İstiklal'de Akdeniz heyecanı
Yenilenen Yapı Kredi binası İlhan Koman'ın Akdeniz heykeliyle ihtiyacımız olan heyecanı getirdi. Açılış sergisi olan Sarmal da Türkiye sanatına yeni bir bakış niteliğinde.
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'ın 50 yılı aşkın süredir İstiklal Caddesi'nde yer alan binası Teğet Mimarlık tarafından yenilendi. İlhan Koman'ın 1980 yılında yaptığı, bir süredir bankanın Zincirlikuyu'daki merkezinde bulunan Akdeniz Heykeli de İstiklal'e kucak açmış şekilde binanın cam duvarının içine yerleştirildi. İstiklal ne olacak, sorusunun adım başı sorulduğu bir dönemde heyecan yaratan bu çalışmanın pek üzerinde durulmayan yönü de Yapı Kredi Koleksiyonu'ndan oluşan Sarmal sergisi. Necmi Sönmez'in küratörlüğünü yaptığı sergi Akdeniz heyecanının yanında üzerinde durulması gereken bir olay.
Sarmal sergisindeki bütün işler Yapı Kredi Koleksiyonu'ndan oluşuyor. Bir anlamda yenilenen binanın açılışı koleksiyon sergisiyle taçlandırılmış oluyor. Sanat eserlerinin korunmasını hedef alan koleksiyon Sönmez'in de belirttiği gibi heterojen bir yapıya sahip. İlk paranın basıldığı Antik Lidya'dan Cumhuriyet'in kuruluşuna kadarki süreci kapsayan sikke koleksiyonu, 1930-50'li yıllar arasının İstanbul fotoğraflarından oluşan Selahattin Giz arşivi, yazma ve baskı kitap koleksiyonlarından Türkiye sanat tarihinin köşe taşı olan resimlere ve çağdaş işlere kadar birçok örnekle karşılaşıyoruz.
Sarmal 12 bölümden oluşuyor. Ragıp Tuğtekin'in ortaoyunu figürlerinden oluşan Karşı Karşıya; Sikke koleksiyonunun yer aldığı Politik Manzaralar; İstanbul'un geçmişi ve bugünü üzerine yorumların olduğu Konstantinopolis'ten Megapolis'e; Osmanlı ve Türkiye bestecilerin portrelerinin yer aldığı Hayali ve Gerçek Portreler; Anadolu topraklarında sanatçıların savaş üzerine yaptığı çalışmalardan oluşan Savaşa Hayır!; koleksiyondaki figüratif tabloların olduğu Acı Odası; soyut ve geometrik resimlerin yer aldığı Kalp Coşkusu; İş ve İstihsal resim yarışmasından iki resim; Klasik, Modern ve Çağdaş sanatta iç ve dış dünyayı yorumlayan işlerin olduğu İç ve Dış Dünyalar; metalin Türkiye sanatına girdiği Formun Dönüşümü; Kazım Taşkent'in hamiliğini yaptığı filmlerin ve kitapların olduğu Kazım Taşkent'e Saygı ve kitap koleksiyonunun yer aldığı kütüphanedeki Kozmik Işınlar bölümleri oluşturuyor.
Sarmal sergisi, adıyla da işaret ettiği gibi koleksiyonun bileşenlerinin farklı katmanlarla örülmesiyle oluşuyor. Sikke koleksiyonu ve Selahattin Giz'in fotoğrafları farklı bölümlerde karşımıza çıkıyor. Ya da klasik resimlerin arasında genç bir sanatçının işini görebiliyoruz. Böyle karmaşık bir koleksiyon izleyicinin kolayca takip edebileceği bir şekilde karşımızda. Ancak Sarmal, aynı zamanda Türkiye sanatının da izdüşümü niteliğinde. Sergi sanat tarihimize yeni bir bakış olarak da gezilebilir. Gülsün Karamustafa'dan Murat Germen'e, İbrahim Çallı'dan Abidin Dino'ya, Ömer Uluç'tan Cihat Burak'a kadar Türkiye sanatının köşe taşlarının isimlerini görebiliyoruz. Aliye Berger'in modern Türkiye sanatında ilk kırılmayı yaşatan Güneş'in Doğuşu resmini görmek için de ender şanslardan biri olabilir bu sergi.
Bir süredir yol çalışmalarıyla kendinden soğutan İstiklal Caddesi, Yapı Kredi Binası sayesinde tekrar heyecan yarattı. Akdeniz'in yarattığı coşku belki de son zamanlarda en çok ihtiyacımız olan şeydi. Binanın nasıl kullanılacağı, heyecanını kısa sürede yitirip yitirmeyeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak bunun yanında Sarmal sergisinin Türkiye sanatına dair önümüze koydukları da bir o kadar dikkate değer.