YAZARLAR

Çifte şampiyonluğa hazır mısınız?

İki eski dost onlar. İki takım arkadaşı. Biri koçtu biri oyuncu. Ve ikili cuma günü aynı parkenin farklı bench'lerinde karşı karşıya geldi. Sonuçta Obra’nın öğrencileri Fenerbahçe, Jasikevicius’un talebelerini devirip üst üste dördüncü Euroleague Final Four’unda peş peşe üçüncü finaline yükseldi.

Bu yazıyı kaç kişi okuyacak bilmiyorum. Zira Türkiye, spor tarihinin en önemli gününü kutlayacak. Yani futbolumuzun en üst liginin şampiyonu belli oldu dün gece. Düşünsenize, koskoca futbolumuzun şampiyonu belli oldu. Daha önemli ne olabilir ki? Ama bu yazının içeriği bu inanılmaz olayla ilgili değil. Bir spor yazarının, haftalık yazısını bu Türkiye sporunu yerinden oynatacak olay hakkında yazmaması ne büyük ayıp. Ama sanırım beni bağışlarsınız. Neden bu muhteşem olayın kahramanının ismi geçmiyor derseniz de, bu yazı bu önemli spor organizasyonunun son maçları bitmeden yazıldı da ondan.

Bu kadar önemli bir olayı atlayıp bu yazının konusu olmayı başaran ise iki büyük spor adamının yeninden yollarının kesişmesine dair daha önceki yazılardan bir derleme. Daha doğru ifade ile "iki iyi insan ve iki iyi spor adamı"nın yollarının kesişmesine yeni bir selam. Zeljko Obradoviç ile Sarunas Jasikevicius. Ne basketbolculuk kariyerlerini konuşabiliriz, ne de (Daha üçüncü senesi olmasına karşın Jasikevicius’un da) koçluk.

İki eski dost onlar. İki takım arkadaşı. Biri koçtu biri oyuncu. Ve ikili cuma günü aynı parkenin farklı bench'lerinde karşı karşıya geldi. Sonuçta Obra’nın öğrencileri Fenerbahçe, Jasikevicius’un talebelerini devirip üst üste dördüncü Euroleague Final Four’unda peş peşe üçüncü finaline yükseldi. Bize ise iyi insanların yönettiği takımları en üst seviyede izlemenin keyfi kaldı.

'BEN DEMİŞTİM' DEMEK ZORUNDAYIM

Bu köşede daha önce şöyle tanımlamıştım Obradoviç’i. “Zeljko Obradoviç’in elinin değdiği yeri hemen anlarsınız. Kıpkırmızı bir surat, takımın hangi rolüne sahip olduğu önemli olmaksızın oyuncularına her an doğru yapması için sınırsız ve ayarsız uyarılar, son nefese kadar doğru olanı savunma. Maç süresi bitince ise kocaman bir gülümseme. Oyuna ve taktik disipline olan hakimiyeti nedeniyle hemen her ülkede hiçbir adaptasyon sorunu yaşamadan kendi kafasındaki disiplinli ve asla mücadeleden kaçmayan takımı yaratan bir koç."

HERKES OYUN İÇİN OYNUYOR

Şimdi buna bir ek daha yapmam lazım. Önemli olan sizin yerinize uygulayan oyuncularınıza aynı sizin gibi davranmayı öğretmektir. Hatta öğretmek değil hissettirmektir. Obradoviç, yıllar yılı bunu yapabildiği için adı daha yaşarken altın harflerle basketbol tarihine yazılmış durumda.

"Basketbol ve satranç birbirine çok benzer. Ama aralarında derin bir fark vardır. Satrançta hamleleri siz kurgular ve siz yaparsınız. Basketbolda ise siz kurgularsınız, oyuncularınız uygular." der Obradoviç.

O kadar ki sadece oyuncuları değil tribünleri de sanki Obra için oraya geliyorlar. Onlar da tribünde onun kurduğu satrancın doğru parçası olmak için bulunuyorlar. Bunun başarıyla açıklanamayacak bir durumu var.

Jasikavicius için ise bilgisayarımın klavyesinde şu harflere basmışım: “Zamanının efsane basketbolcusu, umuyoruz ki ilerinin en iyi koçlarından biri olacak Jasikevicius'un o akıllardan hiç gitmeyen konuşması... Jasikevicius katıldığı basın toplantısında, Litvanya Ligi Yarı Finalleri’nda oynamak yerine çocuğunun doğumu için takımdan ayrılan Augusto Lima hakkındaki o unutulmaz diyalogdan bahsediyorum. 'Takımdan ayrılması hakkında ne mi düşünüyorum? Ne demek ne düşünüyorsun? Ona o izni ben verdim. Basketbol hayattaki en önemli şey değil. Basketbolun dünyadaki en önemli şey olduğunu mu zannediyorsun? Bu maç kimin umurunda? Senin çocuğun var mı? Olsaydı böyle demezdin. Augusto şu an cennette gibi. Onun adına çok mutluyum. Zira bu hayattaki en önemli şeylerden biri. Çocuğun olunca bunu anlarsın. Çünkü bu insanlığın zirvesidir.' İnsanlığın vücut bulmuş bu anı keşke öylece dondurup hep o zamanı yaşamayı dilemek sanırım çoğu kişinin aklından geçiyordur.”

YERİ ŞİMDİDEN HAZIR

İyi insanların iyi ekipleri olur. Onlar mücadelesini sadece kendileri için vermezler. Doğru olan için verirler. Çünkü bilirler ki en üzüntülü anını da en sevinçli dakikalarını da kalpten paylaşan bir koçları vardır. Tek bir umut varsa, onu da mutlu edebilmek için, o son ter damlasına kadar bir umut varsa, işte kendisi kadar koçu için de yapar onu. Zaten bu sayede üç sene Euroleague Final Four’una getirebilirsiniz takımınızı. Ve bir çentik atarsınız Avrupa basketbolunun en büyük koçunun yanına. Çünkü artık göstermiş olursunuz bundan uzun sürmeyecek yıllar sonra, o şeref tablosunda sadece basketbolcu olarak değil iyi bir koç olarak da adınız yazılacaktır.

Evet önceki gün kaybetti Jasikevicius, ustasına. Ve Obradovicli Fenerbahçe bir kez daha Avrupa basketbolunun bir numarası olmak için bu akşam Real Madrid’e karşı sahne alacak. Lakin benim için şampiyonlar belli. Sanırım Obra kazanırsa, biraz da Jasikevicius kazanmış olacak. Umarım çifte şampiyonluğu kutlamak mümkün olur.


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’