Volkan Demirel: Daha bu yolun başındayım, bir başarım yok
Hatayspor'un teknik direktörü Volkan Demirel, Galatasaray ile oynayacakları maç öncesi konuştu. Demirel, "Hayallerimin peşinden koşmaya devam edeceğim" dedi.
DUVAR - Süper Lig'de bu akşam Galatasaray ile kozlarını paylaşacak olan Hatayspor'da teknik direktör Volkan Demirel açıklamalarda bulundu.
TRT Spor'a konuşan Demirel, "Keyfimiz yerindense, işler yolunda gidiyor. Şu andaki mesuliyetimiz takım. Takım iyiyse, ben de daha iyi oluyorum. Özel hayat olarak ailemizden yana her zaman mutluyuz. Ama futbol takımımızla alakalı elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Zor bir dönemden geçtik. O dönemden sonra ayağa kalkmasını bildik. İnşallah daha da ilerisi olacak. Önümüzdeki zaman da daha iyisi olacağını tahmin ediyorum" dedi.
"Ekip arkadaşlarım, teknik direktörlüğe ilk adımımı attığımda yanımdaydı. Biz bir aileyiz. Aramıza katılanlar oldu, ayrılanlar olmadı. Ekip olduğumuz için de 3 senedir birlikteyiz. Güzel, güvendiğim, inandığım bir ekibim var" diyen Demirel açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
YOLUN BAŞINDAYIM: Bence güzel bir nesil geliyor. Kendi adıma şunu söyleyebilirim, daha bu yolun başındayım, bir başarım yok. Oyunculara yol gösteriyorum ama bu benim işim. Bertuğ mesela, bu sene benim planlarımda ilk yazdığım isimdi. Ama Bertuğ'un planı, benim planımdan önce geliyor. Avrupa'ya gitmesi, onun oraya gitmesi benim planımdan daha önemliydi. O kendi hayaline gönderebilmek beni daha çok mutlu ediyor. Bu başarı sayılıyorsa, en büyük başarı benim için. Ama diğer türlü spor olarak başarı elde etmeniz için elle tutulur bir şey kazanmanız gerekiyor. Çok konuşuyoruz. Biz her gördüğümüz hal hatır sorarız herkesin bir kendisi doğru var ama o fikir alışverişi her zaman olur. Herkesin bir yoğurt yiyişi var. İnşallah hepsi başarılı olur. Daha yenilikçi, okuyan, öğrenmeye çalışan, izleyen bir nesil geliyor. Bence Türk futbolu kazanacak. Bizim derdimiz de bu zaten. Türk futbolunu biraz daha ön plana çıkarmak, çok değerli bir ülkeyiz ama biraz reklam anlamında eksik kalıyoruz. O yüzden inşallah biz bu düşünceyi biraz daha yukarıya taşırız.
HERKES BİR ŞEKİLDE HATAY'A SAPASAĞLAM SARILMIŞ: Geçen seneden kalan 5-6 oyuncu var. Onlar da benim gibi ilk 1-2 ay çok zor zamanlardan geçti. Erce, Burak, diğer Burak, Kamil, bunlar başka bir takıma gidip oynamak istemedi. Bertuğ sadece kalanlardan ve sonra gidenlerden sayabilirim. Bertuğ Antalyaspor'a gitti, Engin Eyüpspor'a gitmişti, Kerim Alıcı Altınordu'ya gitmişti. Onlar oynadı, yarım yarım oynadı. Tam bir sezon oynamadılar depremden sonra. Diğer 4-5 kardeşim futbol oynamak istemedikleri için oynamadan geçirdiler o süreyi. Biz biraz erken başladık sezona. Yurt dışı kampımız oldu. Orada hep konuşmaya başladık. Bu tarz durumlarda konuşmazsanız, atlatmanız çok zor. Konuşarak, anlatarak, yaşadık bir olay, ders çıkaralım ama hayat devam ediyor. Bundan sonraki hayatımızı planlamaya çalışalım dedik. Yeni gelen arkadaşların enerjisiyle güzel bir birliktelikle bazı şeyler unutuldu. Çok sorunumuz var ama kimse neden böyle demiyor. İstanbul'dayız şu anda. Bazı oyuncular ailesinden uzak. Allah izin verirse bir hafta sonra Mersin'e yerleşeceğiz. Çok sorun var ama bu sorunları kimse bahane etmiyor. Herkes bir sonraki neyi iyi yapabilirimi düşünüyor. Herkesin motivasyonu bu. Şartlar ne olursa olsun, Hatayspor olarak bu sene gidebileceğimiz en üst seviyeye çıkmak istiyoruz. Bunu başarabilecek bir ekimiz var. Herkes bir şekilde Hatay'a sapasağlam sarılmış ve başarı için bekliyor.
