Veyis Ateş: Paramount Otel'e Cihan Ekşioğlu'nun davetlisi olarak gittim
Peker ve Sezgin Baran Korkmaz'ın ifşaatının ardından Haber Türk'ten ayrılan Veyis Ateş, İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtladı: "Korkmaz'ın Paramount Otel'e Cihan Ekşioğlu'nun davetlisi olarak gittim."
DUVAR- Sedat Peker'in iddiaları ve 'Kara para aklama' soruşturması nedeniyle yurtdışına kaçan Sezgin Baran Korkmaz'ın ses kaydı ifşasından günler sonra Haber Türk'teki görevinden istifa eden Veyis Ateş, ilk kez konuştu. Sezgin Baran Korkmaz'ın Paramount Otel'inde ücretsiz kaldığı ortaya çıkan, Korkmaz'dan Türkiye'ye dönmesi karşılığında "başkasına iletilmek üzere" Korkmaz'dan 10 milyon euro istediği ortaya çıkan Ateş, Halk TV canlı yayınına katıldı. Gündem Özel programında gazeteci İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtlayan Veyis Ateş, "Sezgin Baran Korkmaz'ın Paramount Otel'e Cihan Ekşioğlu'nun davetlisi olarak gittim. Para ödemedim. Daha lükslerini de gördüm... Sezgin Baran Korkmaz'la da orada karşılaştım" dedi.
'MESAJINI SAYIN BAKANA İLETMEMİ İSTEDİ'
Daha sonra Sezgin Baran Korkmaz'la bir restoranda karşılaştığını ve selamlaştığını iddia eden Ateş, bir süre sonra Korkmaz'ın kendisini aradığını ve yardım istediğini iddia eden Veyis Ateş özetle şunları söyledi:
"(Sezgin Baran Korkmaz) Kasım-Aralık olabilir... Ben dedi çok mağdur edildim. Tarihini hatırlamıyorum, 5 Ocak olamaz. Ben aramadım, o aradı beni. 'Senden ricam, sayın bakan beni yanlış anlıyor, ben şöyle mağdur edildim, lütfen bu mesajımı iletir misin?' dedi. Ben 'Yarın gidebilirim, gittiğimde iletirim' dedim. İki üç hafta sonra gittiğimde 'Sayın bakan Sezgin Baran Korkmaz diye biri var, beni aradı' dedim. 'Keşke açmasaydın' dedi. Dedim 'Böyle böyle şeyler var, kesinlikle doğru değil' dedi.
Bunu kabul etmemin sebebi 'Çoluğum çocuğum burada, Türkiye'de, yalnız kaldım, yanlış anlaşıldım' dedi. Bu bana ulaşıyor. Şu bakanlıkta, şu tayinlerde bana telefon geliyormuş ya bana, çoluğum çocuğum var, insanlar bu tür durumlarda arayanlarda yardımcı olmaya çalışırım.
İsmail bilmiyorum neyden arandığını, mağduriyetini iletiyor bana, ben de iletiyorum. O beni arıyor, diyorum ki böyle böyle...
'10 MİLYON EURO İSTEMEDİM'
10 milyon avroluk bir talep aramızda geçmedi. İstemedim. Madem böyle bir telefon konuşmam var. Nerede? Diyelim ki 10 milyon euroyu ben istedim, ben 10 milyon euro'yu nereye saklayabilirim İsmail?
(İsmail Saymaz'ın 'doğru söylemiyorsun' diyerek konuşmayı dinlediğini belirtmesinin üzerine)
Bu adam bana diyor ki 'Bu memlekette lobiler var, klikler var...' Ne anlarsın? Devletin bakanı diyor ki konu kapalı, gelecek yargıya teslim olacak. Ben diyeceğim ki, lobiler klikler var gönder bana 10 milyon euro ben bu işi çözerim. Böyle bir konuşmamız yok.
