Narcos, Higuita ve FARC
... Sonra 'FARC’ın da uyuşturucu ticareti ile bağları var' diyorlardı mesela. ‘Nereden biliyorsunuz?’ diyordum. 'Narcos’ta seyrettik!' Ah, kesin delildi. Bir kurmaca filmden daha iyi ne delil olabilir. 'Oradakiler M-19 gerillası' diyordum. 'Olsun, FARC’ın da vardır' diyenler oluyordu.
Geçen yıl Kolombiya dağlarından bir döndüm, Escobar fırtınası sarmış etrafı. Herkesin ağzında bir Medellin karteli. 'FARC gerillası Pablo Escobar hakkında ne düşünüyor?' gibi sorular geldi sık sık. Bilmem, gerilla kamplarında elektrik yoktu diyordum. Geceleri yıldız seyredip, devrim marşları söylüyorduk. Koca bir fiber soğutucu kabın içinde komüne gelen biraları ısınmadan hızla içmeye çalışıyorduk. Sonra Romları, ısınsa da içiyorduk. Bazen kalkıp 'Cumbia' oynuyordu gerillalar, kadınlı erkekli. Mızıka çalanlar oluyordu. Henüz silahları vardı ve kenarda duruyordu.
Sonra 'FARC’ın da uyuşturucu ticareti ile bağları var' diyorlardı mesela. ‘Nereden biliyorsunuz?’ diyordum. 'Narcos’ta seyrettik!' Ah, kesin delildi. Bir kurmaca filmden daha iyi ne delil olabilir. 'Oradakiler M-19 gerillası' diyordum. 'Olsun, FARC’ın da vardır' diyenler oluyordu. 'Bu Narcos’ta var mıydı?' diye soruyordum. Kesin delil ya. 'Yok, ama öyledir' diyorlardı. Sonra hiçbir şeyi bilmediğim için bana üzülerek bakıyorlardı. Bu yüzden Kolombiya dönüşü bir ara hemen 'Narcos' seyrettim. Çok hızlı akan ilk bölümleri; bir beş bölümdü galiba. O kadar hızlı akan bir olay örgüsü vardı ki sonra ne yapacaklar acaba, diye şaşırdım. Bilgilendim. Karikatür bir M-19 gerillası figürleri vardı dizi filmde. Birkaç bohem. Gerçeği bulan bir güzel kadın gerilla… Gerçek miydi dizidekiler? 'Tabii ki gerçek, ben uydurdum' diyordu Boris Vian…
'Narcos’u oynayan Brezilyalı oyuncu Wagner Moura, sıkı solcu' dediler bana. Brezilyalı efsanevi şehir gerillası Carlos Marighella’nın filmini yapmaya çalışıyordu bütün engellemelere rağmen. Marighella kitaplarını cezaevinde okuyorduk. 12 Eylül geldiğinde, elimizden alırlar diye ince pelur kağıtlarına el yazısıyla geçirip, pencerelerin boru çerçevesinin içlerine, yastık fitillerine sakladığımız kitaplardandı. Wagner Moura, Narcos’tan kazandığı parayı bu filme harcıyordu. Uyuşturucuya bulaşmış sayılır mıydı acaba? Brezilya’nın favelalarından birinde bir HipHop grubuna sormuştum. Burada 'uyuşturucu yaygın mı?' diye; 'evet,’ dediler ‘her eve girdi uyuşturucu, her evde televizyon var.’ Ben ‘Peki Wagner Moura bizim filmde de oynar mı?' diye sordum. ‘Neden olmasın, söyleriz’ dediler Brezilyalı arkadaşlar. Güvenirim onlara. Birlikte yaptığımız projeler var sanat (!) diliyle. Üç kere toprak işgal ettik, biri Brezilya’nın en büyük toprak sahibinin toprağıydı, bir işgal fabrikasında gece nöbeti tuttuk ve iki gecekondu işgalinde katılanların isim listelerini yapıp, üç kez Okaliptüs ağaçlarının gövdesini matkapla delip kurusunlar diye içine cıva döktük…
Eski gerilla hareketi, taze yasal parti FARC, Higuita’ya başkan adayı ya da hiç olmazsa parlamenter ol, dedi. Higuita, Kolombiyalı çok ünlü kaleci, Deniz Naki’nin oldukça popüleri yani. Barışı savunduğu için çok saldırıya uğradı. Higuita hiç takmadı. Gece doğmuştu Higuita. Öyle denir Meksika’da. Kolombiya’da barışı savunmak Türkiye’den de zordu. En azından şimdilik. Yakışırdı FARC’ın başkan adayı olarak. Düşünsenize hem solcu hem futbolcu. Orta sahaya çıkıp çalım atardı kaleciyken, ileri çıkıp kafa pası verir, kaleye gelen topu tutmaktan vazgeçip artistik bir taklayla topuğu ile topu uzaklaştırırdı. Cüretliydi yani ve barış için cüretli olmak gerekir.
‘Mutluluk cesaret ister’ diyordu Brezilyalı ezilenlerin tiyatrocusu Augusto Boal...