Erdoğan'ı durduran 4 kişi ne istedi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı olarak ikinci kez Meclis'teydi. Partisinin grup toplantısında konuşmak için Meclis'e gelen Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve çok sayıda bakanla Şeref Holü'ne girdi, ardından grup toplantı salonuna geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısında yaklaşık 1 saati bulan konuşmasının merkezini Katar krizi ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin referandum kararı oluşturdu. Erdoğan'ın sözleri canlı yayınlar aracılığıyla anında ve sonrasında televizyonların haber bültenlerinde tüm gün döndü, bugün de birçok gazetenin birinci sayfasında yine bu değerlendirmeleri okumak mümkün. Ama bir de kameraların olmadığı noktalarda yapılan görüşmeler, partililerden gelen talepler ve bu taleplere Erdoğan'ın verdiği yanıtlar var. En az bunlar da kürsüde verdiği mesajlar kadar dikkat çekici.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis'e geldiği günler Şeref Holü kapısından grup salonu girişine kadar uzanan geniş bir alana geçişi sağlamak için bir güvenlik şeridi çekilmeye başlandı. Gazeteciler de bu şeridin arkasında Erdoğan'ı izleme, eğer fırsat yakalarsa da bir soru yöneltme şansı buluyor. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kaç gündür kamuoyunun gündemini oluşturan bedelli askerlikle ilgili bir gazetecinin sorusunu da bu sırada yanıtladı, "Bedelli askerlik yok, dedikodusu var" dedi.

Meclis içinde çekilen bu güvenlik şeridinin arkasında bekleyenler sadece gazeteciler değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görmek isteyen vatandaşlar ya da bir talepte bulunmak, derdini anlatmak isteyen partililer de bu şeridin arkasında bekleyerek Cumhurbaşkanı'nın geçişi sırasında seslerini duyurmaya çalışıyor.

Onlardan biri başörtülü bir anneydi. Erdoğan geçerken yüksek sesle "Cumhurbaşkanım, Cumhurbaşkanım..." diye seslenerek dikkat çekmeyi başardı. Erdoğan bekleyenlerin ellerini sıkarken kendisine seslenen anneye de selam verdi. Annenin çığlığının nedeni Hava Harp Okulu 1. sınıf öğrencisi oğluydu. Anne, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece gözaltına alınıp tutuklanan oğlunun 11 aydır cezaevinde olduğunu ama hala iddianamesinin çıkmamasından yakındı. Anneyi dinleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Konuyu bilmiyorum, bakalım" dedi, hemen yanındakiler annenin söylediklerini not aldı. Erdoğan gittikten sonra çevresindeki basın mensuplarına seslenen anne, "11 aydır iddianame yok. Af değil, iddianame istiyoruz" diyerek talebini yineledi. Günlerdir AK Parti'nin kapısını çaldığını, parti yöneticileriyle görüştüğünü söyleyen annenin "Zulümle abad olunmaz" derken gözleri yaşlıydı.

Alkışlarla, büyük coşkuyla partisinin grup toplantı salonuna giren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konuşması bittikten sonra da ilgi yüksekti. Grup toplantı salonu çıkışında bu kez "Ben 15 Temmuz gazisiyim" diyen 20'li yaşlarda bir genç Erdoğan'ın yolunu kesti. Grup toplantısı öncesi bir çok bakan ve parti yöneticisi ile fotoğraf çektiren bu gencin tek talebi Cumhurbaşkanı Erdoğan'la fotoğraf çektirmekti. Erdoğan'ın koruma duvarını aşmayı başaran genç bu talebine de kavuştu.

Erdoğan'a ulaşmak, konuşmak için gelenlerin arasında başkaları da vardı. Hatay'dan gelen Yusuf Hilooğlu'nun amacı da Antakya Devlet Hastanesi yapımı nedeniyle Erdoğan'a teşekkür etmekti. Her hafta AK Parti grubunu izlemek için Hatay'dan Ankara'ya gelen bu partili de muradına erdi ve Erdoğan'a teşekkür etme fırsatı buldu.

Selfie yapan, fotoğraf çektiren partililer arasında yoluna devam etmeye çalışan Erdoğan'a ulaşmayı başaranlar arasında bir grup partili de vardı. Bu partililer Hakkari'den gelen il yöneticileriydi ve tahmin edileceği gibi şehirlerinin ilçe yapılmasına karşıydılar. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminde gündeme gelen ama tepkiler üzerine rafa kaldırılan planın yeniden gündeme getirilmesine karşı çıkan Hakkarililer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bu plandan vazgeçmesi için ikna etmeye çalıştı. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan netti. Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını, şehirleşme işlerini iyi bildiğini hatırlatan Erdoğan, Hakkari merkezinin büyümeye ve gelişmeye uygun olmadığını söyledi. Partililerin, "Tamam Yüksekova il yapılsın ama Hakkari de il olarak kalsın" önerisi de karşılık bulmadı, Erdoğan "Hakkari il merkezi olmaz" dedi. Hakkarililer, ayaküstü de olsa bir süre devam eden görüşmeden çok umutlu ayrılmadı. Taleplerini bir de gazetecilerle paylaşan Hakkarililer, kararın temelde güvenlik gerekçesiyle alındığını bildiklerini ama bunun sosyal açıdan büyük sıkıntı yaşatacağını söyleyip "Mücadeleye devam" diyerek Meclis'ten ayrıldılar.

Kameraların ötesinde bir Meclis grup toplantısı da bu görüşmelerle son bulmuş oldu.