Veli Ağbaba: Paralel dışişleri kuruyorlar
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Dışişlerini Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulmasıyla ilgili "Aslında paralel bir yapı kurulmaya çalışılıyor. Hangi tarikata, cemaate verilecek?" diye konuştu.
DUVAR - CHP Malatya Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyonu üyesi Veli Ağbaba, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde konuştu. Ağbaba, Dışişlerini Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulmasına dair Kanun Teklifi'ne ilişkin
,Ağbaba, şunları ifade etti.
“Burada adeta 'gölge dışişleri bakanlığı' kurulacak gibi bir durum var. Resmi uluslararası ilişkileri tesis ve yürütmekle görevli Dışişleri Bakanlığımıza sanki alternatif bir teşkilat kurulmaya çalışılıyor. Bu 'paralel' lafı, biliyorsunuz, size aittir. Bu paralel yapının başı da sizin eski hocanızdır, eski ortağınızdır. Ondan örnek almış olabilirsiniz ama kötü bir örnek. Aslında bir paralel yapı kurulmaya çalışılıyor. Bu paralel yapı kurulurken de -biraz önce de arkadaşlarımız ifade etti- bu kritik öneme sahip görevlere kimler atanacak? Geçmiş tecrübelere bakarak herhalde aynı şeyler olacak. Hangi tarikata verilecek, hangi cemaate verilecek? Bu soruları da sormak gerekiyor.
Cumhuriyet tarihinde olmayan ve başka ülkelerde olmayan da bir iş getiriyorsunuz. Paralel yapıdan bu kadar çektiğini iddia eden bir siyasetin de bunu yapmasına hakikaten hayret ediyoruz.
'VAKIF EMLAKÇILIK MI YAPACAK?'
Vakfın muhtelif finansal araçlar edinmesi, çeşitli ticari işletmelerle iştirakler kurması, dahası, Dışişleri Bakanlığına ait taşınmazlar üzerinde tasarruf sahibi olması öngörülüyor. Yani ne anlama geliyor resmen vakfı emlakçılık yapmaya yönlendiriyor. Yani emlakçılık mı yapacak dışişleri vakfı? Bu sorunun sorulması lazım. emlakçılık görevi mi?
Teklifte, 'Yurt içi ve yurt dışında emlakçılık ve inşaatçılık yapabilecek' deniliyor. Allah aşkına, Dışişleri Bakanlığının görevi bu mu, arsa peşinde koşmak mı? Yani bunu zaten sizde iyi yapan çok. Nerede rant var, nerede araziler kıymetli, bunu iyi biliyorsunuz zaten. Bir de Dışişleri Bakanlığını katmanızı doğrusu anlayabilmek mümkün değil.
'BAKANLIĞIN TEMAYÜLLERİNE VE KURUMSAL KÜLTÜRÜNE AYKIRI'
Yetki tanımlarında 'Eğitim kurumları açmak' diyor. Dışişleri Bakanlığının adını, itibarını, ciddiyetini tamamen yok edecek bir paralel yapı yaratılıyor. Dışişleri vakfına vakıf niteliği gereği birçok alanda vergi muafiyeti sağlanacak. Böylelikle kamu adına çalıştırılacağı iddia edilen bir yapı vergi kaçakçılığının aracı hâline getirilecek. Vakıf yönetiminde bir finans uzmanının yer alması mecburiyeti getiriyorsunuz. Amacı Dışişlerini güçlendirmek olan bir vakıf da finans uzmanının da amaca hizmet ettiği anlaşılıyor. Aslında bu, yapılmaya çalışılan işleri apaçık ortaya koyuyor. Dışişleri Bakanlığının temayüllerine ve kurumsal kültürüne aykırı. İktidara yakın grupların, isimlerin birtakım ticari faaliyet ve ilişkilerine paravan ve aracı olarak kullanmak için Dışişleri Bakanlığının yapılanmasını temelden değiştirmek için kurulduğu kanısındayız.