MUSLERA BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ: Muslera için her zaman söylüyorum, kaleci olduğumuz için birbirimizi çok iyi anlıyoruz. O dönemlerde daha sık görüşüyorduk. Ben çok seviyorum. Onunla Milano'ya giderken denk geldik, o günden beri aramızda iletişim başladı. Doğum günlerinde, önemli günlerinde birbirimizi ararız. Yine böyle bir yardım ortamında, bir telefonumla desteğini vermişti. Benim için çok değerli kendisi. O yüzden her yerde söylediğim gibi, teşekkür ederim. Jübilesinde forma giyerim dedim. Aslında futbolu bırakırsa bir gün seve seve giyerim, orada bulunurum demek istedim.
HAYALLERİMİN ARKASINDAN YÜRÜMEYİ SEVİYORUM: Hepimizin hedefleri var. Herkesin hedefi var. Benim de hedeflerim var. Bir tane değil ama birkaç tane hedefim var. Hayallerimin arkasından yürümeyi çok severim. Her hayalimi de başarmışımdır şimdiye kadar. Hayallerimin peşinden koşmaya devam edeceğim.
BİRLEŞMİŞ BİR FENERBAHÇE VAR: Şu anda çok iyi bir takım var. Uzun zamandır Fenerbahçe stadyumunun bu şekilde bir atmosferini görmemiştim. 3-4 senedir maçlara gidiyorum izleyerek, daha önce de oynadım. 8-9 senelik taraftar baskısı, taraftarın bütünleşmesi, birleşmesi en son gördüğümde 7-8 yıl olmuştur diyebilirim. O bütünlüğü görünce neyin ne olduğunu anlıyorsunuz. Bence bu sene kadro, oyun, hem de camia olarak birleşmiş bir Fenerbahçe var. Tabii ki sezon sonuna kadar nasıl olacak onu göreceğiz.
GALATASARAY TARAFTARI ÇOK SEVERDİ: Ben Beşiktaş'ta oynasaydım, Beşiktaş taraftarı beni çok severdi. Galatasaray'da oynasaydım, Galatasaray taraftarı çok severdi. Çünkü ben o formanın değerini bilerek mücadele ediyordum. Fenerbahçe'nin değerleri küçüklüğümden beri kazınmış bir şekilde. Atkımla, beremle, davul çalarak, okulu kırarak maçlara gitmişim. O bende artık bir aile gibi olmuş, sahiplenmişim ben orayı. Taraftar Volkan, hayallerinin peşinden koşan Volkan. Futbolcu Volkan, hayalini gerçekleştiren Volkan. Teknik direktör olunca da, geçmişte yaptıklarıyla, yaşadıklarıyla teknik direktörlük kariyerini planlamaya çalışan bir Volkan var. Çok genç yaşta Fenerbahçe'ye geldim. Çocukluk yaşlarından, delikanlı yaşlarına sıçrama döneminde geldim ama bir adam olarak çıktım. Daha ne yaptığını bilen, kendinden emin, daha doğru yürüyen. Bu taraf başka bir taraf, futbolcuyken tek başınaydınız, belki dik kafalıydınız, ben oynarım, ben bilirimdeydiniz ama şu anda sizin gösterdiklerinizle size bakan futbolcular dahil, teknik ekip, çalışanlar, taraftar, herkes size bakıyor.