Yoldaş Fidel
Fidel öldü. Kasırgayı havada tutacak kimse kaldı mı dünyada ve hep iyiler mi ölecek…
Haberler Küba’ya kasırganın yaklaştığını söylüyordu. Küba sokaklarında halkla konuşuyordu CNN kameramanı. ‘Kasırga yaklaşıyor ne yapacaksınız?’ diye soruyordu. Evinin önünde sallanan sandalyesinde puro içiyordu soru sorulan siyah Kübalı. –Dünyada ırk ayrımının hiç olmadığı tek ülkedir Küba- Başını hafifçe kaldırıyordu. Gülümsüyordu. ‘Yoldaş Fidel halleder.’ Diyordu.
Size garip gelecek ama kasırgayı halletti Fidel! 2005 yılında Katrina fırtınasında, dünyanın en zengin ülkesi ABD’de 1863 kişi ölürken, –ve tesadüf odur ki bunların çoğu siyah ve hispanikken ve tabii ki hepsi yoksulken- rüzgar hızı Katrina'nın iki katı kadar olan sözünü ettiğimiz kasırgada Küba’da kimse ölmedi. Kasırganın vuracağı yerlerde halk yüksek bölgelere taşındı. Aç ve açık kalmadılar… Sallanan sandalyede oturan siyah Kübalının dediği gibi oldu ‘Yoldaş Fidel halletti.’
Sonra ABD’ye bir dahaki kasırga yaklaştığında yardım göndermeyi önerdi Fidel, kabul etmedi ABD. Eşitlik ve adalet ve Komünizm bulaşıcıdır çünkü…
Ben Fidel’le mutlaka görüşmek istiyordum. James Petras amcaya söyledim. Çok severdi beni. 'Tamam' dedi 'ayarlarım, Fidel yakın arkadaşım'. Biliyordum, zaten bunun için söylemiştim. Bana biraz uzak olsa da randevu günü geldi. Çok sevindim. Bilet daha ucuz olacaktı ve yol parasını bulmak için zamanım vardı. Petras Küba’daydı. ABD’ye dönünce bir yazı yazdı. 'Dost acı söyler' niteliğinde bir yazıydı. Ardından Fidel ona ‘Süper devrimciler’ diye bir yazıyla cevap verdi. Petras cevaba cevap verdi… Sadece bir ayda ortada pek arkadaşlık kalmadı ve benim randevu da tabii ki! Randevu saatinde Havana’da bir Kübalı arkadaşın evinin önünde Rom içiyordum. Sert ve teselli edici bir romdu. Sallanan sandalyelerde oturuyorduk…
Fidel öldü. Kasırgayı havada tutacak kimse kaldı mı dünyada ve hep iyiler mi ölecek…
Hasta siempre Fidel…