Evet çok üzüleceğiz
Gianluigi Buffon'ın bir röportajda kaleci olmak isteyenlere verdiği tavsiye belki de kendisine bir nottu: "Olmasınlar. Bunu gerçekten söylüyorum. Sonuçta kaleci olmak biraz mazoşist bir durum. Dolayısıyla olmasınlar."
"Doğru şeyler yapmaya inanıyorum. Bu benim karakterim ve kişiliğim." Belki de kariyerinin son Şampiyonlar Ligi maçında itirazdan kırmızı kart gören Gianluigi Buffon’un sözleri bunlar. Bakmayın zaten o kırmızı karta. Gerçekten de kariyeri boyunca hep doğruları yaptı Buffon. Doğruları yapmadığında ise devreye şu sözleri girdi: "Hayatım boyunca birçok hata yaptım. Ama gelişmek ve büyümek isteyen biri için bu çok normal. Aşmanız gereken onlarca engel varken tabii ki bazılarına takılmanız çok olası.”
Michelangelo’nun ‘Davut’ heykelinin 500 yıl önce bulunduğu Carrara’da doğması size tesadüf gibi gelebilir. Ne verimli topraklarmış ki bu kez de bir futbol sanatçısının doğumuna şahitlik etmişti 28 Ocak 1978’de. Evet zaten tescillenmiş rekorlarıyla bir İtalyan futbolu efsanesiydi kendisi ama daha da önemlisi tüm futbolseverlerin hayranlıkla izlediği bir futbol figürü olması asıl önemli olandı. Yoksa 175 kezle İtalya Milli Takım formasının en çok giyen futbolcu olması da bunların 77’sinde kalesini koruması da şimdilik elinde tuttuğu rekorlardı. Önemli olan son Şampiyonlar Ligi maçında teknik direktör olarak karşısına çıkan Zidane gibi, Totti gibi sadece kendi taraftarlarınca değil, rakiplerince bile sevilmesiydi.
İTALYA 90 DÜNYA KUPASI'NDA KAMERUN'UN KALECİ ETKİSİ...
Dedik ya hayatı boyunca hatalar yaptı. Ama hata yapan sadece kendisi değildi. Halterci bir baba ve disk atmacı bir annenin oğlu olarak tabii ki sportif bir gene sahipti. Hadi yine kendi söylemiyle ifade edeyim; onlar "kolları kuvvetli" bir aileydi. Ama Perticata takımındaki ilk antrenörü onu orta sahaya koymuştu. Neyse ki 6 yıllık hatadan 12 yaşında dönülmüştü. Buffon artık olması gerektiği gibi 3 direğin arasındaydı. Ve efsaneleşen yolda ilk adım da buydu.
Peki, onu kaleye gönderen şey neydi? Söz Buffon’un: "Her çocuk gol atan olmayı ister. Kimse kaleyi düşünmez. Ben de öyle. Ama 1990 Dünya Kupası’nı izlerken durum değişti. O turnuvada tabii ki İtalya’yı destekliyordum. Ama ikinci takımım Camerun’du. O takımdaki her bir oyuncu benim futbol kahramanlarım desem yeridir. Ama kafamda en parlak yeri olan oyuncu kalecileri Thomas N’Kono oldu.”
Bir taraftan kaleciliğe iyice meyleden küçük Buffon’da aile içi baskı da gelmeye başlamıştı. Babası ona kaleci olması için ufak ufak baskı yapıyordu. O da buna karşı çıkmadı. N’Kono ile birlikte gönlünün kaldığı yalnızlık adamlığı mertebesinde kendisini buluverdi.
DÜNYA KUPASI'NDAN 2. LİG'E...
Gerçekten de kolları çok kuvvetli bir aileden geldiğini ispat ediyordu. 2001 yılında Juventus’a transfer olduğunda da bunu taçlandırmıştı zaten. Üst üste gelen 4 şampiyonlukta tabii ki payı yadsınamazdı. Ama onu efsaneye döndüren şeylerden biri 2006’dan sonra gerçekleşti: Calciopoli Skandalı. Juventus Genel Direktörü Luciano Moggi ile İtalya Futbol Federasyonu Hakem Kurulu üyesi Pierluigi Pairetto arasındaki telefon konuşmalarının basında yer almasıyla patlayan şike skandalı, futbolda Temiz Eller operasyonu olarak tarihe geçti.
Sportif yargı sürecinin sonunda Juventus, Lazio ve Fiorentina'nın Serie B'ye düşürülmesine, ayrıca Juventus'un 2004-2005 ve 2005-2006 şampiyonluklarının geçersiz sayılmasına ile gelecek sezona -30 puan ile başlamasına karar verildi. İkinci itirazlar sonrasında Juventus'un puan cezası -9'a indirildi. Ama Serie B yolu konusunda bir gelişme yoktu. 2006 Dünya Kupası’nda sadece 2 gol yiyerek yıldızlaşan Buffon, onlarca şansı olmasına karşın gemiyi terk etmedi. Dünya Kupası’nda çıkıp 2. Lig’in yolunu tuttu.
İLK KEZ DÜNYA KUPASI'NA GİDEMEYEN İTALYA...
Her dönem "acaba ne zaman kariyerini noktalayacak" soruları arasında ne klasından, ne yeteneğinden, ne başarılı kurtarışlarından, ne de mütevazılığından hiçbir şey kaybetmeden yoluna devam etti. Ama 2006 yılı bile bu yılki kadar yormamıştır onu. Önce belki de kariyerinin beşinci ve son Dünya Kupası’na gitmek için hazırlanıyordu. Ama tarihinde 4 Dünya Kupası şampiyonluğu bulunan Azurriler, 60 yıl sonra, ilk kez kupa dışında kalmışlardı. Baraj maçında İsveç’i geçemeyen İtalya’da kimse Buffon’u suçlayabilecek durumda değildi.
Ardından da kariyerinin sonunu şampiyonlukla getirmeyi düşündüğü Şampiyonlar Ligi’ne kamuoyunca tartışılan bir son dakika penaltısı ve itirazdan görülen kırmızı kartla veda etti. Hem de İtalya’da 3-0 kaybettikleri maçın rövanşında İspanya’da Real Madrid’e karşı 3-0 önde girdikleri 90+3. dakikada olmuştu olanlar.
Bir röportajda kaleci olmak isteyenlere verdiği tavsiye belki de kendisine bir nottu: "Olmasınlar. Bunu gerçekten söylüyorum. Sonuçta kaleci olmak biraz mazoşist bir durum. Dolayısıyla olmasınlar."
Neyse ki 12 yaşında kimse ona böyle bir tavsiyede bulunmadı. Bu sayede dünyanın en iyi kalecilerinden birini izleme şansına sahip oldu. Ve Buffon’un içinin rahat etmesi geren bir şey daha: Kariyerini noktaladığında tam da istediği gibi futbolseverler buna çok ama çok üzülecek.