Dışişleri gibi köklü bir yapısı, geleneği olan bir teşkilatın bu şekilde ticari faaliyetler içinde adının alınması devlet geleneğimiz açısından kabul edilemez. Yurt dışındaki itibarımızın da sıfırlanması anlamına geliyor.
Kanun amacında bahsedilen Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerini güçlendirilmesi ile personelin temsil kabiliyeti yüksek ve donanımlı yetiştirilmesi, desteklenmesi... Hakikaten inandırıcılık sıfır. Yani Türkiye'de onlarca üniversite var, yüzlerce üniversite var; üniversitelerin bir taraftan içi boşaltılıyor, bir taraftan da kalifiye personel yetiştirmek için okullar kurulması söyleniyor. Dışişleri personel mülakatlarında neresi olduğunu hepimiz biliyoruz.
'250 YILLIK DIŞİŞLERİ TEŞKİLATINI İTİBARSIZLAŞTIRACAKLAR'
Dışişleri Bakanlığımız Sultan III. Selim döneminde temeli altına 250 yıllık köklü hariciye teşkilatıyla başlamıştır. Cumhuriyeti kuran, Türkiye'de 2 dünya savaşı ve soğuk savaşlar arasında ayakta tutmaya çalışan çok güçlü kadrolar yetişti ancak sizin Hükûmetiniz döneminde maalesef bu Dışişlerinin yapısı bozuldu. Nasıl büyükelçi atadığınızı hakikaten biliyoruz. Rüşvet alan büyükelçiler var, Mecliste bomba yağdıranların kardeşinin büyükelçi yapıldığı var, dil bilmeyen insanların büyükelçi yapıldığı var. Burada bir liyakatin aranmadığı gerçek.
Kanun teklifinde Yükseköğretim kurumları kurmak var. Yıllarca yurt dışında FETÖ'cülere okullar açtırdınız, desteklediniz, referans mektupları verdiniz. Bir zamanlar FETÖ'ye teslim etmiştiniz, şimdi sizin desteğinizle yurt dışında özel okullar açtılar hatta işi Afrika ülkelerinde özel büyükelçilikler açmaya kadar götürdüler. Ne zaman FETÖ'yle bozuştunuz, ardından Maarif Vakfı eliyle yurt dışında okullar açılmaya başlandı. Mademki bu Maarif Vakfını açtınız, Dışişleri vakfını niye açıyorsunuz "Dışişleri Bakanlığını destekleme" adı altında bir vakıf kurarak okullar açacaksınız, kendi ideolojik propagandanızla öğrenciler yetiştireceksiniz, sonra bu okuldan mezun olan öğrencileri Dışişlerine ve diğer kurumlara yerleştireceksiniz. Bunun amacı belli. Bu vakfın kurulması Dışişleri Bakanlığının güçlendirilmesi değil tam anlamıyla etkisizleştirilmesi, itibarının yok edilmesi anlamını taşıyor. Bakanlığa sürekli meslek dışı büyükelçi atamaları yapılması da zaten ortada. onlarca eski milletvekilinizi büyükelçi yaptınız, hiçbir Dışişleri deneyimi olmayan, dış politika deneyimi olmayan onlarca insan maalesef büyükelçi olarak atandı. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü bir Bakanlığının itibarı dış ülkeler nezdinde tamamen bitirilecek. Resmen bir FETÖ taklidi yapılıyor. Fikir babanızı da biliyoruz, yıllarca FETÖ'ye de paralel yapı kurması için destek verdiniz, şimdi gün oldu, gün geçti, aynı şeyleri tekrar yapmaya çalışıyorsunuz. Bu Dışişlerinin itibarını hiç kimse zedelememeli. Mutlaka liyakatli kadroların eskisi gibi iş başına gelmesi lazım.
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Geçmişte yapılan işlere bakınca burada bir iyi niyet sezmek mümkün değil Sayın Başkan. Geçmişteki atamalara baktığımız zaman bir liyakatin olacağını söylemek mümkün değil. Bu nedenle bu kanuna karşı olduğumuzu ifade ediyor, teşekkür ediyorum.”