İki Dünya Kupası
Daha önceleri 'non-FIFA World Cup' olarak anılan turnuva 2013 yılında Bağımsız Futbol Federasyonları Konfederasyonu (CONIFA-Confederation of Independent Football Associations) adını alarak farklı bir organizasyon yapısına geçmelerinin ardından artık CONIFA Dünya Kupası olarak oynanıyor.
Rusya'da oynanacak FIFA Dünya Kupası yaklaşırken, modern futbolun evi Londra da bambaşka bir futbol turnuvasına ev sahipliği yapıyor. 31 Mayıs'ta ilk başlama düdüğü çalan turnuvada 9 Haziran'a kadar FIFA üyesi olmayan ülkeler mücadele edecek.
Cebelitarık'ın hikayesini hatırlayanlar var mı? İberya'yı Kuzey Afrika'ya bağlayan bu küçük ama jeopolitik açıdan büyük öneme sahip olan ülke, ilk kez bir UEFA organizasyonuna 2016 yılında katılabilmişti. Averaj takımı olmuşlardı grupta ancak İskoçya'ya attıkları tek gol onların bir rüyasını gerçekleştirmelerine yetmişti. 33 yaşındaki Gibraltar Polisi Lee Casciaro, bir günlüğüne ülkesinin kahramanı olmuştu.
Dünya Kupası elemelerinde de gruplarda yer alan ancak bu sefer gol bile atamayan takımın yolu da işte girişte bahsettiğim FIFA üyesi olmayan takımların mücadele ettiği kupadan geçmişti. Daha önceleri 'non-FIFA World Cup' olarak anılan turnuva 2013 yılında Bağımsız Futbol Federasyonları Konfederasyonu (CONIFA-Confederation of Independent Football Associations) adını alarak farklı bir organizasyon yapısına geçmelerinin ardından artık CONIFA Dünya Kupası olarak oynanıyor.
Alışıldığı üzere oynanan ülkenin ev sahipliği yapma geleneği burada biraz karmaşık bir hal alıyor. Coğrafi ev sahibi Londra olsa bile esas ev sahibi Somali'nin liman kasabasının takımı olan Barawa. Katılımcı diğer takımlar ise şu şekilde sıralanıyor: Tamil Eelam, Abhazya (son şampiyon), Batı Ermenistan, Tibet, Cascadia, Padania, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Panjab, Japonya'daki Koreliler, Matabeleland, Kabylia, Ellan Vannin (meşhur Man Adaları'nın takımı), Szekely Land, Tuvalu ve Karpatya.
HANGİSİ HERKES İÇİN?
Kupa katılımcılarının karakteristik özelliklerine göre biraz politik bir turnuva özelliğine sahip demek de mümkün. Fakat daha bir başka yaklaşımla, federasyonlarına verdikleri isimdeki gibi futbolun bağımsız olarak da icra edilebileceği fikrini barındırıyor olması, günümüz ana akım futboluna bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Sloganlarının “Futbol oynama özgürlüğü” (Freedom to play football) olması da bunu destekliyor.
Diğer yanda, özelliği fark etmeksizin herkes için futbol diyen FIFA'nın Dünya Kupası organizasyonuna doğru çelişkili denebilecek olaylar da yaşanıyor. Maçların oynanacağı çeşitli şehirlerde, daha önceki dünya kupalarında da örneklerine rastlanıldığı gibi yoksul semtlerin görünümlerini örtbas etmeye yönelik haberler duyuldu bile. Daha önce 2012'de, Ukrayna ve Polonya Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde de kulağımıza çalındığı üzere Rusya'da da sokak hayvanlarının 'ortadan kaldırıldığı' bilgileri PETA tarafından haber yapıldı. FIFA akreditasyonu olmasına karşın ülke tarafından istenmeyen adam ilan edilen Alman gazeteci Hajo Seppelt'in giriş yasağının olduğu, İngiltere'de bir Rus bürokratın zehirlenmesi nedeniyle başta İngiltere olmak üzere birçok ülkenin siyasi düzeyde boykot ettiği bir turnuva önümüzde bizi bekliyor.
Rusya'da neler olup bittiğini ve nelerin olup biteceğini yerinde görmek üzere, Moskova'yı merkez üssü olarak alıp kupa sonuna kadar Rostov ve Volgograd'da maç ziyaretleri yaparak final maçı öncesi 10 günümü St. Petersburg'da geçireceğim Dünya Kupası muhabirliği macerama, 7 Haziran'dan itibaren başlıyorum. 18 Temmuz'a kadar Dünya Kupası'na dair mümkün olduğunca her detayı Gazete Duvar için kaleme alacağım. İlk duyuruyu İstanbul'dan yazdığım son köşe yazımla ben yapayım istedim. Günlük kupa yazıları kesmezse anlık içerikler paylaşacağım twitter.com/volkan_agir, instagram.com/voolkanagir ve www.facebook.com/voolkanagir adreslerinden de kupaya dair detayları benden takip edebilirsiniz.