Yapımcı Timur Savcı: Türkiye'de yapılan işlerin yüzde 99'u topluma bir şey anlatılmak için yapılmıyor

Aslı Atasoy, yapımcı Timur Savcı'yla televizyon sektörü üzerine konuştu. Savcı, "Çocuklarımıza önce ahlak, görgü kurallarını öğretmek lazım ki onlar neyi izlemenin doğru olduğunu seçebilsinler" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Dizi ve film yapımcısı Timur Savcı, KRT’de gazeteci Aslı Atasoy’un hazırladığı İdea programında sektöre dair açıklamalarda bulundu. Savcı, "Türkiye'de yapılan işlerin yüzde 99'u topluma bir şey anlatılmak için yapılmıyor, bu bir gerçek. Çünkü televizyona yapıyorsak amaç reyting almak" diye konuştu.

'SENARYOLARDAKİ EN BÜYÜK SIKINTI, SENARYOYU OLAY ÜZERİNDEN KURMAYA ÇALIŞMAK'

Yapımcı Timur Savcı, Türkiye'deki senaryolardaki en büyük sıkıntının olay üzerine kurulması olduğunu ifade ederek, "Bize gelen senaryolardaki en büyük sıkıntımız şu; senaryoyu olay üzerinden kurmaya çalışıyorlar. Artık yıllarca bir sürü şey okumaktan, film yapmaktan dolayı diziyi olay üzerine kurmayı çok amatörce bir yaklaşım olarak görüyorum. Gelen amatör ve tecrübeli olmayan, hatta bazı deneyimli yazarlar da dahil yüzde 90'ı o tuzağa düşüyor. Kesinlikle karakter olaydan daha önemlidir” dedi.

'TÜRKİYE'DE YAPILAN İŞLERİN YÜZDE 99'U TOPLUMA BİR ŞEY ANLATILMAK İÇİN YAPILMIYOR'

Savcı, Türkiye ekranlarındaki yapımların topluma bir şey anlatmak için yapılmadığını belirterek, “Çok açık söyleyeyim Türkiye'de yapılan işlerin yüzde 99'u topluma bir şey anlatılmak için yapılmıyor, bu bir gerçek. Çünkü televizyona yapıyorsak amaç reyting almak. Açıkça konuşmak lazım. Dolayısıyla toplumun beğenisini, ilgisini, dikkatini çekecek ya da onları eğlendirecek bir şey yapmanız gerekiyor. Fakat 'Durun toplumu eğitelim, şu mesajı verelim' gibi durumun yapımcıların ilk amacı olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.

'ÇOCUKLARA ÖNCE AHLAK, GÖRGÜ YA DA TRAFİK KURALLARINI ÖĞRETMEK LAZIM'

Bir dönem gündemde olan dizileri sansürleme çabalarına karşı olduğunu aktaran Savcı, “Çocuklarımıza, gençlerimize okulda ahlak, görgü ya da trafik kuralları öğretilmiyor. Bence bunlar toplum için daha önemli. Önce bunları öğretmek lazım ki onlar neyi izlemenin doğru, neyi izlemenin yanlış olduğunu seçebilsinler. Bence önce burasına fokus olmak gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'de insanlar çok keskinleşti. Yaptığınız şeyden çok anlamsızca rencide olan aslında hiç kastetmediğiniz şeye alınan ve acayip bir rencide durumu yaratılan, duygusal insanlarla dolu” ifadelerini kullandı.

'KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEMEYE ÖZEN GÖSTERİYORUM'

Kişisel olarak yapımlarında işin etiğine dikkat ettiğini de belirten Savcı, “Militarist bir iş yapsak bile, biz tek tip çok keskin bakış açıları olan diğer insanları ötekileştiren bir yapı oluşturmuyoruz. Karadeniz'den, Doğu'dan, İç Anadolu'dan, Batı'dan insanları timden oluşturuyoruz. Başka bir bakış açısıyla asıl olanın bir bütünlük, herkesin farklı kültürden gelse de bu ülkenin menfaati için ortak bir şeyler yapabileceği üzerine kurduk mesela. Diğer militarist işlere bakarsanız mutlaka birileri ötekileştirmiş olabilir. Buna çok dikkat ettik; bütünleştirici olmasına, etik olarak dediğim gibi kimseyi ötekileştirmemeye, kimseyi rencide etmemeye özen gösteriyorum” dedi.

'YAZIN YA DA CEP TELEFONUYLA FİLM ÇEKİN'

Sektörde kendisine kariyer yapmak isteyen genç yazar ve yönetmenler için tavsiyede bulunan Savcı “Yazabiliyorsanız yazın. Ne yazdığınızın hiçbir önemi yok, yazın atın bir kenara. O antrenman o kadar önemli ki bir üslubunuz, diliniz oluşuyor. Bir de hafızanız bir yere kadar, sonra ilerde size lazım olabilir. Aynı zamanda yönetmen olmak istiyorsanız, bugün cep telefonuyla bile harika hatta sinemaya çıkarabileceğiniz film çekebilirsiniz. Yeter ki anlatacak bir hikayeniz olsun, bir fikriniz olsun, bir hayaliniz olsun” diye konuştu. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)