İnsanlığın geleceğine dair bir sergi: Koloni
Sultanahmet'teki Abud Efendi Konağı'nda yer alan Koloni sergisi queer düşünceyi posthümanist bir perspektif üzerinden okuyor.
07Feminist kuramcı Rosi Braidotti posthümanist düşünceyi teorize ettiği İnsan Sonrası kitabında "Doğal olan ve kültürel olan kategorileri arasındaki sınırlar, bilimsel ve teknolojik ilerlemelerin etkisiyle yerinden edilmiş ve büyük ölçüde bulanıklaşmış durumdadır," der. Avrupa felsefenin yüzyıllardır boğuştuğu insanlığın zor durumda olduğu düşüncesine içinde bulunduğumuz çağın perspektifinden, insan sonrası bir hümanizm inşa edilip edilemeyeceğini tartışır kitap. Yapay zeka çalışmalarının hızlandığı ve cinsiyet kalıplarının sorgulanır olduğu bir dönemde Koloni sergisi insanlığın geleceğine Braidotti'nin insan sonrası kavramını hatırlatarak yaklaşıyor.
Sultanahmet'teki Abud Efendi Konağı'nda yer alan Koloni sergisi insan tanımını doğa, insan dışı varlıklar, organik ve teknolojik karşıtlığı, beden ve cinsiyet üzerinden sorgulamaya açan işlerden oluşuyor. Dünyanın milyonlarca yıllık tarihi içerisindeki çok küçük bir dilimde dünyaya hükmeden ve dünyayı dönüştürüp yıkıma götüren insanlığın kurtuluşuna dair düşünceyi posthümanist düşünce üzerinden olanaklandırıyor.
Kevser Güler, Derya Bayraktaroğlu ve Aylime Aslı Demir'in küratörlüğünde gerçekleştirilen sergide Türkiye'den ve dünyadan birçok sanatçı konağın odalarına teker teker dağılmış durumda. Her sanatçının sesini ve bakış açısını kendi küçük kolonileri etrafında duyabiliyoruz ve görebiliyoruz.
Serginin belirleyici işlerinden biri Daria Martin'in video performans çalışması olan Soft Materials. İki performansçının çeşitli robotlarla olan tensel ilişkisi üzerinden ilerleyen video 16 mm film çekimleriyle bir yandan 60'lı yılların performans işlerini hatırlatıyor. Ancak bugünden baktığımızda insan ve makine ilişkisindeki organik bir bağ kurulup kurulamayacağına da vurgu yapıyor. Tam tersi bir noktadan Kerem Ozan Bayraktar'ın Mimikri çalışması da insanın doğayla olan ilişkisindeki temsil meselesine bakıyor.
Marry Maggic'in İlaç Yapan Ev Kadınları videosu ve Açık Kaynak Östrojen Kavram Haritası da cinsiyetin ne kadar kimyasal bir mesele üzerinden ele alınabileceğine dair kitcsh bir parodi sunuyor. Arkaik cinsiyet politikalarının aslında ne kadar gülünç olduğunu hatırlatıyor. Yavuz Erkan'ın organik ve inorganik maddeleri bir cam üzerinde sergileyerek yaptığı çalışma da bu tuhaf materyaller arasındaki bağa işaret ediyor.
Mayıs ayındaki 13. Sharjah Bienali kapsamındaki Bahar sergisiyle karşılaştığımız Abud Efendi Konağı tek başına sergiye hükmedebilecek güçte bir yapı. Bu nedenle sanatçıların konakla ilişki kurarak iş üretmeleri de kaçınılmaz. Erinç Seymen ve Uğur Engin Deniz'in Evhamlı Konak videosunu aslında bu konağın kendisi olarak okumak çok zor değil. Aynı şekilde Kutsal İşlem videosu da konağın içinde neler olmuş olabileceğini hatırlatıyor. Furkan Öztekin'in Seyir işi mekanın çatısındaki seyir mekanı üzerinden binanın yapısını ortaya çıkarak kolajlardan oluşuyor.
Türkiye'deki LGBTİ hareketi yükselişe geçtiği 2000'li yıllardan bu yana çeşitli sergilerle çağımızın cinsiyet ilişkilerini, toplumsal yaşam formlarını ve queer düşünceyi tartışmaya açıyor. Kaos GL Derneği yürütücülünde, Övül Durmuşoğlu küratörlüğünde iki yıl önce ARK Kültür'de açılan Gelecek Queer sergisi Türkiye'deki queer feminist üretimlere dair bir bilanço çıkarmıştı. Koloni sergisi de queer düşüncenin önümüzdeki yıllarda daha fazla tartışılacak insan sonrası kültürüyle ilişkisine bakıyor. Yapay zekanın, insan makine ilişkisinin ve tüm evrenin yeniden şekilleneceği bir dönemde tartışabileceklerimize dair bir hazırlık sergisi.
Sergide ayrıca üç yıl önce bir trafik kazasında kaybettiğimiz LGBTİ aktivisti Boysan Yakar'ın yer aldığı Raskol'un Baltası video çalışması da bir anıt gibi konağın çatısında görülmeyi bekliyor.
Sergiye katılan tüm sanatçıların listesi ve ayrıntılı bilgi için web sitesi: http://koloni.kim/