YAZARLAR

Elektrik alamayanlar utansın!

Sen tut, ısıtıcıyı su kuyusuna daldır. Maksat, amcam bildiğin kaynak su elde etsin. 'Kimseye filan köyün termali yok dedirtmem!' kafasında... 'Bizim de şifalı suyumuz olacak. Kulunçlardaki tutulmaya, dizlerindeki yele iyi gelecek!' ümidinde ve azminde... Peki, fatura? Cevap basit: 'Allah'ın elektriği!'

Elektriği 'Keban'a bağlamak'ın yaygın olduğu dönemde okudum üniversiteyi. Duyuyorduk, görüyorduk... Bi dolu kaçak elektrik hikayesi var aklımda.

Televizyoncu hocaların sahur seanslarından birinde soruldu mevzu. Yerel bir televizyonumuz...

“Hocam ben bişey soracam ama utanıyorum” dedi, hattaki genç ses. Hoca da cesaretlendirmek adına:

“Sor yavrum, ilimde utanma olmaz” dedi. Genç, bir iki ıkınmadan sonra:

“Hocam, ben üniversite öğrencisiyim... Öğrenci evinde kaliyorum... Ama dediğim gibi ben... Nasıl söylesem bilemiyorum... Biz... Kaçak elektrik kullanıyoruz... Ama öğrenciyiz... Sizi izlediğimiz televizyon var ya... İşte onun elektriği kaçak... Ama öğrenciyiz hocam...” dedi.

Hoca, böylesi bir indirimci talebi, böylesi bir müşteri hizmetlerinden avantaj bekleyen tüketici şımarıklığını ödüllendirmeye, hiç niyetli değildi. Sağlamdı, adildi, ilim adamıydı:

“Ama olur mu evladım, bu hem günah hem de suç!” dedi.

“Ama biz öğrenciyiz hocam!” dedi pazarlıkçı ruh. Hoca, “ne diyor?” diye programcıya sordu bu sefer. Programcı da:

Nihayet, az önceki muhkem duruşu dağıldı, inandığı işi yapmanın kararlılığı kalmadı yüzünde hocanın. Merhametinin yanında adaleti, teflondaki tereyağı gibi eridi. Deminki muhkem adam, herle kıvamına geldi. Dayanamadı hoca:

'Tamam yav, madem öğrenciler, bi şey olmaz!' diyerek, emsal gösterilse memleket batıracak yolu verdi.

Bir diğer elektrikli hikaye, köyün birinde... Sen tut, ısıtıcıyı su kuyusuna daldır. Maksat, amcam bildiğin kaynak su elde etsin.

'Kimseye filan köyün termali yok dedirtmem!' kafasında...

'Bizim de şifalı suyumuz olacak. Kulunçlardaki tutulmaya, dizlerindeki yele iyi gelecek!' ümidinde ve azminde...

Peki, fatura?

Cevap basit:

'Allah'ın elektriği!'

Bir diğer olay, ahıra götürülen hizmeti anlatıyor. Demir somyaya bağlamış rezistansı. Somya pul kesmiş. Ahır olmuş hamam. İçerde inekler şortla geziyor. Ahırın öküzü almış kumandayı eline, yayılmış üçlüye, televizyon izliyor...

Mantık yine aynı:

'Allah'ın elektriği!...'

Ama yeni emmi başka âlem. Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine bağlı Gözücü Köyü'nde kaçak elektrik kontrol ekibinin rutin kontrolünde kaydedilmiş.

Ola hani kablo

Görevli, “memurum da memurum” diyor. Emmi de:

“Ola hani kablo, hani pano!” diyor.

“Çalmışlar!” diyor... Arada “oğlum” diyor...

Memur, gayet kurumsal biçimde, “ben senin oğlun değilim” diyor. Emmi yine tecahül-i ârif yapıyor:

“Ola hani kablo, hani pano!” diyor.

Bu milletten elektrik alamayanlar utansın!


Özkan Özgür Kimdir?

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun. 'Soğanın Cücüğü' adlı stand up gösterisi yapıyor. İletişim ve bireysel gelişim alanlarında danışmanlık yapıyor, eğitimler veriyor.