Mutlu ejderler ülkesi neden mutsuz?
Pekin’in bir yandan tarihsel olarak Hindistan’ı kuzeyden gelebilecek bir saldırıya karşı koruyan Butan’a yönelik sınır ihlalleri diğer yandan sorunlar yaşadığı Pakistan’la yakınlaşması Yeni Delhi’de memnuniyetsizliğe neden oluyor. Üstelik Pekin’in İslamabad’la ekonomik ve stratejik ilişkilerini Kuşak ve Yol Projesi üzerinden gerçekleştirmesi bu kaygıyı daha da artırıyor.
Şu ara küresel gündemde yer eden bir başlık ve bunun etkileri tartışılıyor: Çin-Hindistan sınır anlaşmazlığı. Yükselen iki ekonomi arasında Haziran 2017’de hızlanan bu kriz, iki tarafla sınırlı kalmayacak şekilde bölgede etki doğurabilecek politik bir fay hattı.
Anlaşmazlıkta tarihsel olarak kurulan statükonun bozulması endişesi baskın. Dahası Asya’nın iki gücünün henüz dozu düşük de olsa sınıra asker yığması, Kore Krizi’yle zaten tedirgin olan Asya-Pasifik bölgesinde korkuya neden oluyor.
Fay hatları bununla da sınırlı değil üstelik. Asya’da dengeleri sarsan en önemli unsurların başında Çin’in Kuşak ve Yol Projesi geliyor. Bazı ülkelere müjde niteliği taşıyan bu inisiyatif, bölgesel anlaşmazlık ve gerilimleri de su yüzüne çıkarıyor, hatta perçinliyor. Dahası ekonomik olarak izlenen yol haritası Sri Lanka başta olmak üzere proje örneklerinin borç batağına sürüklenmesine neden oluyor. Büyük bir ihtişam ve 3 trilyon dolarlık bütçeyle yola çıkan Pekin, bölgesel olarak ciddi sorunlarla yüz yüze kalıyor.
Asya’dan başlayıp 65 ülkeye uzanması planlan Kuşak ve Yol Projesi'ni gözetecek şekilde birkaç hafta Çin’in şu ana kadarki ilişkilerini inceleyeceğiz. Ancak öncelikle küresel ekonominin iki yükselen gücünün “savaş mı çıkıyor?” sorgulamasına neden olan anlaşmazlığına yüzümüz dönüyoruz.
BUTAN’DAN HİNDİSTAN’A UZANAN DENGE VE ÇİN
Mutlu ejderler ülkesi olarak bilinen Butan, bir milyonun altındaki nüfusuyla Asya’nın en az nüfuslu ikinci ülkesi. Doğu Himalayalar’da bulunan ülkenin denize çıkışı olmadığı gibi iki komşusu var: Çin ve Hindistan. Budist bir krallık olan ülke egzotik turizmin değişmez adreslerinden biri. Bunun dışında da ekonomisinde sektörel çeşitlilik ve hareketlilik yok. Az nüfusu, cılız ekonomisi ve tampon bölge olması dışında kimseye pek zararı dokunmayan Butan son bir kaç aydır mutsuz. Nedeni Kuzey komşusu Çin’in yol yapma girişimiyle sınırlarını ihlal etmesi.
Ülkenin profili dikkate alındığında askeri olarak Çin gibi devle mücadele etmesi imkansız. İşte bu noktada dış politikada paralel bir hat izlediği ve Budizm üzerinde yakın bağlar kurduğu diğer büyük komşu Hindistan devreye giriyor.
Mudi yönetimini söz konusu krizin taraflarından birisi olmaya iten sebep elbette “bırakın mutlu mutlu yaşasınlar, bu Budistler size ne yapmış!” isyanı değil. Tarihsel ve jeopolitik bir perspektifle Çin ile Hindistan bazen doğrudan bazen Pakistan-Hindistan çatışması gibi sebeplerle karşı karşıya geliyor. Şimdi buna Butan eklendi.
Güncel durum aslında tarihsel olarak kurulan statüko üzerinden şekilleniyor. Şöyle ki Hindistan-Çin arasındaki yaklaşık 3 bin 500 km’lik sınır var. Burada da bazı anlaşmazlıklar olduğu unutulmamalı. Hindistan için Nepal, Butan ve Çin sınırları içindeki Tibet kuzeyden yani Çin’den gelebilecek bir saldırı karşısında set olma özelliği taşıyor. Çin içinse bu ülkeler alt Asya’ya açılma açısından bir sıçrama tahtası. Söz konusu ülkelerin dünyanın en yüksek dağları Himalaya Silsilesi içinde yer alması sınırların net bir biçimde çizilmesine engel olmuştu/oluyor. Bununla beraber Hindistan, bu ülkelere dönük Çin kaynaklı bir ihlali aleyhine statükonun bozulması olarak yorumluyor. Nitekim Haziran 2017’de Çin’in Butan sınırını ihlal ederek buraya yol yapma girişimine Hindistan tepki göstermişti.
NEFRET DİLİNE AÇILAN KAPI: YOL ÇALIŞMALARI
İki ülkenin sınır anlaşmazlığının kilitlendiği noktaysa yol çalışmaları. Pekin ve Yeni Delhi adeta yıllarca durup birden yol yapmak için yarışa girdi. İlginç olan seçilen güzergahların sorunlu bölgeler olması. Butan, Çin’in yol yaparken kendi sınırlarının ihlal edildiğini iddia ediyor. Çin’se 16 Haziran’da Hindistan kuvvetlerinin Sıkkım’da yol yapma bahanesiyle Dokham’a girdiğini. Hindistan, kuvvetlerinin bölgede olduğunu reddetmiyor. Ancak ilk taşı atanın kendisi olmadığını da ekliyor. Yani Hindistan Çin anlaşmazlığında karşılıklı ihlaller olduğu söylenebilir. Bir de iki devin atışmasında arada kalan Butan.
