YAZARLAR

Ankaralı Çağdaş Türkü

Ankara’da Yeni Türkü Şiir Yayınları çevresinde birleşen şairler, yeni bir akım yaratmakla kalmadı, yayınevinin adını taşıyan topluluğu ve ardından gelen Çağdaş Türkü’yü de besledi. Sadece müzikte değil, edebiyatta da yeni bir soluktu bu.

Ankara’da, FM bandı üzerinden 1993-1997 yılları arasında karasal yayın yapan bir radyodan, memleketin ilk muhalif radyosu olan Radyo Arkadaş’tan söz ederek açayım yazıyı… Kurucuları arasında olduğum bu radyo, 88.4 frekansındaydı. Sloganı şahaneydi: “Biz Arkadaşız”. Kırkkonaklar’daki bir bodrum katında başlayan macera, İlker’de bir gecekonduda devam etmişti. Dinleyicileri sağlam, arşivi genişti. Bugün baktığımızda “tuhaf” gelebilecek bir yayın akışı vardı: Gündüz türkü, akşamüstü pop, gece blues çalardı; arada da devrimci şarkılar duyulurdu… Tanıl Bora, Selami İnce, Süreyya Tamer Kozaklı, Metin Solmaz gibi isimler bu radyoda program yapardı. Benim üç programım vardı: Memleket müziğinden enteresan kesitleri anlattığım “Dünden Yarına”, Türkçe rock çaldığım “Tıngırtı” ve Alper Fidaner’le yaptığımız plak programı “Çıtır Çıtır”. Çok dinlenen bir radyoydu ve yazıktır, bunu kaldıramadı. İçinde olduğum için söylemiyorum ama Ankara’nın tartışmasız en iyisiydi. Kısa süren, heyecanlı bir maceraydı.

Radyo Arkadaş’ta bir gelenek vardı: Gün, saat 7’de, bir Çağdaş Türkü şarkısıyla başlardı. Murat Yetkin’in sözlerini yazdığı “Uyanıyor Ankara”, günün aydın olduğunu müjdelerdi: “Son kuşlar da geçiyor / Biten bir sevda gibi / Uyanıyor Ankara / Günün ilk saatleri /…/ İşe koşar kimimiz / Kimimiz iş bulmaya / Sanki sonu görünmez / Bir yol gibi bu dünya…” Umutluydu, mutlu ediyordu ve derde deva oluyordu. 12 Eylül sonrasında önümüzü aydınlatan, bizi heyecanlandıran topluluklardandı: Ezginin Günlüğü, Gündoğarken, Hardal, Kramp, Bulutsuzluk Özlemi, Mozaik, Grup Yorum, Yeni Türkü gibi toplulukların yanına koymuştuk onları. 1979’da ilk albümleri “Buğdayın Türküsü”nü yayımlayan Yeni Türkü, Ankaralı bir gruptu. 12 Eylül sonrasında İstanbul’a göçen ekibin bir kısmı Ankara’da kaldı ve Çağdaş Türkü’yü oluşturdu. Eftal Küçük’ün yanına Tolga Çandar, Erkan “Dede” Oban ve Bahadır Suda’yı alarak oluşturduğu topluluk, 1985 başlarında kuruldu. 1986 tarihli ilk albümlerinin kapağında, kendilerini şöyle anlatıyorlar: “Topluluk olarak amacımız Türk müziğine güncel bir soluk, değişik bir kimlik getirebilmek, yeni bir anlayış ve yorum katabilmek. Tümü özgün bestelerden oluşan ilk uzunçalarımız ‘Bekle Beni’de Türk müziği ritm, motif ve çalgılarından olduğu kadar günümüz Batı müziği çokseslilik tekniği ve çalgılarından da yararlandık. Şarkılarımızın sözlerini genç kuşak Türk ozanlarının şiirleri oluşturuyor. Kısaca, çağdaş bir bileşime ulaşmaya çalışıyoruz. Bugünden yarına uzanan yepyeni şarkılarımız, türkülerimiz olmalı diyoruz.”

murat-meric-2 Çağdaş Türkü'nün ilk albümü Bekle Beni

Yaşar Miraç, Ahmet Telli, Ahmet Erhan, Adnan Yücel, Behçet Aysan ve Haydar Ergülen, Çağdaş Türkü repertuvarına şiirleriyle katkıda bulunan “genç” isimler. Ankara’da Yeni Türkü Şiir Yayınları çevresinde birleşen bu şairler, yeni bir akım yaratmakla kalmadı, yayınevinin adını taşıyan topluluğu ve ardından gelen Çağdaş Türkü’yü de besledi. Sadece müzikte değil, edebiyatta da yeni bir soluktu bu.