(Saymaz'ın 'Ben bu konuşmayı dinledim. O da diyor ki 'samimiyetimi nasıl göstereceğim abi.' Sen de diyorsun ki 'Onlar da çok güçlü pozisyonda olduğu için olur mu olmaz mı sormadım' diyorsun. Ben dinledim. Sen bu görüşmeyi yapmışsın. Bunu nasıl açıklıyorsun?' sorusu üzerine)
10 milyon euro istemiş miyim, böyle bir kayıt var mı, ben kendi ellerimle götüreyim. Benim 7 aydan beri çıkmayan sesim, çıkmayan konuşmam, neresi önü, neresi arkası bilmediğim bir konuşma. Ben 10 milyon euro istemedim, böyle bir konuşma yapmadım...
Benim böyle bir görüşmem yok, bu adamın bana anlattığı dertleri var. O klik ve lobiler kimse diyorum İsmail, araştırılsın. 7 Ocak'ın bir hafta öncesinde, sonrasında benim konuştuğum klik, lobi, HTS kaydı kimse ortaya çıksın.
'BENZER HİKAYEYİ BALYOZ'DA, 17-25 ARALIK'TA GÖRMÜŞTÜK'
(Saymaz'ın "'Sizin adınıza konuştuğuma göre, hakemlik ve yöneticilik yaptığıma göre' diyorsun, kendini Korkmaz'a böyle tanıtıyorsun." sorusu üzerine)
Ben hiç SBK'yla konuşmadım, dertlerini anlatmadı demiyorum ki. Bu konuşmanın önü arkası nerede? Ben para istemedim. Birilerinin bir meblağ istediğinden de söz etmedim. Bir kişiyle konuştum. Devletin İçişleri Bakanı'na söyledim, 7 Ocak'ta Diyarbakır'da. Bu benzer hikayeleri biz Balyoz'da görmüştük, 17-25 Aralık'ta görmüştük. 40 yıl düşünsem başıma böyle birşey geleceği aklıma gelmezdi...
Diyelim ki nefsime yenik düştüm İsmail, 10 kusür trilyonu dedim ki gönder bana bir şekilde. Ben onu nereye teslim edebilirim İsmail? Devletin İçişleri Bakanı diyor ki 'Gelecek yargıya teslim olacak.' Ben kimim ki hangi yargı kliğini, hangi lobiyi bulabilirim ki bu işi 10 milyon euroya çözdürebilirim? Bu parayı nereye saklayabilirim?
'KORKMAZ 'BU MEVZULARA GİRMESİN' DİYE HABER GÖNDERDİ'
Bugün 14.30-15.00 gibi uyandım, telefonum çaldı, ismini vermeyeceğim. 'Ya bu şey beni aradı, Sezgin Baran Korkmaz beni aradı, eee, bu akşam şeye çıkacakmış, Halk TV'ye, bu mevzuları fazla dillendirmesin...' Kim söyledi söylemeyeceğim. Bugün niye bana sabah mesaj yolluyorsun?
'PEKER'LE YEMEK YEDİK'
Sedat Peker'le 2016-2017 yılı olabilir Kuruçeşme'de bir mekanda 4-5 kişi oturduk, yemek yedik, sohbet ettik. Ne siyaset konuştuk, ne iş konuştuk. Hayatımızda bir defa orada tanıştık. Ne bir selam aldık, ne bir selam gönderdik.
Sağlık Bakanlığı'na tıbbi cihaz sattığım iddiasıyla ilgili de suç duyurusunda bulunacağım. Bakanlıkta hangi ihaleye müdahale etmişim, yahut herhangi bir bakanlıkta hangi ihaleye müdahale etmişim, hangi devlet merciinden benim kasama para gelmiş pazartesi günü suç duyurusunda bulunmaya hazırım."
