YAZARLAR

'Erdoğan’ın AB retoriği sadece iç tüketime yönelik'

Türkiye’nin hem dış, hem iç politikasını takip etmeye devam eden Rus medyası geçen hafta Ankara’nın Brüksel ile ilişkilerine ağırlık verirken ekonomik ilişkiler alanında da gelişmelere yer verdi. Bununla beraber Sibirya’da yapılan esrarengiz buluş dikkatimizi çekmiş. 

REGNUM Ajansı sitesinde Stanislav Tarasov, Avrupa’nın artık Türk mülteci akımı ile uğraşmaya hazırlanmak zorunda olduğunu öne sürdü. Alman Bild gazetesine konuşan Avusturya Savunma Bakanı Hans Peter Doskozil Türkiye’nin AB ile yaptığı anlaşmayı feshedebileceğini, Avrupa’nın da buna hazır olmak zorunda olduğunu söyledi. Tarasov, bu açıklamanın HDP eşbaşkanlarının tutuklanması ile IŞİD liderinin «Türkiye’yi yıkma» çağrısına denk geldiğininin altını çiziyor.

Aşırı milliyetçi, Kürt ve Alevilerin hareketlendiği bugünlerde Suriye ile Irak krizleri doruğa varmış oluyor. Neticede yabancı yatırımcılar Türkiye’den çekiliyor, turist sayısı azalıyor. Avrupa’yı mülteci anlaşmasını ihlali ile suçlıyan Ankara, mülteci krizi ile tek başına kalmış. Türk toplumuna entegre olmayan ve geri dönmeyi düşünmeyen 2.7 milyon mülteci ülke içinde sosyal gerginliğe yol açtı.

Yazara göre bunun yanısıra darbe sonrası Türkiye’de hak ve özgürlük kısıtlaması birçok Türk vatandaşını da sınır dışına yönlendirir. Zaten kimi akademisyen, gazeteci ve diplomat Türkiye’den «beyin göçüne» yol açmış.

Bu arada Tagesspiegel gazetesi «2016 yılında Almanya’ya sığınmaya çalışan Türk vatandaşlarının sayısının kat kat arttığını» yazdı. Kuşkusuz önümüzdeki dönem sığınma talebi sayısı daha da artacak.

Gazeteci Kadri Gürsel’in, «hiç bilmediğimiz Türkiye karşımıza çıkıyor» sözlerine atıfta bulunan Tarasov, o yeni Türkiye’nin nasıl bir ülke olacağını şimdiden kestirmek mümkün olmadığını yazıyor.

Moskovskiy Komsomolets gazetesine konuşan ortadoğu uzmanı Anton Mardasov, Irak Kürtlerinin Musul operasyonu için Moskova’dan destek isteğini değerlendirdi. Geçen hafta Irak Kürdistanı hükümetinde Dış İlişkilerden Sorumlu Bakan Fallah Mustafa, Rusya Dış İlişkiler Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile Moskova’da yaptığı görüşmede Rusya’dan «askeri ve hümaniter yardım» talebinde bulunmuştu. Görüşmeden sonra Mustafa, Rusya’nın talebini değerlendireceğini belirtti.

Mardasov, «Rusya’nın bu talebe olumlu cevap vereceğine pek ihtimal vermiyorum. Çünkü Iraklı Kürtlerin bu tür açıklamaları, peşmergeye yeterince yardım sağlamayan ABD’ye yönelik. Bildiğimiz gibi de facto bir özerk bölge olan Irak Kürdistanı hukuken öyle değildir. Kürtlerin ihtiyaç duyduğu silah, mobil hastane vs. Batı’dan da temin edilir. Onların eksik olan şeyi, askeri uzmanlar, ama Suriye’den daha karışık Irak’ın iç işlerine kimse karışmak istemeyecek» dedi.

Geo-Politica.info sitesinde Andrey Rimer, Erdoğan’ın Batı politikasının değişip değişmeyeceğine cevap arıyor.

Türkiye’nin AB ile arasındaki ilişkilerin hızla kötüleştiğine dikkat çeken yazara göre Recep Tayyip Erdoğan Avrupa’yı teröre verdiği destek nedeniyle kınıyor ve Batı’nın ülkesine ‘hiç iyi bir şey’ yapmadığını söylüyor. Diktatörlük suçlamasına boş veren Türkiye Cumhurbaşkanına göre vatandaşların kendisine nasıl baktığı önemlidir.

Rimer’e röportaj veren Uluslararsı İlişkiler Araştırma Merkezi Doğu Bölümü Başkanı Vladimir Avatkov, "Avrupa’nın şikayetleri ile karşı karşıya gelen Türkiye bağımsız politikayı yürütebildiğini göstermeye çalışıyor" dedi. Öte yandan Sankt-Petersburg Orta Doğu Araştırma Merkezi Başkanı Gumer İsaev, Erdoğan’ın retoriğinin sadece «iç tüketime» yönelik olduğunu iddia etti. Uzman, "Sanıyorum ki Türkiye’nin ihracatının yarısını satın alan ve dış yatırımların % 60’ını sağlayan Avrupa Birliği Türkiye’nin ana partneri kalacak" dedi.

Vedomosti gazetesi, Rus Alfa Group’un Turkcell’deki payını arttırabileceği öne sürdü. Rusya’nın en büyük bankalarından VTB Bankası’nın yaptığı açıklamaya göre iki şirket Turkcell’in sermayesine ortaklaşa yatırım yapmaya hazırlık işlerine başlamış.

Alfa-Group’tan yorum henüz yokken fazla ayrıntı vermeyen VTB, sözkonusu anlaşmanın, hem Turkcell’in döviz gelirini hem de onun «yatırıma çekiciliğini» artıracağını dile getirdi. Yorumcular, bu girişimin, Alfa-Group’un uzun zamandan beri Çukurova ile süren anlaşmazlığı çözmek amacıyla yapıldığını öne sürdü.

PARK72 sitesine göre Sibirya’nın Tyumen bölgesinde yapılan bir buluş bildiğimiz insanlık tarihini altüst edebilecekmiş.

Birkaç sene önce bir amatör arkeolog, perdahlanmış, desenli veya yazılı bir kalsedon taşı bulmuş ve uzun süredir evde sakladığı taşı, Sibirya’nın başka yerlerinde bulunan benzer eşyaları televizyonda görünce bilimadamlarına vermiş. Taşı inceleyen uzmanlar, üzerindeki yazıların hangi teknikle yapıldığını bir türlü anlıyamamış çünkü kalsedon lazere bile dayanıklıdır.

Taşın yaşı belirlenemiyor, ama başka yerlerde bulunan ve kamların ritüellerinde kullandığı benzer taşların yaşı 70 bin yıl civarında.

Kimi Rus ve yabancı bilimadamları, kutupların yer değişmesinden, onbinlerce sene evvel o zaman sıcak iklime sahip olan Kuzey Sibirya’da Hyperborea dedikleri çok gelişmiş bir uygarlığın bulunduğunu savunuyor.


Andrey İsaev Kimdir?

Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nden mezun. Rusya Bilim Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ile Kazan Devlet Üniversitesi'nde çalıştı. Toplam 17 yıl çeşitli görevlerde Türkiye’de bulundu, Çin ve Hindistan’da çalıştı. Gazetecilik, araştırmacılık ve çevirmenlik yapıyor. RS FM radyosu kurucularından ve ilk genel müdürü.“Eski Çağ Türkiye tarihi” ve “Hint-Avrupa Mitolojisi: bir inceleme denemesi” adlı kitapları var.