İkinci ve son albüm, “Delikanlıya”, 1987 tarihli. Sonrasında bir kısım konserlere katılan Çağdaş Türkü, Tolga Çandar’ın solo çalışmalar yapması üzerine dağıldı. 25 Eylül 1993, benim için önemli bir tarih. Büyük Tiyatro’da düzenlenen “Sabahın Sahibi Vardır” başlıklı Ruhi Su Sanat Gecesi’nde Çağdaş Türkü’yü dinlediğim tarih bu. Gecenin konuklarından Tolga Çandar, “bakın size kimleri getirdim” demiş, “ekip” sahnede yerini almıştı. Tadı damağımda kalmış konserlerdendir. Bir gecelik de olsa onları sahnede izlemiş olmak, dünyalara bedel. Yazık ki artık topluluğun bir araya gelme ihtimali yok: Erkan “Dede” Oban ve Eftal Küçük, artık aramızda değil. Her ikisini de çok genç yaşta kaybettik. Şarkıları, icraları, bize yadigâr. Dinlemek isterseniz, “külliyat”, 1995 tarihli bir CD üzerinde bulunabiliyor: “Bekle Beni / Delikanlıya”, Kalan Müzik tarafından yayımlandı. Ayrıca, kimi Çağdaş Türkü şarkıları, Şerif Gören’in yönettiği 1986 tarihli “Sen Türkülerini Söyle” adlı filmin müziğini oluşturdu.

murat-meric-3 Çağdaş Türkü'nün ikinci ve son albümü “Delikanlıya”, 1987'de çıktı.

Çağdaş Türkü, umut veren topluluklardan. İlk albüme adını veren şarkı misal: “Bekle beni küçüğüm / Umudun karartmadan / Sevincin yitirmeden / Döneceğim bir gün / Bekle beni /…/ Uğuldayan bu rüzgâr / Bu delice yağan kar / Ürkütmesin seni direnmektir / Bekleyişin bir başka adı! Yazının başında andığım “Uyanıyor Ankara”nın son dizeleri ya da: “Akıp gitse de yaşam / Gelmiyor bırakmaya / Karı durmaktır yaşam / Tükenmemektir asla // Karşı durmaktır yaşam / Onurla ve sabırla / Yüreğinde duymaktır / Sevdanı umudunla…”

Umut her dem baki ancak yaşadığımız kimi olaylar, buna izin vermiyor. Geçtiğimiz yıl, 10 Ekim’de, barış mitingine katılmak üzere Ankara Garı’nın önünde toplanan kalabalığın arasında patlayan iki bomba bizi yasa boğmuştu. Yazının sonunda, ikinci albümden “Ordayım Şimdi” adlı şarkıyı, o patlamada aramızdan ayrılanlar için hatırlatayım. Şiir, Ahmet Telli’nin: “Yine bir efkâr gibi çöktü bu akşam / Hani nerde o yüzün, gülüşün nerde / Yine yandı bu kalbim dağlar misali / Dostlarımız nerede, nerede şimdi // Akşam köz olup düşer kalbimize / Ölüm yakışmıyor size destan yüzlüler / Burdasınız işte ta içimizde / Burdasınız dostlar yanıbaşımızda…”


Murat Meriç Kimdir?

1972’de doğdu. Çanakkale ve İzmit’te okudu. Ankara’da kimya mühendisliği eğitimi alırken, dinlediği müziğin tarihine merak saldı ve oradan ilerledi. Kendini bildi bileli plak topluyor; okuyor, dinliyor, dinlediklerini yazıyor, sevdiklerini çalıyor. Kedi gibi meraklı. Rakı, roka, bamya, erik seviyor. Çanakkale - İstanbul arasında yaşıyor ama Ankaracı. 1996’da Müzük adlı dergiyi çıkartan ekipten. Sonrasında Roll mürettebatına katıldı. Mürekkep, Birikim, Milliyet Sanat, Virgül, Bant gibi dergilerde yazıları yayınlandı. Yeni Binyıl, Radikal ve BirGün'ün yazarlarındandı. Ankara’da Radyo Arkadaş’ın kuruluşuna katıldı, radyo programları başta TRT, pek çok radyoda yayımlandı; kimi televizyon programlarının danışmanlığını yaptı, metnini yazdı. 2002 - 2003 yıllarında TRT için Kırkbeşlik adlı televizyon programını hazırladı ve sundu. Kalan Müzik için bir Tülay German albümü (Burçak Tarlası 64 – 87, 2001) derledi, pek çok albüme yazar ve danışman olarak katkıda bulundu. Pop Dedik / Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği (İletişim Yayınları, 2006), 100 Şarkıda Memleket Tarihi (Ağaçkakan Yayınları, 2016), Yerli Müzik (bi'bak Berlin, 2018) ve Hayat Dudaklarda Mey / Memleketin Anason Kokan Şarkıları (Anason İşleri Kitapları, 2019) adlı dört kitabı, üzerinde çalıştığı pek çok projesi var. Üniversitelerde ve kültür merkezlerinde müzik tarihi üzerine seminerler verdi, veriyor. Düzenli olarak Gazete Duvar'da, arada bir Kafa’da yazıyor; Açık Radyo için hazırladığı Harici Bellek başlıklı program salı günleri 19.30'da yayımlanıyor.