SEZGİN BARAN KORKMAZ YAYINA BAĞLANDI
Bu sırada Sezgin Baran Korkmaz yayına bağlandı ve şunları söyledi: "Veyis Ateş beni aradı, belli lobilerle görüştüğünü söyleyerek 10 milyon avro istedi. Veyis Ateş'in benle konuşmasını kanıtlayamazsam yarın uçak bileti alıp Türkiye'ye döneceğim.
Temiz insanları kirletmek için bu kadar mı çaba gösterilir ya? Bende kayıt olduğunu düşünmediği için başkalarını ona doğru çekmeye çalıştığı için ben Selivay'a dinlettim. Sevilay yönetimine söyleyecekti, bu adalet önünde hesap verene kadar konuşmayacaktım. Ben bunu kastetti demem, beyefendinin kendisi orada, gözlerinizin içine bakıp... Benim çocuğum 6 aydır tedavi göremiyor, yalan söylüyor, gözümün içine baka baka yalan söylüyor. Benden kimin için para istediğini onu açıklaması lazım. 20 sene de geçse 20 sene bunun mücadelesini vereceğim."
'SAYIN BAKAN BENİ ARADI HABER TÜRK'E ÇIKMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ'
Veyis Ateş, İsmail Saymaz'ın müdahalesiyle yayından ayrılan Korkmaz'ın ardından şöyle devam etti:
"Sizin arkadaşlarınız gözaltında mı hatırlamıyorum, beni ilk arayan siz misiniz Sezgin Bey? Avukatı mı beni aramış, benim sayın bakana, Habertürk gibi bir kurumla yollarımı ayırmama sebep olan hata... Bakan bana 'Sana anlattığı gibi değil o işler' dedikten sonra bunun arkadaşları mı şey yapılmış, ben avukatını mı aramışım, 10 milyon avro mu istemişim, 1 dolarını, 1 avro'sunu mu almışım? Az önce sana kaç TL'lik kirada oturduğumu, kaç paralık arabaya bindiğim, ne olduğunu, hepsini anlattım. Hepsi araştırılsın ki ben nasıl bir yalıda oturuyormuşum, nasıl bir harcamam varmış, nasıl bir para trafiği yönetiyormuşum...
Ya ne olduysa, ben İçişleri Bakanı'yla yayın yaptıktan sonra Sedat Peker yayına çıkıyor. Bu arada benim adım Veyis, Veysi değil. Salı günü grup toplantısında sayın Devlet Bahçeli 23 gündür bakanla ilgili bir açıklama yoktu, açıklama yapıyor, sayın Cumhurbaşkanı çarşamba açıklama yapıyor yanlış değildir. Çarşambadan itibaren ben Sedat Peker'in iddialarının arasında bulunuyorum.
Sayın Bakan beni aradı, ben Habertürk'e çıkmak istiyorum dedi. Türkiye'nin meşru hükümetinin İçişleri Bakanı üzerinden bu devletin Cumhurbaşkanı'na, hükümetine operasyon çekilirken bu organizasyonu ben yapmışım, eski hukukumuzdan dolayı beni aramış.
Erdal Aras, DYP İstanbul İl Yönetiminde beraber çalıştık. Erdal Aras da yönetimdeydi, yardımcısı değildim. Erdal Aras, biz yayın arasındayken 'insan da biraz bizden bahseder' diye şakalaştık. Erdal Aras, bu ülkenin meşru, aranmayan adamlarından biri. Peker'in adamı mı bilmiyorum. Ben bunu Sedat Peker'den öğrendim. O zaman telefon açtığında da bilmiyordum.
Türkiye'de aranan bir adamdan bahsediyoruz, 'Sezgin Baran Korkmaz) Türkiye'de aranan ve uluslararası bir krize sebep olan bir adamla muhatap olmak istemiyorum. Sorduğu soru, 10 milyon avro istemiş miyim. Gelsin Türk yargısına neyi verecekse versin, ondan sonra hep beraber görelim."
