YAZARLAR

Kara Hafta'da kadın dedektiflerin dünyası

Bu yılki Kara Hafta'da, polisiye alanında da kadın yazar ve okurların ağırlığını koyduğunu gördük.

Kara Hafta'nın üçüncüsü epey kalabalık geçti. İşin aslı, konuşmaların yapıldığı Cuma ve Cumartesi günleri İstanbul'da son güzel havalar hüküm sürmekteydi. Dışarıda pırıl pırıl bir güneş parlarken izleyicilerin Pera Palas'ın eksi ikinci katında toplanmaları, ancak polisiye merakıyla izah edilebilir.

Türkiye'de ve dünyada polisiyenin edebi bir tür olarak kabul görmeye başlamasının üstünden epey bir zaman geçti. Özellikle Türkiye'de bu konuda Ahmet Ümit'in rolü büyük. Kara Hafta'nın düzenlenmesine de önemli bir katkı sunuyor Ahmet Ümit. Adnan Özer ve Metin Celal ile birlikte haftanın üç düzenleyicisinden biri. Bütün seyahatlerinde yanında mutlaka iyi bir kaç polisiye roman bulundurmakla övünen Doğan Hızlan da festivalin yürütme kurulunda yer alıyor. Bu yıl festivalin açılışında 80. yaşını kutlayan Doğan Hızlan'a ödül verildi ve bir doğum günü pastası kesildi. Onun ödülünü sunma işini ise, yıllardır polisiye romanlar hakkında yazan, programlar yapan Erol Üyepazarcı ile Sevin Okyay üstlendiler.

Kara Hafta'nın ev sahibi, ağırladığı pek çok tarihi kişilik içinde Agatha Christie'ye ayrı bir değer veren otel Pera Palas Jumeirah. Kültür dünyamızda operadan polisiyeye her yere hızır gibi yetişen Deniz Bank'ın hayati desteğini de anmak gerek. Bu yıl çok sayıda yabancı konuk vardı. Etkinlik, polisiye türünün meraklılarını heyecanlandıracak detayları ustaca bulup programa koymuş. Mesela etkinlik salonunun girişindeki Ömer Atakan koleksiyonundan oluşturulan James Bond sergisi şahaneydi. Türkiye'deki James Bond filmlerinin orijinal afişleri, Bond kızlarının imzalı resimleri ve hatta ünlü filmlerden birine adını veren 'Altın Tabanca'nın ta kendisi sergileniyordu... İlk gece 2017 yapımı Agatha Christie uyarlaması Doğu Ekspresi'nde Cinayet için özel bir gösterim yapıldı.

Polisiyenin ilgi gören bir tür olduğunun kanıtı salonların doluluğuydu. Yerli ve yabancı yazarlar polisiyenin farklı alanlarını konuştu, kendi kitaplarını anlattı. Tabii en kalabalık olan, Ahmet Ümit'in yeni romanını anlattığı son toplantıydı. Benim moderatörlüğünü üstlendiğim toplantıda ise üç kadın yazar vardı: Ayşe Erbulak, Nuray Atacık ve Shari Lapena. Kanada'dan bu etkinlik için gelen Shari Lapena, Yan Evin Sırrı romanı 35 dile çevrilmiş, toplam bir milyon satmış uluslararası bir 'bestseller'. Felsefe ve şiir temalı ilk iki romanından sonra 'gerilim ve polisiye' türünde ürün vermeye başlamış. 'Ev gerilimi' diye çevirebileceğimiz uluslararası endüstrinin 'domestic thriller' adını verdiği türde romanları nasıl yazmaya başladığını, bu konuda şansının nasıl da iyi gittiğini anlattı.

Altı roman yazan Ayşe Erbulak konularını nasıl bulduğundan ve seri dedektif karakterleri yaratmanın güçlüklerinden, NuraY Atacık ise matematik bilgisinin polisiyede nasıl işe yaradığından söz ettiler. Sahnedeki yazarlar ve salondaki izleyici kitlesine bakınca polisiyenin tıpkı tüm diğer edebi türler gibi kadın okuyucuların ilgisiye yükseldiğini fark etmemek mümkün değil. Hakikaten bu alan, belki uzun yıllar akıl oyunlarına dayanan bir vakit geçirme alışkanlığı olarak 'erkeksi' bir tür gibi algılanmıştı. Ama insani zaaflar ve ihtiraslara, psikolojiye, siyasete, gündelik hayata ve hatta tarihe uzanan damarlarıyla artık çok daha geniş bir okuyucu kitlesine hitap edebiliyor. Bu kitlede de kadın okuyucular önemli bir yer tutuyor. Ve tabii ki kadın yazarlar. Sadece bizim oturumumuzda değil, Kara Hafta boyunca bir çok oturumda kadın yazarlar yer alıyordu. Kimi Agatha Christie gibi akıl yürütmeyle ilerleyen kurgulara, kimi vahşi cinayetlere, kimi tarihi arka plana, kimi arkeolojiden beslenerek okurunu bilgilendiren kurgulara, kimi insan psikolojisinin git gellerine odaklanan farklı tarz ve türlerde ürün veriyor.

Festival boyunca konuşma yapan yazarların tam listesi şöyle: Cüneyt Ülsever, Haluk Şahin, Alper Canıgüz, Jeffrey Moore, Cenk Çalışır, Ercan Akbay, Hesna Onbaşı, Sibel Köklü, Anthony Horowitz, CharlieHigson, Karen Robinson, Ayşe Erbulak, Nuray Atacık, Shari LaPena, Ayfer Kafkas, Rıza Kıraç, Yonca Eldener, Cengiz Abdülayev, Vasilis Danellis, Ahmet Ümit.

İşin aslı Türkiye'de polisiye halen çok popüler bir tür değil. Çok satanlar arasında Ahmet Ümit kitapları dışında polisiye romanları pek nadir görebiliyoruz. Ama belli ki Pera Palas'ın düzenlediği Kara Hafta gibi etkinlikler bu türün de kaderini olumlu yönde etkileyecek. Üçüncü yılında Kara Hafta artık kendi takipçisini oluşturmuş bir etkinlik gibi. Türe gönül verenleri yılda bir kez biraya toplamak, yazılanlar üstüne düşünmek, yeni metinleri, yazarları ve tabii ki okuru tanımak açısından önemli fırsatlar sunuyor. Seneye çok daha etkili ve etkileyici bir programla kültür gündemindeki yerini alacak gibi görünüyor.