Kahraman seçimden yaralı çıktı!

“Meclis” ve “seçim heyecanı”nı aynı cümle içinde kullanmayalı çok oldu. İktidar partisi Meclis’te çoğunluğa sahip olunca bu heyecanı gerçek anlamda 1 Mart 2003 Irak tezkeresi ve 2010 yılındaki Anayasa değişikliğinin bazı maddelerinin oylaması dışında çok yaşamadık. Meclis’in 26. Dönem ikinci yarıyılı için yapılan Başkanlık seçimi de bu açıdan büyük bir sürprize gebe değildi. Ama not edilecek, altı çizilecek bazı noktalar vardı. Meclis Genel Kurulu’nda sık kullanılan bir ifadeyle “tutanaklara geçsin” diye biz de o notları burada kayda geçirelim.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin genel başkanlık koltuğuna oturduğu Mayıs 2017’den bu yana “metal yorgunluğu” sözleriyle başlattığı değişim, yenilenme sürecinde 22 il başkanı görevden alındı, 6 büyükşehir belediye başkanı istifa ettirildi. Bu değişim süreci daha nelere gebe bilmiyoruz ama değişim Meclis’e uğramadı. AK Parti’de 2 Meclis Başkanvekili ve 5 Grup Başkanvekili koltuklarını korudu. Meclis Başkanlığı için de aynı isimle, “İsmail Kahraman ile yola devam” denildi.

Kulislere göre, Kahraman özel bir tercih değildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan aday olup olmama kararını “vefa” duygusuyla, “kırmamak için”, “ağabey” olarak gördüğü Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a bıraktı. Kahraman da “Devam” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ben de yeni öğrendim. Hayırlı olsun” sözleri ile güçlü bir destek sunmaması da bunun göstergesi olarak yorumlandı. Ancak bu “vefa” kararı partide çok sıcak karşılanmadı. Seçim sonucu da bunun göstergesi oldu.

Sonuçlara geçmeden önce Meclis’in 9 tutuklu milletvekili, 5 düşürülen milletvekili, 1 istifa, 1 vefat ve 1 yasama faaliyetine katılamama olmak üzere 17 eksik üyeyle toplandığını not edelim. Mazereti olduğu için oy kullanmayan milletvekilleri de eklenince seçime en yüksek katılım, o da 3. turda 509 oldu.

Meclis Başkanlık seçimi için AK Parti adayı İsmail Kahraman’ın yanı sıra geçmiş bazı seçimlerde yapıldığı gibi “riske karşı yedek aday” çıkarıldı. AK Parti Adana Milletvekili Tamer Dağlı’nın yedek adaylığı herkesçe biliniyordu ama Genel Kurul seçimi öncesi ismi okununca Kahraman kadar alkış alması gözlerden kaçmadı. Her ne kadar Dağlı, 3. tur öncesi çekilse de ilk 2 turda aldığı oy tepkinin bir ifadesi olarak yorumlandı.

Veriler de bu durumu bir ölçüde doğruluyor. 2011 seçimlerinde AK Parti’nin gösterdiği “yedek aday” sadece 23 oy almıştı. Tamer Dağlı ise seçim öncesi “Bana oy vermeyeceksiniz” çalışması yapmasına karşın ilk turda 38, 2. turda ise 37 oy aldı. Kuliste “20 üzeri oy tepki oyudur” yorumları yapıldı.

Sancılı geçen seçimin sonuçlarına baktığımızda Meclis Başkanı İsmail Kahraman 1. turda 260, 2. turda 257 oy aldı. Tamer Dağlı çekildikten sonra 3. turda Kahraman’ın oyu yine beklenenin altında, 289 oldu. Bu durumda 316 milletvekili bulunan AK Parti’den 1’i Meclis Başkanı, 1’i Meclis Başkanvekili ve 2’si mazereti nedeniyle katılmayan milletvekili sayıldığında 23 milletvekilinden oy gitmemiş hesabı yapılabilir. İlk 2 turda 4-5 olan geçersiz oyun son turda 16’ya çıkması, 5 üyesi bulunan İYİ Parti’nin fazladan 2 oy alması, CHP’nin turlar arasında oylarını 11 arttırması da bunun bir başka kanıtı olarak yorumlanıyor.

Bir de İsmail Kahraman’ın oyunu bir önceki Başkanlık seçimi ile kıyaslayalım. 2 yıl önce yapılan seçimde Kahraman firesiz tüm grubun oyu olan 316 milletvekilinin oyunu alarak başkan seçildi. Bir vefat dışında üye kaybı olmayan AK Parti sandalye sayısı dikkate alındığında Kahraman’ın oyu 2 yıl önceki seçime göre de 27 düşmüş görünüyor.

Sonuç olarak, Meclis Başkanlığı seçiminde sürpriz yok, oy düşüşü ile bir yaralanma yaşansa da kazanan yine AK Parti’nin adayı oldu. Ancak Kahraman'ın tüm grubun oyunu alamaması bir rahatsızlığın göstergesiydi. Bu rahatsızlık sadece İsmail Kahraman’ın tepkilere rağmen tekrar aday gösterilmesinden mi kaynaklandı yoksa başka gelişmelerin habercisi mi bunu önümüzdeki zaman dilimi gösterecek.