KORKMAZ TEKRAR YAYINA BAĞLANDI
Sezgin Baran Korkmaz tekrar yayına bağlandı ve şunları söyledi: "Lafı ağzıma tıkadınız, problem değil. Bu konunun dışına çıkmayacağıma söz verdim ama Veyis Ateş çok haklı, diyor ki neden bugüne kadar kaydı dinletmedi? İsmail Bey, kaydı siz hepiniz dinlediniz, Veyis Ateş gözünün içine bakıp yalan söylüyorsun... Ben 10 milyon avro vermedim. İstendi. Sen kendin dinledin ya. 10 milyon avro bir klik adına istedi, Veyis Bey, hakem olacağını söyledi, istedi... Veyis Bey Ankara'da bir görüşme yaptığını, hukuki problemi çözmek için değil, problemi yaratan klik ve lobi olduğunu, onlara 10 milyon avro vereceğini söyledi... Bende kayıt olduğunu düşünmediği için başkalarını ona doğru çekmeye çalıştığı için ben Selivay'a dinlettim. Sevilay yönetimine söyleyecekti, bu adalet önünde hesap verene kadar konuşmayacaktım. Ben bunu kastetti demem, beyefendinin kendisi orada, gözlerinizin içine bakıp... Benim çocuğum 6 aydır tedavi göremiyor aşağılık herif, yalan söylüyor, gözümün içine baka baka yalan söylüyor. Benden kimin için para istediğini onu açıklaması lazım. 20 sene de geçse 20 sene bunun mücadelesini vereceğim."
ATEŞ: BEKLİYORUZ KENDİSİNİ TÜRKİYE'YE
Veyis Ateş ise Korkmaz'a şöyle cevap verdi: "Bu tür sinir krizlerine giren insanların psikolojisini de seyircilerimizin takdirine bırakıyorum. Mutabık kaldığımız tek şey şu, hukuk önünde... Bekliyoruz kendisini Türkiye'ye, elinde bu kadar bilgisi belgesi varsa. Benim bir kliğim, bir lobim yok. Ben bir klik adına, bir klik adına 10 milyon avro, 10 milyon dolar, hiçbirini istemedim. Bunların bir lirasını, bir poundunu da almadım. Buradan da yargıya, yüce Türk adaletine sesleniyorum ki versin her şeyini, ben de gideyim ifade vereyim. Benim neyim var neyim yok araştırılsın, kamuoyu da bunu görsün.
Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı'nın, ki onlar saygılı olmamız gereken bakanlardır, benim onu korumama ihtiyacı mı var? Süleyman Soylu isminden bahsediyoruz.
Biz bugün bana az önce ağır hakaretler eden bu adamı iyilik meleği, çocuğunun sünnet töreninde çok güzel şeyler yapan, okullar yapan bir insandan, böyle küçük bir tanrıcık haşa kendisini yaratan, oluşturan, az önce bana hakaret eden, hakkımda iddialarda bulunan, bir ara 12 gazeteci vardı... Çok ilginç bir profili konuşuyoruz. Varsa bir derdin gel, Türk adaletine teslim ol.
'HDP'LİLERLE İLGİLİ AYNI GÖRÜŞTEYİM'
(Saymaz'ın "HDP'lileri yayına çıkarmayacağını söylemiştin. Bugün de aynı mı düşünüyorsun?" sorusu üzerine)
Bugün de HDP'liler konusunda aynı görüşteyim. Terörle arasına mesafe koymadıktan sonra söyledim. Didem de söyledi, ben söyledim, Mehmet Akif söyledi. O zamanlar inanılmaz bir saldırı geldi üstümüze, arkadaşlarımıza da koruma tahsis edildi. Bilmiyorsun ki İsmail başımıza ne geleceğini, kendini güvende hissetmek istiyorsun. O günlerde de Habertürk'ün kurumsal bir kararıydı, biz de üç ekran yüzü olarak duyurduk." (HABER MERKEZİ)