Comandante Che Guevara*
Arjantin’de Peronist liderlerle konuşuyordum. Guevaracılarla birlikte gerilla örgütleyenlerle. Kuzey Arjantin dağlarında gerillaları vardı yetmişlerin ortalarına kadar. "Neden Che Bolivya’ya gitti? Neden Arjantin’e gelmedi?" Büyük bir sempati besleniyordu ona ve kendi memleketiydi…
Jose Mujica ile konuşuyordum. Henüz Uruguay devlet başkanı değildi. Tarım bakanıydı ve beni daha çok Tupamaros gerilla hareketinin liderinden biri olarak ilgilendiriyordu. "Che neden Bolivya’ya gitti?" diye sordum. O günlerde, o döneme ilişkin hangi gerillayı görsem bunu mutlaka soruyordum. "Neden Bolivya, mesela neden Uruguay’a gelmedi?" O yıllarda da Tupomoros gerillası oldukça güçlüydü. Banka soygunları yapıyorlardı, yiyecek kamyonlarını kaçırıp yoksul halka dağıtıyorlardı, özellikle şehirde bin kaplan gücüydüler ve zaten Uruguay demek, başkent Montevideo demekti. Nüfusun yarısından fazlası orada yaşıyordu. Mujica, herkesin dediği ismiyle Pepe, kısa bir süre düşündü, elini biraz ileri uzattı içe doğru çevirdi. ifadesini besledi el. "Bilmem... Sanırım devrimin kırsaldan örgütleneceğini düşünüyordu. Bu yüzden Bolivya’ya gitti."
Halbuki bunu Douglas Bravo’ya da sormuştum. Venezuela’nın üç nesil gerilla komutanı. Venezuela dağlarından Fidel’le mektuplaşıyorlardı. Dağları boldu Venezuela’nın ve oldukça güçlü bir gerilla hareketi vardı. "Neden Che Bolivya’ya gitti? Neden Venezuela’ya değil?" O da "bilmiyorum" dedi önce. Dağ kadar yüksek bir ofiste konuşuyorduk Caracas’ta. "Hiç gelmek istemedi mi? Küba’yla çok yakın iletişiminiz vardı ve çok güçlüydünüz ama Bolivya’da aynı güçte gerilla yoktu." dedim. "Bilmem" dedi gene. "O zaman Komünist Parti'den ayrılmamıştık. Onlar şehirdeydi belki onlara yazmıştır ama onlar bize haber vermedi." "Belki" dedim bir gün bu soruyu onlara sormak üzere. Sonra dedikodusunu yaptık sokaklarda Caracas’ın. "Douglas Bravo böyle dedi bana" dedim. "Haberi varsa bile istemezdi" dediler. Çünkü Che gelirse onun yanında sönük kalacaktı. Douglas Bravo ne kadar büyük bir gerillaysa o kadar da büyük egosu vardır.
Arjantin’de Peronist liderlerle konuşuyordum. Guevaracılarla birlikte gerilla örgütleyenlerle. Kuzey Arjantin dağlarında gerillaları vardı yetmişlerin ortalarına kadar. "Neden Che Bolivya’ya gitti? Neden Arjantin’e gelmedi?" Büyük bir sempati besleniyordu ona ve kendi memleketiydi… "İspanya’da Peron’la görüştüler, onlar" dedi. "Peron çok kısa bir sürede, gerilla savaşına ihtiyaç olmadan geri dönebileceğini düşünüyordu ve Che de onun anti emperyalist olduğunu…"
Cambridge’te Alberto anlatıyordu. Bolivyalı bir mülteciydi. 1961'den beri Bolivya'da aranıyordu. Şili'deydi. Che, Bolivya'ya geliyor diye ülkeye girmişti. O günün heyecanı içindeydi konuşurken; "Bolivya’da Çin ardılı komünistler Che’yi destekleyeceklerini söylediler. Sovyet yanlısı komünistler de destekleyeceklerdi. Che gelmeden bir ay önce Sovyetler’den haber geldi. Che’yi desteklemeyeceksiniz diye ve Çin’den de aynısı. Geriye sadece bu direktifleri dinlemeyenler ve bağımsızlar kaldı. Che de bu durumu biliyordu. Buna rağmen geldi. Öldürüldü." diyordu Alberto.
Che neden iktidarı terk edip Bolivya'ya geldi? Alberto'ya inanıyorum tabii ki. Tek yanıldığı Che'nin öldürüldüğü. Che öldü mü sizce?
*Metin Yeğin bu yazıda 'Comandante Che Guevara' şarkısını dinlemenizi tavsiye eder.