YAZARLAR

Gayler, lezbiyenler, devrimciler...

FARC-EP gerillaları, kadınlar ve erkekler sevgili oluyorlardı. Aşk olmadan devrim olur mu diyorlardı ama sadece bu aşkın tarifi kadın-erkek değildi.

farc-kampi-1 Fotoğraf: David Graaff

Meksika dünyanın en maço ülkesiydi. Meksika’da kar maskeli Zapatista gerillaları ve lideri Sub Kumandan Marcos, San Cristobal Las Casas’ı işgal edip dünyanın gündemine, daha doğrusu ortasına düştüğünde CIA bu ‘macho’luğu kullanmaya çalıştı. Herkes bu gizemli devrimci kim diye merak ederken, ‘Marcos San Francisko’dan bir gay’ açıklamasını yaptı. Bu zekice buluşlarını CIA ajanları muhtemelen toplantılarında tartıştılar, muhtemel kararlar aldılar, muhtemel müdürlerine imzaya götürdüler ve üstüne bir kaç onay daha aldılar çok muhtemel. Daha önce Fidel’in sakalı dökülsün, karizması kaybolsun diye ayakkabısının içine özel bir toz koymaları gibi mükemmel bir plandı onlara göre. Sub Kumandan Marcos ise hayatında sadece bir kere ABD’ye gitmişti ki bu da bir uçak aktarmasıydı ve uçaktan bile inmemişti. Fakat böyle demedi Sub Kumandan Marcos. ‘Evet ben San Fransisco’da bir gayim dedi ve devam etti.

‘Güney Afrika’da bir siyah, Avrupa’da bir Asyalı, İspanya’da bir anarşist, İsrail’de bir Filistin’li, San Cristobal sokaklarında bir maya yerlisi, Almanya’da bir Yahudi’yim, bir işsiz, mutsuz bir öğrenciyim... ve saat 10'dan sonra metroda yalnız bir kadın” Yeni CIA direktörü saçlarını yoldu, çok muhtemel. Bir önceki Zapatistalar San Cristobal’ı işgal ettiklerinde bundan haberleri yok diye istifa etmişti zaten. Meksika’da devrimci bir liderin ‘Ben bir gayim’ demesi radikaldi.

subcomandante-marcos Sub Kumandan Marcos

Sub Kumandan Marcos’la Chiapas’ta konuşuyorduk. ‘Mükemmel bir topluma inanmıyorum. Mükemmel bir toplum talebi bile faşizmdir. Bu komünlerin en büyük sorunları ne peki’ diye sordum. Marcos; ‘Maçoizm’ diyordu. Anlatıyordu, ‘Komünlerden birinde genç bir kadına ‘Çok güzel bir kadın’ demişti Marcos. Komündekiler bunu duyduğunda nasıl bunu söyler İstiyorsa gelsin evlendirelim. Onu yargılayacağız.’ Dediler diye anlatıyordu. Sub Kumandan Marcos Meksika’da ve dünyada efsaneydi. Bir komünün bu efsaneyi yargılayabilmeleri radikal...

Venezuela neredeyse Meksika kadar maçoydu. Chavez’in Bolivarcı devriminin dinamiği seçimler ve referandumlardı. Birleşmiş sağcılar, Chavez; ‘Gay ve Lezbiyen’ haklarını savunduğu için, bel altı vuruyordu. Politik Machoizm oldukça oy demekti. Chavez yapacağı iyi işler için bundan vazgeçebilirdi. Ne Chavez ne Bolivarcı devrim bundan vazgeçmedi. İngiliz Parlamenter Galloway bunu Oxford’da çok güzel anlatıyordu. (https://www.youtube.com/watch?v=epPD4GYZa_8)

FARC-EP gerillaları, kadınlar ve erkekler sevgili oluyorlardı. Aşk olmadan devrim olur mu diyorlardı ama sadece bu aşkın tarifi kadın-erkek değildi. Yukarıda ki fotoğraf bir gerilla kampındandı. İki sevgili...

Radikalizm sırtında tüfek taşımak mı ? Yoksa düşüncelerin sınırsızlığı mı?

farc-kampi-2 Fotoğraf: David Graaff


Metin Yeğin Kimdir?

Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; dünyada Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Dünyanın farklı yerlerinde yoksullarla birlikte evler inşa etti, bir sürü farklı işte çalışarak yazılar yazdı, filmler çekti. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti. Türkiye ve birçok ülkede öğretim üyeliği yaptı... Ve dünyayı değiştirmeye çalışmaya devam ediyor hâlâ...