YAZARLAR
Berrin Sönmez Kimdir?
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi mezunu. Aynı üniversitede araştırma görevlisi olarak akademiye geçti. Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’na giriş süreci üzerine yüksek lisans tezi yazdı. Halkevi ve kültürel dönüşüm konulu doktora tezini yarıda bırakarak akademiden ayrılıp öğretmenlik yaptı. Daha sonra tekrar akademiye dönerek okutman ve öğretim görevlisi unvanlarıyla lisans ve ön lisans programlarında inkılap tarihi ve kültür tarihi dersleri verdi. 28 Şubat sürecindeki akademik tasfiye ile üniversiteden uzaklaştırıldı. Dönemin keyfi idaresi ve idareye tam bağımlı yargısı, akademik kadroları “rektörün takdir yetkisine” bırakarak tasfiyeleri gerçekleştirdiği ve hak arama yolları yargı kararıyla tıkandığı için açıktan emekli oldu. Sırasıyla Maliye Bakanlığı, Ankara Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı ve Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde ortalama dört-beş yıl demir atarak çalışma hayatını tamamladı. Kadın, çocuk, insan hakları, demokrasi ve barış savunucusu, feminist-aktivist Berrin Sönmez’in çeşitli dergilerde makale ve denemeleri yayınlanmıştır.
TÜM YAZILARI
Pazartesi, 27 Haziran, 2022
Çocukluğunun ve tüm çocukların hakkını alan güçlü bir kadının hikayesi
Perşembe, 23 Haziran, 2022
Çeteleşen aile olgusu ve cezasızlık illetine çare idam değil
Pazartesi, 20 Haziran, 2022
Onur kimin ayol?
Perşembe, 16 Haziran, 2022
Milletlerarası antlaşmalarda toplum yararı gözetilmezmiş
Pazartesi, 13 Haziran, 2022
Kadınların EŞİK savunması: Bu da muhalefete örnek olsun!
Perşembe, 09 Haziran, 2022
Danıştay’da hukuk ve demokrasi şöleni yaşandı
Pazartesi, 06 Haziran, 2022
İçimizi kemiren kurt; Danıştayın yeni üyeleri yeni bir kumpas mı?
Perşembe, 02 Haziran, 2022
'Sürtük' çirkinliği dindarların iktidarla ilişkisini nasıl etkiler?
Pazartesi, 30 Mayıs, 2022
Manipülatif yasa teklifiyle manipülasyonu önleme
Perşembe, 26 Mayıs, 2022
Maske düştü: Covid izni örtük affa dönüştü
Pazartesi, 23 Mayıs, 2022
Kadın sporcuya atılan tokat eril şiddetle sporda şiddetin kesişimi
Perşembe, 19 Mayıs, 2022
İstanbul Sözleşmesi yürürlükte: Kimsenin canı kimseye helal değil!
Pazartesi, 16 Mayıs, 2022
Şiddete karşı teklif yasalaşırken kadın karşıtlığı yükseldi
Perşembe, 12 Mayıs, 2022
Erdoğan'ın hukuksuz kararına İsmet İnönü referansı Meclis'ten geldi
Salı, 10 Mayıs, 2022
TCK değişiklik teklifi hakkındaki ihtimaller
Perşembe, 05 Mayıs, 2022
Cinsiyetçilik, ırkçılık, homofobi ve siyasetin aymazlığı
Pazartesi, 02 Mayıs, 2022
Dediğimi yap, yaptığımı yapma, amin!
Cumartesi, 30 Nisan, 2022
İstanbul Sözleşmesi duruşması: Tek bir kadın bile geride bırakılmadı
Salı, 26 Nisan, 2022
28 Nisana iki gün kala EŞİK’ten hal ve gidiş notu
Pazar, 24 Nisan, 2022
'Hadi 23 Nisan'da çocukluğumu bana geri verin'
Salı, 19 Nisan, 2022
Kadın, Kürt hem de mahpus
Pazar, 17 Nisan, 2022
Belki iyi denirdi, fikirler başka başk’olmasa
Salı, 12 Nisan, 2022
Kadın, aktivist hem de Kürt
Pazar, 10 Nisan, 2022
Reklamın iyisi kötüsü aynı günlere denk gelince…
Salı, 05 Nisan, 2022
Toplum huzuru için önce gelir eşitliği sonra cinsiyet eşitliği
Pazar, 03 Nisan, 2022
Kışkırtılmış erkekliğin siyaseten pohpohlanması sorunu
Salı, 29 Mart, 2022
Diyanet Akademisi ne işe yarar, muhalefet niçin kabul oyu verdi?
Pazar, 27 Mart, 2022
Israrlı takip ve Diyanet Akademisinin topluma musallat edilişi
Salı, 22 Mart, 2022
İstanbul Sözleşmesi için Danıştay duruşma tarihi verdi
Pazar, 20 Mart, 2022
6284 ile gerekçelendirilmeyen TCK teklifinin anlamı