Pekin, Butan konusunda Yeni Delhi’yi kendisini ilgilendirmeyen bir soruna karışmakla suçluyor. Hindistan’sa kuzey komşuna karşı izlediği politikayı tarihi hatırlatarak savunuyor, hem de 1963-1965’te Hindistan-Pakistan Savaşı’nda Çin’in Pakistan’ı desteklerken söylediği sözlerle: “Komşulara yapılan bir saldırı diğer komşuları da ilgilendirir.”
İki ülkenin ulusal medyası, düşük dozlu çatışmalara neden olan gerilimin değirmenine su taşıyor. Çin medyası dikkat çekici bir biçimde iki ülke arasında 1962’de yaşanan ve yine bir sınır anlaşmazlığına atıf yapan yayınlarda “nasıl da kazanmıştık, nasıl da sizi yenmiştik” temalı ve futbol maçında ezeli rakiplerin taraftarları arasındaki kavgayı andıran tarzla yayın yapıyor. Hindistan medyası da benzer biçimde “hiçbir şey eskisi gibi değil, artık biz de güçlüyüz” olarak özetlenebilecek yayınlarla yanıt veriyor. Her çatışmada olduğu gibi bunda da iki ülkenin birbirinin kültürel değerlerini alay malzemesi haline getirmesi de çabası. Medyanın harlamaktan imtina etmediği ateşe Hindistan üst düzey yetkilileri de katıldı. Hindistan Savunma Bakanı Arun Jaitley'nin “Hindistan 1962’deki gibi değil" diyerek gelişmiş ordularına gönderme yapması bu anlamda akla gelen ilk örneklerden.
HİNDİSTAN İÇİN DERT BİR DEĞİL Kİ : PAKİSTAN-ÇİN YAKINLAŞMASI
Hindistan ile Çin arasında gerilime neden olan bir diğer konu Kuşak ve Yol Projesi kapsamında Pakistan-Çin arasındaki yakınlaşma. İslamabad-Yeni Delhi ilişkileri bağımsızlıklarını kazandıkları 1947’den bu yana sorunlu bir biçimde devam ediyor. İki ülke arasında zaman zaman sıcak çatışmalara neden olan Keşmir sorunu hâlâ çözülebilmiş değil. Çin ise Soğuk Savaş dönemi ve sonrasında mesafeli bir ilişki yürüttüğü Hindistan’a karşı genellikle kendi jeopolitik kaygılarından hareketle Pakistan’ın yanında yer alıyor, örtük destek veriyor. Ancak bu defa Çin daha radikal bir hamleyle Pakistan’la ilişki kurmuş durumda. Kuşak ve Yol Projesi kapsamında Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru inşasına başlandı. Her ne kadar Çin bu hamlesinde Hindistan’a dönük bir hedef gözetmediğini iddia etse de Hindistan-Pakistan geriliminin hâlâ canlı olması, Hindistan’ın Pakistan’ı ülkesine yönelik terör eylemlerine destek olmakla suçlaması güncel gerçekler.
Özetle Pekin’in bir yandan tarihsel olarak Hindistan’ı kuzeyden gelebilecek bir saldırıya karşı koruyan Butan’a yönelik sınır ihlalleri diğer yandan sorunlar yaşadığı Pakistan’la yakınlaşması Yeni Delhi’de memnuniyetsizliğe neden oluyor. Üstelik Pekin’in İslamabad’la ekonomik ve stratejik ilişkilerini Kuşak ve Yol Projesi üzerinden gerçekleştirmesi bu kaygıyı daha da artırıyor. Pekin-Yeni Delhi arasında Butan sorunu kısa vadede çözülmese de yatışabilir. Ancak bu krizin yerini Pakistan-Çin-Hindistan gerilimine bırakması şaşırtıcı olmayacak. Dahası bu sürece ABD ile Rusya’nın kendi lehlerine olacak şekilde dolaylı olarak müdahil olması ihtimali var. Dolayısıyla yeni bir bölgesel gerilim yavaş yavaş tırmanabilir. Sorunu berraklaştırmak için önümüzdeki hafta Çin’in Kuşak ve Yol Projesi kapsamında Pakistan’la yürüttüğü ilişkileri ve etkilerini inceleyeceğiz.
Mühdan Sağlam Kimdir?
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir. 8 Kasım 2023'te Ankara İdare Mahkemesi kararıyla Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki görevine iade edilmiş, ancak 27 Şubat 2024'te İstinaf Mahkemesi kararıyla yeniden ihraç edilmiştir. 2017-2023 yılları arasında aralarında Gazete Duvar, Almonitor, Kısa Dalga ve Artı Gerçek'in de bulunduğu medya kuruluşlarında çalışmıştır.
Yapay zekanın açıldığı kapı: Nükleerin yeniden keşfi 30 Ekim 2024
Cumhuriyet'in 101. yılı: Demokrasi, laiklik, anayasa, eşit yurttaşlık 29 Ekim 2024
Etiyopya’nın darboğazına BRICS bir çare olacak mı? 25 Ekim 2024
'Çözüm Süreci'nde muhatap Erdoğan değil Bahçeli gibi görünüyor' 21 Ekim 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI