Bu yürüyüşten ne çıkar?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşünün Türkiye’de uzun süredir sokağa çıkmaktan korkan veya türlü sebeplerle çıkmamayı tercih eden binlerce insanı sokakla buluşturduğu ve hedeflenen 23 günlük yürüyüş boyunca da buluşturmaya devam edeceği bir gerçek. “Adalet Yürüyüşü”nün kendisine hedefler belirlemesi gerektiğini söyleyenlere CHP’lilerin cevabı, “Adalet arayışında insanları sokakla buluşturduk. Bu önemli bir adımdır” oldu.

AÇLIK GREVİ DE GÜNDEME GELDİ AMA KILIÇDAROĞLU YÜRÜYÜŞÜ ÖNERDİ

.

Güvenpark’ta buluşan binlerce CHP’li coşkuluydu. “Yürüyüşün tek amacı İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun serbest bırakılması mı? O bırakılırsa yürüyüş sona erer mi?” sorumuza CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger’in cevabı, ana muhalefet partisinin kararlılığını da ortaya koyuyordu. Aksünger, “Biz bu yürüyüşü sonlandırmayacağız çünkü 'herkes için adalet' diyerek başladık. Tutuklu HDP'li milletvekilleri için de yürüyoruz” dedi. Nitekim yürüyüş devam ederken Enis Berberoğlu’nun tutukluluğuna yapılan itiraza ret kararı çıkması yürüyüşçülerin gündeminde bile değildi. Öğrendiğimize göre CHP MYK’da ‘açlık grevi’ de gündeme geldi ama Kemal Kılıçdaroğlu bu öneriyi reddederek yürüyüşü bizzat önerdi.

“POLİS MÜDAHALE ETSE DE YOLUMUZDAN DÖNMEYİZ”

Haftalardır Ankara’da polis şiddetine maruz kalan KHK mağduru, “işimi geri istiyorum” eylemcileri neredeyse her gün, Kızılay’ın göbeğinde biber gazı, portakal gazı ve plastik mermi yediği için kimi gazeteciler Kemal Kılıçdaroğlu’nun eylemine gaz maskesi ve baretle gelmişti ancak polis aylardır hatta yıllardır göstermediği duruşuyla birçoklarını şaşırttı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’a “Polis müdahale ederse ne yapacaksınız?” sorumuza, Torun, “Biz her türlü ihtimali düşündük. Yolumuzdan dönmeyiz” yanıtını verdi. İlk günün birkaç geriliminin videolarını da muhabirimiz Serkan Alan çekti.

“YÜRÜMEYE KARARLI OLANLAR AYAKKABILARINDAN BELLİ OLUYOR”

.

Ankara’nın tecrübeli gazetecilerinden Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, Güvenpark’taki ilk toplanma anında “Yürümeye kararlı olanlar ayakkabılarından belli oluyor” diye espri yaptı. Sohbetimize kulak misafiri olan milletvekilleri hemen eklediler, “Evden ayakkabı ve kıyafet istedik. En kısa zamanda biz de spor ayakkabılarımıza kavuşacağız.”

İstanbul'da, Enis Berberoğlu'nun tutuklu bulunduğu cezaevinde bitirilmesi planlanan yürüyüşün tüm detaylarını öğrenen Nergis Demirkaya'nın yorumu, "Her detayı düşünmüşler, yürüyüşü çok iyi planlamışlar" şeklindeydi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun basın danışmanı, tecrübeli gazeteci Okan Konuralp de Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşünü takip edecek gazeteciler için güzergâh boyunca otobüslerin hareket halinde olacağını söyledi.

KILIÇDAROĞLU: BENİ SERT MUHALEFET YAPMAMAKLA ELEŞTİRENLERİN GIKI ÇIKMIYOR

Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının hemen ardından toplanan MYK’da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini ‘daha sert muhalefet yapmadığı için’ eleştiren milletvekillerine şunları söylediğini öğrendik, “Beni her kapalı grup toplantısında sert muhalefet yapmamakla eleştiren arkadaşların Meclis Genel Kurulu’nda gıkı çıkmıyor. Onlardan bu süreçte daha sert muhalefet yapmalarını bekliyorum.”

“ADALET İÇİN MÜCADELE EDİYORUM”

Elinde megafonla yürüyen kalabalığı hizaya sokan Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile İstanbul milletvekili Eren Erdem performanslarıyla göz doldururken CHP milletvekili Mahmut Tanal gibi pek çok partili “Adalet” yazan tişörtleri ve yine “Adalet” yazan şapkalarıyla yürüdüler. Kemal Kılıçdaroğlu ise yol boyunca elinde “Adalet” yazan döviz taşıdı. Kendisinden Gazete Duvar’a kısa bir değerlendirme yapmasını istediğimizde “Özgürlüğü seviyorum. Adaleti seviyorum. Adalete inanıyorum. Adalet için mücadele ediyorum” dedi.

AK PARTİ’DE “İKİNCİ GEZİ” TEDİRGİNLİĞİ VE KILIÇDAROĞLU’NUN İKTİDARA YANITI

.

Kemal Kılıçdaroğlu yürürken aynı saatlerde AK Parti kulislerinde neler konuşulduğunun da peşine düştük. Hepsinin ağzında “Buradan ikinci bir Gezi çıkar mı?” sorusu vardı. Hükümet üyelerinde Meclis’te grubu bulunan bir partinin hatta ana muhalefet partisinin liderinin siyaset yapmak yerine yürümesi epey rahatsızlık yarattı. Onların bu yorumuna Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bize siyaset yapma imkânı bırakmadılar. Her yolu denedik. Hepsiyle temasa geçtik. Tutukluluklara bir çözüm bulun dedik ama bizi dinlemediler” dediği öğrenildi.

BU YÜRÜYÜŞTEN NE ÇIKAR?

Devleti kuran partiden muhalif kesimlerin beklentisine gelince... CHP, referanduma giderken 'Hayır' kampanyası ile yakaladığı ivmeyi referandum sonrası yitirmişti. Bizzat Kılıçdaroğlu'nun referandum sonucunu meşrulaştırdığı yönündeki eleştiriler sürerken Kılıçdaroğlu'nun "adalet arayışı için yürüyeceğim" çıkışı partide güçlü bir dalgaya sebep oldu. Yürüyüş başlangıçtaki kararlılıkla sürdürülürse ve buna CHP Genel Başkanı'nın referandum sonrası görüştüğü 'Hayır' cephesinin tüm unsurları da eklenirse hükümet işte o zaman tedirgin olmakta haklı çıkar. Tabii bu yürüyüşe bugün dahil olan Veli Saçılık gibi hak arayış mücadelesinin önemli simaları da destek verirse Türkiye'nin yakın geleceği için bambaşka olasılıkları konuşmamız mümkün olur. Yürüyüş herhangi bir sebeple hedefe varılmadan sonlandırılırsa bu sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatını bitirmez, CHP'yi de alt üst eder.