye, bizlere toplu sözleşme teklifini açıkladı. Buna göre hükümet bizlere altışar aylık dilimler halinde 2024 yılı için yüzde 14+yüzde 9 maaş artışı, 2025 yılı için ise yüzde 6+yüzde 5 maaş artışı teklif etmiştir. Şaka gibi ama ne yazık ki gerçek. İktidar Merkez Bankası'nın hedeflediği, ama her zamanki gibi tutmayacağı bugünden belli olan enflasyon oranlarının bile altındaki teklifi ile hepimizle açıkça alay etmiştir” şeklinde konuştu.
'BİZLERİ BU KADAR AŞAĞILAYAN BİR TEKLİFİ REVİZE ETMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Hükümetin kendilerini yanılttığını ve bu kadarını kendilerinin de tahmin edemediklerini dile getiren Çolakoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı Temmuz 2023 itibari ile 38 bin TL’ye ulaşmıştır. Buna rağmen kamu işvereni iki gün önce açıkladığı teklifi ile mevcutta 22 bin TL olan eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının (15/1 hizmetli) tam iki yıl sonra 30 bin 425 TL olmasını vaat ediyor. Yine bugün 20 bin 350 TL olan bekar, en düşük kamu emekçisi maaşının ise iki yıl sonra 28 bin 145 TL olmasını vaat ediyor. Üstelik iki yıl sonrasına havale edilen bu rakamların içinde taban aylığımıza yansıtılmayan, dolayısıyla emekli aylıklarımıza yansıtılmayan ilave seyyanen ödenek tutarlarının olduğunu açıklıyor. Birileri ise çıkmış hâlâ ‘hükümetin teklifini revize etmesini bekliyoruz’ diye dem vuruyor. Bizleri bu kadar aşağılayan bir teklifi üç beş puan artırarak revize etmek mümkün değildir. İktidarın kendi enflasyon hedeflerinin bile altında kalan, TÜİK’in sanal rakamlarına dayalı bu teklif bizim için yok hükmündedir.”
'ENFLASYON HEDEFİ DAHA ŞİMDİDEN KÂĞIT ÜZERİNDE KALMIŞTIR'
KESK dışındaki diğer konfederasyonların yaşanan sorunları görmezden geldiğini ve hâlâ görmezden gelmeye devam ettiğini belirten Çolakoğlu, “Son bir ayda akaryakıt ve doğal gazda ÖTV artışı, hemen her şeyin KDV oranlarının artırılması, TL’nin döviz karşısında değer yitirmesi ile hızlanan zam kasırgası zincirleme bir şekilde iğneden ipliğe tüm ürünlere yansımaya devam ediyor. Bu durumda 2023 yılı için yüzde 58 olarak 'güncellenen' enflasyon hedefi daha şimdiden kâğıt üzerinde kalmıştır. Temmuz’da aldığımız maaş artışları bir ay geçmeden eridi” dedi.
'HANGİ SENDİKA ÜYESİ OLURSA OLSUN HERKESİ OMUZ OMUZA VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
Açıklamada tüm kamu çalışanlarına ve emeklilerine de seslenen Çolakoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Unutmayalım ki, mücadele edenler her zaman kazanamasa da kazananlar hep mücadele edenlerdir. Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden bu garabet sisteme karşı hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerini yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli istihdam demokratik bir çalışma yaşamı, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi için her adımda omuz omuza vermeye davet ediyoruz.”