Latin esintisi: Avokado

Avokado, son yıllarda ülkemizde de yaygınlığı oldukça artan bir meyve. Bugün sizlere bu meyveyle ilgili bir iki bilgi ve bir tarif anlatacağım.

Avokado, Güney Meksika kökenli olarak bilinen bir meyve, ancak yakın tarihte 15 bin yıl önce Peru'da yetiştiğine dair bulgular da ortaya çıkmış.

Latin Amerika mutfağında, özellikle de Meksika yemeklerinde sıklıkla karşımıza çıkan Avokado, neredeyse tüm dünyada yaygın olarak kullanılıyor. İçerdiği yüksek yağ oranı nedeniyle vejetaryen ve veganlar da sıklıkla tüketiyor.

Avokadolu tarifler, genellikle garnitür tarzı, ekmeğe sürülebilecek, et veya tavuk yemeklerine eşlik edebilecek soslar olarak karşımıza çıkıyor. Bu tariflerin büyük çoğunluğunda avokado çiğ olarak kullanılıyor çünkü fazla piştiği zaman acılaşıyor.

İyice olgunlaşmış bir avokadoyu kahverengiye dönmüş, buruşmuş ve kalınlaşmış bir kabuk ile hafifçe bastırdığınızda içine göçen bir meyveden anlamak mümkün. Henüz olgunlaşmadıysa, bir gazete kâğıdına sarıp buzdolabında 3-4 gün içersinde hazır hale gelmesini sağlayabilirsiniz.

Avokadoyu kullanacağınız zaman, bütün çevresini bir bıçakla çekirdeğe ulaşana kadar kesin. İki yarıyı çevirerek çıkarın. Kalan çekirdeği de bir bıçağı üzerine saplayıp meyveyi tekrar çevirerek çıkarabilirsiniz. Yeterince olgun bir avokadonun meyvesinin bütün etini bir kaşık yardımıyla kabuktan rahatça ayırabilirsiniz.

GUACOMOLE

Bu Meksikalı sos, herhalde dünyada en çok tüketilen avokadolu tarif olmalı. Gelin nasıl yapılıyor bir bakalım.

Malzemeler:

-3 adet olgun avokado

-1 küçük kırmızı soğan

-1 orta boy domates

-1 limonun suyu

-bir kaç damla tabasco sos

-tuz, karabiber

Avokadoların içini yukarıda anlattığım şekilde çıkarıp bir kapta çatalla eziyorum. İçerisine küçük küpler halinde kestiğim domates ve soğanları ekliyorum. Tuz, karabiber, limon suyu ve tabasco’yu damak tadıma göre ayarlıyorum.

Hepsi bu kadar. Bu güzel sosu sandviçlerinizde, cipslerle, fajitalarla zevkle tüketebilirsiniz.

Mutlu haftalar dilerim.