HDP kongresinden çıkan 'umut'

Ankara'da kongre mevsimi başladı. Bir hafta önce 2 gün süren CHP kongresini izlediğimiz salona, bu kez HDP kongresi için gittik. Söz konusu HDP olunca, CHP kongresi kadar rahat bir kongre olmayacağını biliyorduk ama yaşadıklarımız yine de "Bu kadar da olmaz" dedirtti.

HDP ile yapılan güvenlik toplantılarında önlemler öyle bir noktaya taşınmış ki "çanta, bilgisayar, kulaklık, powerbank"in salona alınması yasaklanmış. Hadi hepsine “tamam” ama "kalem" de yasaktı HDP kongresinde. İtirazlarımızı dinleyen güvenlik amiri de hak verdi bu duruma ama "Yapacak bir şey yok. Talimat böyle" dedi.

Bir süredir biz basın mensupları da alıştık artık 2 hatta 3 farklı muameleye uğramaya. Aylardır yaşadığımız tecrübeye dayanarak CHP kongresinde değil HDP kongresinde olduğumuzu bilerek girdik salona ama farklı uygulamaları haberlerimizde not etmeyi de unutmadık.

Salon girişindeki manzarayı da not etmekte fayda var. Basın girişinin önünde Meclis'in 3. büyük partisinin kongresini izlemek için en azından birkaç yayın kuruluşunun canlı yayın aracını görmeyi beklersiniz. Ama bu da yoktu. Diğer partilerin kongrelerinde onlarca yayın aracının olduğu alanda tek bir araç vardı o da HDP'nin kiraladığı araçtı. Duyumlarımıza göre parasıyla kiralanan bu aracı bulmak da kolay olmamıştı.

Kongre salonu düzeni alışık olduğumuz kongrelerden farklı değildi. AK Parti, CHP kongrelerinde olduğu gibi tüm tribünler dolu, kürsünün karşısında basın mensupları, salonun ortasında parti yöneticileri ve delegeler vardı. Ama HDP kongresi için bu katılım önemliydi. Daha 2 gün önce tüm bileşenlerin temsilcilerinin gözaltına alındığı kongre öncesi, parti yöneticileri uyku uyumuyordu. Bir milletvekilinin anlatımıyla, geçen 10 gün "Araçlar yola çıkacak mı? Yolda engelleme olur mu? Ankara'ya girişte sıkıntı yaşanır mı? Bir provokasyon yaşanır mı? Bombalı saldırı olur mu?" gibi endişelerle geçmişti. Yeni Eş Genel Başkan Sezai Temelli'nin anlatımıyla "yollarda GBT rekoru kırıldı" ama binlerce partili Ankara'ya gelmeyi başardı. Bu arada sıkıntılar da yaşanmadı değil. Yollarda çeşitli trafik cezalarıyla bağlanan otobüsler, şehirden çıkışına izin verilmeyen araçlar gibi nedenlerle çeşitli sıkıntılar yaşandı ama korkulan olmadı.

Sabahın ilk saatlerinde gördüğümüz HDP Milletvekili Osman Baydemir'in yüzü salona baktıkça gülüyordu ama anlattıkları bunun kolay olmadığının da ifadesiydi. Baydemir'in anlatımına göre Hakkari'den çıkan bir otobüsün güvenlik kontrolü gerekçeleriyle Bitlis'in Tatvan ilçesine ulaşması 12 saat, Tatvan'dan Ankara'ya gelmesi de bir 12 saat daha almıştı. İnsanların 24 saat yollarda perişan olmasına rağmen kongrede olduğuna dikkat çeken Baydemir, gözleri parlayarak "Her şeye rağmen buradayız" diyordu.

Zor bir yolculuk, bir dizi endişe ama planlandığı gibi o kongre salonu dolduruldu, her şeye rağmen "biz varız" mesajı verdi.

Katılımın orta yaş ve üstü olduğu kongre salonunda slogan konusunda 1-2 uyarının yeterli olması kontrollü bir kongre yapılmak istendiğinin işaretiydi.

Kongre beklendiği gibi eş genel başkan adayları ve milletvekillerinin salona girip partilileri selamlamasıyla başladı. Tüm salonu ayağa kaldıran bu selamlamada gülen yüzler, haftalardır süren endişeli bekleyişin bitişinin de işaretiydi.

Kongrelerin en sıkıcı bölümü konuşmalar bu kongrede daha da uzundu. Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesi üzerine bu göreve getirilen HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, yurt dışından gelen katılımcılar, yeni eş genel başkan adayları Pervin Buldan ve Sezai Temelli'nin konuşması derken yaklaşık 5 saat konuşmalarla geçti. Neredeyse tüm konuşmalarda yeniden aday olmayacağını açıklayan Demirtaş'ın adı vardı. Her Demirtaş sözcüğü, her Demirtaş fotoğrafı salonda büyük bir heyecan dalgası yarattı, alkışlarla karşılandı.

Yabancı temsilci sayısının yüksek olduğu kongrede gözler yeni eş genel başkan adayları Pervin Buldan ve Sezai Temelli'nin konuşmalarındaydı. Geleneksel kıyafetle kürsüye çıkan Buldan, Demirtaş'ın yerine geldiğini ilan ederek söze başladı. Buldan, "Bugüne kadar üstlendiği görevi layıkıyla yerine getirmiş; demokratik ve ilkeli siyasetten asla taviz vermemiş; mücadele azmine korkuyu, sinmeyi, geri durmayı asla bulaştırmamış; dürüstlüğü samimiyeti ve erdemli kişiliği ile beraber çalışmaktan her zaman için feyz aldığımız saygıdeğer eş genel başkanımız Sayın Demirtaş’tan bu görevi teslim almak benim için onur kaynağıdır" dedi.

Buldan'ın 1 saate yaklaşan konuşmasında en çarpıcı bölüm, "Belki kişisel ama" diyerek çekinceyle dile getirdiği şu sözler oldu:

"Ben, faili meçhullerin kol gezdiği bir zamanda babası katledildiği gün doğan bir evladın anası oldum. Ölüm nedir bildim. Zulüm nedir gördüm. Elimde sihirli bir program yok! Ama acı deneyimlerle edindiğim gerçek bir bilgi var. En zayıf barış bile bir günlük bir savaştan daha iyidir."

Yeni Eş Genel Başkan Sezai Temelli'nin konuşması ise daha kısaydı. Yaklaşık yarım saat süren konuşmada Temelli, uzmanlık alanı ekonomiye geniş yer ayırdı. Bir milletvekilinin değerlendirmesine bakılırsa bu tam da Türkiye'nin ihtiyacına denk düşen bir tabloydu. Türkiye'nin temel iki problemini Kürt sorunu ve ekonomi olarak nitelendiren milletvekili, yeni eş genel başkanların duruşu ve tutumunun da tam da bunun karşılığı olduğu" yorumunu yaptı.

7 milletvekili düşürülmüş, 9 milletvekili cezaevinde bulunan HDP için zor ama önemli bir kongre geride kaldı. Kongreye gelen partililerin bulunduğu otobüs aramaları sırasında paylaşılan, "yapılan aramalarda bol miktarda umut, cesaret ve direnç ele geçirildi" mesajına bakılırsa kongre de, HDP'nin önümüzdeki dönemi için bol umut, cesaret ve direnç depoladığı bir kongre oldu.