YAZARLAR

Nerede bu muhalefet?

Suriye içi muhalefetin en büyük partisi ve BAAS’tan daha eski bir geçmişi olan Sosyal Milliyetçi Parti'nin siyasi büro üyelerinden Tarık El Ahmet, Astana sürecini, Suriye'de iktidar ve ülke içi muhalefeti nasıl bir geleceğin beklediğini anlattı. Ahmet'e göre 'Astana süreci aslında Suriye-Türkiye barışı...'

Astana görüşmelerine “muhalifler” ile yönetim ve krize bir şekilde müdahil ülkelerin temsilcileri katılacak.

Garip olan şu: “muhalefet” derken neyi anlıyoruz sorusu cevaplanmış değil. Muhalefet deyince akla doğal olarak siyasi muhalefet geliyor. Daha da özele inecek olursak kriz döneminde başka ülkelerde bulunmayı tercih edenler değil, ne olacağı belli olmayan zamanlarda bile Suriye içinde kalıp siyasi çalışmalarını orada yürütenler asıl muhalefeti oluşturuyor.

Ama gelin görün ki Türkiye bu muhalefeti muhalefetten saymıyor. Bizimkilere göre muhalif dediğin önce Esad’ın canına kastedecek, sonra silahı eline alacak ve Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin paraları ile savaşacak.

Dikkat edin Astana sürecinde bu muhalefet öne çıkarılıyor. Suriye içinde kalıp mücadele edenleri kimse anmıyor bile.

Suriye içi muhalefetin en büyük partisi BAAS’tan daha eski bir parti olan Sosyal Milliyetçi Parti. Diğer muhalefet içinde Halkın İradesi Partisi, Ulusal Koordinasyon Komitesi gibi parti ve oluşumlar sayılabilir. PYD’yi saymıyorum bile. Başka parti hareket ve şahıslar da var elbette.

Bu (dışlanmış) muhalefetin ne düşündüğünü anlamak için Sosyal Milliyetçi Parti’nin siyasi büro üyelerinden Tarık El Ahmet ile konuştuk.

Tarık El Ahmet bugünlerde Moskova’ya gideceklerini anlattı. İstek kendilerinden gelmiş. Amaçları Suriye’de sadece “dışarıdan” tarif edilen muhalefetin dışında bir muhalefetin olduğunu ortaya koymak...

- Rusya’nın çabalarını nasıl görüyorsunuz?

Rusya’nın şu anda Türkiye, İran gibi bölgesel güçleri toplama çabası var.  Rusya bölgesel ve hatta küresel bir savaşı engellemek için yapıyor bunu. Çünkü gidişat bunu gösteriyor. Durum sadece Suriye açısından değil bölgedeki bütün ülkeler açısından iyi değil. Binlerce militan, silah, para, ne ararsanız var. Her an her şehirde patlayabilir. Kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin bölgede bir savaş potansiyeli var.

Rusya herkese açık olduğu için diğerlerinden (Batı’dan) ayrılıyor. Rusya, Türkiye ve Suriye ile müttefik ve bu girişim çok olumlu.

Erdoğan, Esad için çok kötü bir söylem kullandı. ‘Emevi Camii’nde namaz’ gibi şeyler söyledi. Bundan geri adım atması çok zor. İşte Rusya bu geri adımı atmasını sağlamaya çalışıyor. Rusya Erdoğan’a, çıktığı ağaçtan inmesi için merdiven sunuyor yani.

Astana bunun için. Erdoğan halkına zafer vaadetti ve şimdi barış yapacak. Bu aslında bir Suriye – Türkiye barışıdır. Çünkü burada (Suriye’de) bulunan silahlı gruplar uzaktan kumanda ile Erdoğan’a bağlı ve o isterse giderler, istemezse gitmezler.

Hatırlarsan Rusya ile ABD arasındaki bütün toplantılar ve ihtilaf silahlı “ılımlı” muhaliflerin diğerlerinden ayrılması üzerineydi. Aslında araştırırsan hepsi terörist. Kalp yiyen Ebu Saggar ÖSO’lu. Ancak ABD iflas ettiğini kabul etti, sonra ayrım yapılmasını Erdoğan’dan istedi olmadı, Ürdün’den istedi Ürdün de başaramadı. Şimdi görünen o ki görev (tekrar) Türkiye’ye düştü sonunda.

-Kimler gidiyor Moskova’ya?

13 kişi gidiyor. Ben ve çeşitli partilerden arkadaşlar. Şam’da bulunanlardan. Yeni, eski parlamenterler, aşiret reisleri var aralarında. Randevuyu Rusya Dışişleri bakan yardımcısı Bogdanov’dan biz istedik. Biz de varız demek için. Tehlikeli bir durum var ortada. Bu örgütler Suriyeli yetkililer ile buluşabilir, peki silah nasıl bırakılacak? Bunlar ve hükümet tek başına olamaz ve biz de sürece katılmalıyız. Onlar askeri açıdan görüşmeler yapabilir ama asıl görüşmeler Suriyeli – Suriyeli olmalı. Bu örgütler daha sonra (silah bıraktıklarında) siyaseten kabul edilebilir ama sadece onlar olmaz, başkaları da olmalı.

- Astana sürecinden umutlu musunuz?

Eğer (örgütler) silah bırakırlarsa ve Türkiye (anlaşmalara) uyarsa ümit var. Türkiye tehlikeyi görürse, daha önceki siyasetinden dönerse çok önemli bir adım atılabilir. El Nusra ve İŞİD’e karşı mücadele verilebilir.

Tarık Ahmet Suriye’de kriz sürecinde yeniden büyüyen ve siyaset sahnesine güçlü bir dönüş yapan bir partiyi temsil ediyor. Sosyal Milliyetçi Parti kriz döneminin yükselen yıldızlarından oldu. Ancak dünya medyası, Suriye içinde siyasi mücadele vermeyi tercih edenleri “yönetim ile işbirliği yapmakla suçladığı için” Milliyetçi Parti gibi parti ve hareketleri görmezden geldi bugüne kadar.

Aynı parti ve diğer oluşum ve şahısların Moskova’ya ilk gidişi değil bu. Daha önce de Rusya’nın muhalefeti birleştirme çabaları olmuş ve bu isimler ile görüşmeler yapılmıştı. Bu kez daha somut bir adım atılabilir.

Böylece Suriye’de halk içinde tabanı bulunan gerçek muhalefete de söz hakkı verilebilir. Muhtemelen de gelecekte yaşanacak siyasi geçiş sürecinde bu gibi partiler ayakta kalacak.


Musa Özuğurlu Kimdir?

Gazeteci. Mesleğe 1994 yılında başladı. Çok sayıda radyo ve TV kanalının haber merkezlerinde editörlük, muhabirlik, program sunuculuğu yaptı. 2010 yılında TRT Türk’ün Suriye temsilcisi olarak çalışmaya başladı. Suriye’de 2011’de başlayan süreci 2016 yılına kadar yerinde takip eden az sayıda yabancı gazeteciden biridir. Alanı Suriye başta olmak üzere Ortadoğu. Serbest gazeteci olarak çalışmaktadır.