Yaşamın sohbarında... Bir dilim aşk!
"My Favourite Cake" sadece hoş ve tatlı değil aynı zamanda türünde farklı izler taşıyan önemli bir film. Değindiğimiz gibi birkaç ‘hazmetmesi zor’ öğe barındırsa da genel anlamda ‘reçetesi’ başarılı!
Berlin ve Karlovy Vary Film Festivalleri’nde boy göstermiş "My Favourite Cake", İranlı yönetmenler Maryam Moghaddam ve Bentash Sanaeeha’nın ortak imzasını taşıyan yeni filmi… Yönetmenler üç sene önce dikkat çeken "Le Pardon/Bağışlama" adında bir filmle ölüm cezasına karşı çıkan bir dram sunmuşlardı. Hatta bu film İran’da o kadar tepki getirdi ki hızlı bir şekilde sinema salonlarından çekildi ve yönetmenlere karşı dava açıldı!
Dolayısıyla "My Favourite Cake" filmini çekerken bile yönetmenlere, zamanında birçok başka İranlı yönetmenlere olduğu gibi ülkeden çıkma yasağı geldi ve pasaportlarına el konuldu. Bu durum o kadar ses getirdi ki Berlin Film Festivali'ne katılan filmin basın toplantısında yönetmenlerin koltukları sembolik olarak boş bırakıldı, sadece filmin oyuncuları basın mensuplarının sorularını cevaplamaya çalıştılar.
"My Favourite Cake" ise hassas konulara değiniyor olsa da yönetmenlerin bir önceki filmleri gibi dramatik tatta bir yapım değil. Kuşkusuz filmde zaman zaman biraz depresif ve ağır bir atmosfer hissediliyor ama özellikle filmin ikinci yarısını göz önüne alırsak daha çok bir romantik komedi havası estiriyor. Ancak bu sadece filmi bir türe koymamamız gerekirse ihtiyatlı bir şekilde yaklaşabileceğimiz bir adlandırma çünkü film her şeyden önce hayatlarının ‘son perdesine’ gelmiş iki ana karakteri mercek altına alıyor ve bunu yaparken de militan bir tavır takınmadan İran’daki kısıtlamaların ve yasakların bu filizlenen ilişkiyi ne kadar sınırlandırdığını da hissettiriyor. Aynı şekilde bu yapım klasik anlamda bir ‘geç gelen aşk’ filmi de değil çünkü hem izlediği hikaye hem de parmak bastığı konular Hollywood yapımı benzerlerinden çok daha farklı. Bu noktaya tekrar döneceğimizi belirterek konudan bahsedecek olursak:
Mahin uzun zamandır dul, 70 yaşında, İran’ın Tahran şehrinde yalnız yaşayan bir kadındır. Çocukları uzun zaman önce İran’dan taşınmış ve kendilerine aileler kurmuşlardır. Mahin’in ara sıra telefonda konuştuğu çocukları ve ayda bir evine yemeğe gelen eski kadın arkadaşları dışında dış dünyayla pek bir bağlantısı kalmamıştır. Bir gün tesadüfen emekliler restoranında yemek yerken taksi şoförlüğü yapan Faramarz dikkatini çeker ve onunla tanışır. Kendisi gibi aynı yaşlarda ve yalnız olan bu adam ile aralarında bir yakınlaşma başlar ve sonrasında (gizlice) Mahin’in evine giderler. Bu gece uzun ve ikisinin de hayatını değiştirecek türde olacaktır.
RUHU GENÇ İKİ İNSAN
Hollywood yapımı romantik komedilerde ana karakterler doğal olarak ya nispeten genç ya da belli bir yaşta olsa da hala ‘albeni’ taşıyan oyunculardan seçilir. Dolayıyla ana karakterler 60’larına gelmiş olsalar da dediğimiz gibi seyirci onları izlemekten zevk alır, özdeşleşmekte veya empati duymakta zorluk çekmez. Ama yaşlar daha da ilerledikçe ve 80’lere yaklaşıldığında işler çok daha zorlaşır. Eğer erkek başrol, Sean Connery veya Harrison Ford gibi iyi yaşlanmış ve kadın karakterlerle arasındaki yaş uçurumu göze batmayacak bir isim değilse seyircilerin büyük çoğunluğu yaşlı çiftlerin aşk ilişkisini izlemek istemez. Hatta bu durum itici bile gelebilir.
"My Favourite Cake"te ise iki ana karakter de 70 yaşında. Ayrıca çok iyi yaş almış ve hala belli bir cazibe taşıyan kişiler değiller. Her ikisi de yaşını gösteren, bununla da çok iyi başa çıkmış normal iki insan.
Tanışmaları, buluşmaları ve sonrasında da Mahin’in evine gitmeleri tabii ki romantik bir yan taşısa da asla bir yaşlı kaçamağı veya yıldırım aşkına ‘yelken açma’ havası taşımıyor. Daha çok bu iki kişinin adeta ‘elektriği tutuyor’ ve uzun süren bir yalnızlıktan sonra karşı taraftan olan beklentileri karşılık buluyor.
Yönetmen ana olayın mekanını sadece beklenmedik değil o ülkede (İran’da) yasak olan ufak kaçamaklarla süslüyor: Örneğin gecenin ilerleyen saatlerinde ev yapımı bir şarap içmeleri, biraz çakır keyif olduktan sonra yüksek sesle müzik açıp dans etmeleri ve Mahin’in giderek hafif giyinmesi tabii ki ülkede hiç hoş karşılanmayan ve yasaklanmış durumlar. Hatta Faramarz da doğal olarak eve geldikten sonra arabasını biraz uzak bir yere park ediyor.
ÜLKE ELEŞTİRİSİ…
"My Favourite Cake" İran’da yaşanan devrimci ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketinden önce yazılmış ve çekilmiş bir film. Ülkedeki (özellikle kadınlara karşı olan) kısıtlamaları göz ardı etmese de bunları senaryosunun merkezine oturtmuyor. Başka bir deyişle senaryonun kalbi, Mahin ve Faramarz’ın yaşadıkları geceye dışarıdan gelecek bir ihbar ve tehdit üzerinden değil iki başkarakterin geçirdikleri değişim üzerinden atıyor. Bahsettiğimiz bu tehdidi sadece biraz gülümseten çok meraklı ve ahlakçı bir komşu gibi yan karakterden ve bazı metaforik mesaj anlatımlardan (otele kadar giden yolun ‘Özgürlük’ adın taşıması ve film içerisinde yolun öncesinden daha uzun gözükmesi) seziyoruz ama adeta ‘gözümüze sokulan’ bir politik mesaj verme gayreti yok!
Sadece belki Mahin’in başörtüsü yüzünden 'ahlak polisi’ tarafından tartaklanan bir genç kızın tarafını tuttuğu ve kavga ettiği sekans biraz ‘eklenti’ duruyor ama hikâyenin bütünü içinde çok göze batmıyor.
Karşılaştırmak ne kadar doğru olur bilmiyoruz örneğin Asghar Farhadi böyle bize yabancı gelen müdahaleleri ve karakterleri sanki daha verimli kullanıyor, bizi başka sorgulamalara itiyordu.
Sonuç olarak "My Favourite Cake" sadece hoş ve tatlı değil aynı zamanda türünde farklı izler taşıyan önemli bir film. Değindiğimiz gibi birkaç ‘hazmetmesi zor’ öğe barındırsa da genel anlamda ‘reçetesi’ başarılı!