İzmir'de yaşayıp üretmek mümkün mü?
Studio-X İstanbul'da yer alan Kent Müellifleri sergisi İzmir'in kültürel ve sosyolojik referanslarını sanatçı gözüyle karşımıza getiriyor.
Sultan Gökdemir 12 yaşında İzmir Tekel Fabrikası'na işçi olarak girer. Sendikalaşmanın ve grevlerin yasaklandığı 80'li yılları burada çalışarak geçirir. Ancak 1989 yılında işler değişir. Tekel, Devlet Demiryolları, Sümerbank ve Tariş işçileri bir araya gelip vizite eylemlerini başlatırlar. "1989 Bahar Eylemleri" adı verilen bu eylemler '80 darbesi sonrası suskunluğu kıran en büyük hareketliliklerden birine dönüşür. Sultan Gökdemir 34 yaşındayken emekliye ayrılır. Emekliliğinde önce dışarıdan ortaokulu ve liseyi bitirir, sonrasında da sanat eğitimi almaya karar verir. 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'ne başlar. Gökdemir daha sonra katıldığı işçi eylemlerini bir haritaya dönüştürür. Artık var olmayan fabrikaları, değişen yolları ve eylem rotasını karşımıza getirir.
Sultan Gökdemir'in Bahar Eylemleri haritasını Studio-X İstanbul'da yer alan İzmir'de Yaşıyor ve Üretiyor: Kent Müellifleri sergisinde görebilirsiniz. Kent Müellifleri sergisi isminde mütevellit İzmir'de yaşayan ve üreten sanatçıları ve araştırmacıları kentin tarihi ve sanatsal referans noktaları etrafında bir araya getiriyor. Yıldız Çintay Sanat Topluluğu ismiyle bir araya gelen grubun ve davetli sanatçıların hazırladığı sergi bir yandan kentin sorunlarını tekrar tartışmaya açıyor, bir yandan da yeni bakış yollarının kapısını açıyor.
1930'larda İzmir'e bir Akdeniz kenti görüntüsü vermek için getirilen palmiye ve okaliptüs ağaçları, aile albümlerinin olmazsa olmaz fotoğraflarından önünde poz verilen Yatan Kadın Heykelleri, Cumhuriyet kadını imgesini pekiştiren "Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı", Konak sahil yolunu ve Kemeraltı'nı birleştiren üst geçit, Palet Restoran ve uzun yıllar şehircilik alanında önemli bir tartışma başlığı olan Basmane'deki Utanç Çukuru... Bunlar İzmir kenti etrafında yıllardır dönen ve serginin de temel aldığı altı referans noktası. Kitapların, sözlü tarih anlatılarının, fotoğrafların, kartpostalların ve eskizlerin yer aldığı araştırma sergisinde yine İzmir'de üreten başka sanatçılar da misafir ediliyor.
Özgür Demirci'nin 1950'lerin başında açılan Yıldız Sineması'nı bölgenin dönüşümüyle birlikte ele alan "Beyaz Perdeden Yeşil Sahaya" videosu, ölen bir meslek olan fırça tabelacılığını günümüz grafik çalışmalarıyla birleştiren Emre Yıldız'ın "Apartman Yazıları" çalışması, Burak Dikilitaş'ın "Çamdibi Projesi" fotoğraf kitabı sergide öne çıkan diğer işler.
"Türkiye'deki şehirlerin son yüzyıl içinde geçirdikleri değişimi anlamak için tarihi, demografik, sosyal olgulara ve diğer verilere bakmak gerekir. Bunun da ötesinde kentlerin yakın geçmişteki dönüşümünü kentsel mekanda hak iddia eden farklı odaklara ve dolayısıyla neo-liberal politikalara havale etmek mümkündür. İzmir'in 'kentsel dönüşüm'ü biraz daha kontrollü olsa da, daha uzun geçmişte tarihi kentin yıkımı diğer Türkiye şehirlerine benzer."
Güven İncirlioğlu sergide inceleyebileceğiniz İzmir/Smyrna Atlası kitabının girişine bu cümlelerle başlıyor. İzmir'in kültürel tarihimiz açısından öneminde birçok kişi hemfikir. Ancak İzmir'in demografik ve kültürel tarihini incelemek Türkiye'nin tarihi açısından da birçok nirengi noktasına dokunuyor. Studio-X İstanbul'da yer alan İzmir'de Yaşıyor ve Üretiyor: Kent Müellifleri sergisi bu açıdan sadece İzmir'in tarihine meraklı olanlar için değil, İstanbul'daki kentsel dönüşüm tartışmaları açısından da önemli. Ayrıca detayları ve özeniyle araştırma sergiciliği açısından da incelenmeli.
Sergi 13 Temmuz tarihine kadar görülebilir.
Ayrıntılı bilgi için: https://www.facebook.com/events/766359407084880/?active_tab=about