Olmayan restoranın hikayesi
İnternet rahatlıkla kandırılabileceğiniz bir ortam. Sizlere boşuna satılık damakları takip etmeyin demiyorum. Gerçekten iyi kalite olmayan birçok restoran, kendilerini yalan yorum ve paylaşımlarla pazarlamayı öğrendiler, bu süreci ancak bu tip hesapları takip etmeyerek ortadan kaldırabilirsiniz.
Birçok yazımda sizlere internetin günümüzde nasıl bir pazarlama aracı haline geldiğini, Instagram gibi mecraların ne kadar saçma şekilde kullanıldığını yazdım. Satılık damaklar diye de adlandırılan bir takım, gurme olduğu iddiasında olan arkadaşlar, gittikleri yerlerde ücret karşılığında fotoğraf yayınlıyor, "şöyle iyi, böyle mükemmel" diye yazıyor. Bunun dürüstlük dışı olduğunu hep söyledim, söylemeye de devam edeceğim.
Bugün size bu konuların nerelere varabileceğini göreceğiniz bir örnek anlatacağım. TripAdvisor’da Londra’da birnumaralı restoran olabilmiş, ama hiç varolmamış bir restoranın hikayesini...
The Shed at Dulwich, çok enteresan bir hikaye. Oobah Butler, Londra’da yaşayan ve bir dönemde 10 sterlin karşılığında TripAdvisor sitesinde restoranlar hakkında olumlu yorumlar yazan bir kişi. Bu yorumlar sayesinde restoranlar, bulundukları şehirde tavsiye sıralamalarında yükseliyorlar. Rekabetin (ve turistlerin) çok olduğu şehirlerde bu tür yalan yorumların da arttığı söylenebilir. Örneğin aynı sitede Ankara’da en iyi restoran Trilye (ki bu oldukça gerçekçi bir sıralama), ancak İstanbul’da Fatih’te Old Istanbul Cuisine adında tamamen turistlere yönelik hizmet veren ve fotoğraflara bakılırsa asla İstanbul’un iyi restoranları arasında bile sayılamayacak bir yer bir numarada yer alabiliyor.
İşte Oobah Butler, bu noktada TripAdvisor’da var olmayan bir restoranı bir numara yapmayı denemeye karar veriyor. “Bir gün, yaşadığım kulübede otururken bir anda aklıma bir fikir geldi: içinde bulunduğumuz yalan bilgi ortamı ve toplumun gerçek saçmalıklara inanma isteği göz önüne alınırsa, belki bir yalan restoran da mümkün olur.“
Londra’nın güneyinde Dulwich mahallesinde küçük bahçeli bir kulübede yaşayan Butler, bu kulübeyi bir restoran gibi göstererek, The Shed at Dulwich adını veriyor (shed kulübe demek zaten). TripAdvisor üzerine kayıt yaptırdıktan sonra, bir de web sitesi hazırlıyor. Bu siteyi de www.theshedatdulwich.com adresinde görebilirsiniz.
Sonrasında, boyanan süngerler çikolatalı kek, traş köpüğü krema gibi malzemelerle çok şık gibi görünen tabakların fotoğraflarını çekiyorlar, hatta internet sitesinde restoranımızda yemekler değil, ruh halleri servis ediyoruz gibi yeni nesil hipster kafaları çok cezbedecek saçmalamalara da yer veriyorlar.
TripAdvisor üzerinde listelenmeleri sonrası Butler ve arkadaşları The Shed için çok iyi bir restoran, tam bir şef restoranı, çok cool bir yer gibi 5 yıldızlı yorumlar yazıyor ve sadece birkaç hafta içinde ilk rezervasyon talepleri gelmeye başlıyor. Elbette burası var olmayan bir restoran olduğu için arayan herkese önümüzdeki altı hafta yerimiz yok gibi cevaplar veriyorlar. Ve yorumlara “çok uzun bekledim ama değdi” gibi eklemeler yapmayı ihmal etmiyorlar.
Ve sadece dokuz ay içerisinde, yalan restoran The Shed at Dulwich Londra’da TripAdvisor’da bir numaralı restoran oluyor.
İşte internet bu kadar rahat kandırılabileceğiniz bir ortam. Sizlere boşuna satılık damakları takip etmeyin demiyorum. Gerçekten iyi kalite olmayan birçok restoran, kendilerini bu şekil yalan yorum ve paylaşımlarla pazarlamayı öğrendiler, bu süreci ancak bu tip hesapları takip etmeyerek ortadan kaldırabilirsiniz. Yeni açılan yerleri nasıl olsa yine duyarsınız, önemli olan kandırılmamak.
Bu oldukça ilginç hikayeyi vaktiniz varsa şuradan da detaylarıyla izleyebilirsiniz.
Mutlu bir pazar günü dilerim.