Yalan haberlere neden inanıyoruz?
Bazı internet kullanıcılarının yalan habere inanma ve bu haberi yayma ihtimali doğru habere göre daha yüksek. Peki neden? Psikolojik ve sosyal faktörler bunda nasıl bir rol oynuyor?
DUVAR - Ukrayna savaşı, korona virüsü ya da toplumsal cinsiyet odaklı sorunlar… Son dönemde özellikle duygusal ve tartışmalı konularda sahte ya da yalan haberlerin (Fake News) sayısı artıyor. Bazen doğruyu yanlıştan ayırmak zor olabiliyorken bazı zamanlarda sahte olan gerçekten daha kolay ayırt edilebiliyor.
Ancak bu her internet kullanıcısı için geçerli değil. Bazı internet kullanıcılarının yanlış bilgi ve yalan haberleri doğru bilgi olarak kabul etme olasılığı diğerlerine göre daha yüksek. Peki neden böyle?
BİLİŞSEL ÖNYARGILAR
Bu bağlamda sıkça karşımıza çıkan terimlerden biri "bilişsel önyargı". Bilişsel önyargılar, bilişsel sistemimizin çalışma sistemine bağlı olarak ortaya çıkan sistematik rasyonellikten sapma şemaları olarak tanımlanır. Bilgiyi arama, değerlendirme, yorumlama, yargılama, kullanma ve hatırlamada ayrıca aldığımız kararlarda irrasyonel olmamıza sebep olurlar.
Yalan haberlere inanırken bazen bilimsel makalelerde "partizanlık" ya da "doğrulama önyargısı" olarak da adlandırılan, dünya hakkındaki inançlarımız ve önyargılarımız önemli bir rol oynuyor. Bilişsel psikolog ve yazar Stephan Lewandowsky, bunu şöyle açıklıyor: "Eğer duymak istediğim bir şey duyarsam, yani bu benim siyasi görüşlerimle uyumluysa, evet, o zaman ona daha da fazla inanırım."