Hayal kırıklığı sanatı
Arter’in yeni sergisi "Anlamsızlık Aleminde" Jake ve Dinos Chapman kardeşlerin önde gelen işlerini bir araya getiriyor. Aydınlanma eleştirileriyle bilinen sanatçıların sergisini inceledik.
1980’lerin sonunda çoğunluğu Goldsmith mezunu olan bir grup genç İngiliz sanatçı antrepo, kullanılmayan fabrika gibi alanlarda sergilerini açmaya başlar. 90’larda açılan Brilliant! ve Sensation sergileriyle bu sanatçılar dünya sanat piyasasını toptan değiştirecek işler sunar. Jake ve Dinos Chapman, Tracey Emin, Marcus Harvey, Damien Hirst, Gavin Turj gibi sanatçılar kavramsal sanat sonrasının anti-entelektüel ve postmodern ironiyi öne çıkaran işlerini üretir. Neoliberalizmin yükselişiyle piyasanın ve sanatın eşgüdümlü gittiği bir sanat algısı kurarlar. Arter’in yeni sergisi "Anlamsızlık Aleminde" bu kuşağın önde gelen sanatçılarından Jake ve Dinos Chapman’ın Türkiye’deki ilk solo sergisi olarak ziyaretçilere açık.
İZLEYİCİYİ TAVLAYACAK KURULUMUYLA ARTER...
Arter, sergilerinin düşünsel olduğu kadar izleyiciyi tavlayacak yönlerini de düşünen sergi kurulumlarıyla öne çıkan bir kurum. Özellikle vitrine yerleştirilen işler İstiklal Caddesi üzerindeki görsel dünya açısından önemli bir işlev görüyor. Chapmanların sergisi giriş katındaki 18+ işler sebebiyle İstiklal Caddesi üzerinden değil, arka kapıdan açılıyor. Ancak yine de sergi açılır açılmaz özellikle ilk kattaki Cehennem serisine ait işler Arter’in Instagram üzerinden paylaşılanları seçtiği Artegram yazılımını şenlendirecek seviyede.
Sergide Chapmanların yeni ve az görülmüş işlerinin yanında "Cehennem", "Chapman Aile Koleksiyonu" ve "Gün Gelecek Sen De Sevilmeyeceksin" gibi dünyada dolaşıma girmiş işleri de yer alıyor. Sergi en büyük boyutlu iş olan Tüm Kötülüğün Toplamı çalışmasıyla açılıyor. (Evet o sosyal medyada karşılaştığınız yüzlerce küçük asker oyuncağının olduğu iş.) Nazi askerleri, Hitler ve Roland McDonald figürleri gibi kitlesel dolaşımda devamlı gördüğümüz görselleri yeniden kuran bir çalışma bu.
11 EYLÜL'ÜN ÜST ÜSTE YIĞILMIŞ ASKERLERİ
Aynı katta yer alan yine Cehennem serisine ait ikiz kuleleri anıştıran Başka Türlü Kuleler ve kutup penguenlerinin intikamını görselleştiren Neşesiz Ayaklar yer alıyor. Başka Türlü Kuleler sanatın gittikçe daha içe kapanık ve provokasyondan kaçındığı bir dönemde 11 Eylül saldırısını üst üste yığılmış askerlerle göstermesi şok etkisi yaratıyor. Benzer şekilde penguen görsellerinin şirinlik muskası olarak dolaştığı bir zamanda kutuplardaki diğer canlıları katliamdan geçiren penguen çetesini görmek izleyiciyi zorluyor.
Serginin birinci katında yer alan RETROSBOKTİF isimli yerleştirme retrospektif sergi fikriyle dalga geçiyor. Sanatçıyız Biz isimli neon yerleştirme de sanatçıların sanat düşüncelerini açık eden bir metin çalışması. "Biz hastalıklı gözleri olan skopofil oksimoronlarız," diyerek başlayan metin sanatçıların kendilerini ve sanatlarını konumlandırdıkları alanı kendi dillerinden okumak ve görmek açısından önemli.
Aynı katın bir diğer önemli parçası da Savaşın Felaketleri serisinde yer alan Yaraya Tuz çalışmaları. Fransizco Goya’nın 80 parçalık gravürlerini yeniden yorumladıkları bu seri sanatçıların genel sanat pratikleri açısından önemli bir yerde duruyor. Serginin küratörü Nick Hackworth katalog metninde "Chapmanların kötülükleri en fazla, Goya'nın eserleri ve fikirleriyle uzun süren ve kapsamlı ilişkilerinde görünürlük kazanır," diyor. Chapmanların Goya’ya olan özel ilgilerinin sebebiyse geleneksel sanat tarihinin Goya’yı ilk modern sanatçı olarak göstermesi.
Goya’nın bir diğer anlamıysa modernizm ve aydınlanma düşüncesinin tohumlarını arayacağımız sanatçı olmasında yatıyor.
'DERTLERİ AYDINLANMANIN HAYAL KIRIKLIĞI'
Chapmanların temel derdi de aydınlanmanın hayal kırıklığı. Jake Chapman katalogda yapılan röportajda aydınlanmaya dair eleştirel tutumu şu sözlerle tanımlıyor. "Tiksinmekten ziyade Aydınlanma'nın acı dolu hayal kırıklığına ve kötümserliği hınçla inkar etmesine duyduğumuz ilgi diyelim. Besleyen eli ısırmaktan bahsetmiştik; burada ise ideolojik idealizme estetik bir tepki için aynı ölçüde ikna edici sözler etmemiz, bindiği dalı kesmekten ve hatta pire için yorgan yakmaktan bahsetmemiz lazım."
Bu noktadan sergide yer alan bir başka seriye geçelim. Arter’de aynı zamanda Chapmanların gençlik yıllarında ürettikleri bazı parçalar yer alıyor. Tamamlanmamış işler, basit çizimler gibi gençlik yıllarının verimi olan bu çalışmaları yığın halinde görmek bize nasıl bir anlayış sunuyor diye merak ediyorum. Jake Chapman’la yapılan katalog söyleşisinde Baudrillard'dan Bataille'e Adorno ve Horkheimer'dan Nietzsche'ye kadar birçok düşünürün fikirleri çarpıştırılır. Aynı şekilde "Yaraya Tuz... ya da Talihlilerin Talihsizlerden Faydalanması... " başlıklı deneme felsefe ve sanat tarihinden alıntılarla doludur.
İngiltere’nin zengin felsefe ve sanat eğitimini arkasına almış iki sanatçı var karşımızda. Zengin ailelerin çocuklarının başkaldırısını da andıran bir anarşi var bu sergide. Ancak serginin adı olan "Anlamsızlık Aleminde" önermesinden de anlayabileceğimiz gibi her şeyin içini boşaltıp yeni anlam yüklemelerine de engel olmaya çalışan bir tavır bu. Chapmanlar hem genel izleyicinin, hem de koleksiyonerlerin ilgisini çekecek görsellikte işler üretiyor. Anlam arayışıyla büyüyüp refahı içselleştiren, ancak sonrasında anlam arayışından vazgeçip refahtan vazgeçmeyen çocukları görüyoruz.
Sergi 7 Mayıs tarihine kadar görülebilir…