Asla yenilmeyecek umut
İyi bir projenin yarattığı altın jenerasyonunun temsilcileri bu çocuklar. Adlarını bir şekilde duyacaksınız. Belki bir spor bülteninin 5 saniyelik haberinde, belki bir gazetenin tek sütun haberlerinde, belki bir internet sitesinde...
Martin Luther King'in dediği gibi eğer yeterince karanlık olmazsa yıldızları görmek mümkün olmaz. Yani umuttan ümidi kesersek bittik demektir. Peki, neyden ve kimden umut edeceğiz dersek de yüzümüzü gençlere dönmek zorundayız. Zira geleceği kuracak olan onlar, karanlığı aydınlatacak onlar, daha da önemlisi kıvılcımı yangına çevirecek olan onlar.
ADI YAZILMAYANLARIN YAZISI
Bu sebeple gençlerden gelen her başarı daha çok övgüyü hak ediyor. Ve daha çok parlatılmaya değer. Bu yazı da onlar için yazılıyor zaten. Bu yazı yazılırken henüz tamamlanmamış olan U-18 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda kürsüye çıkan, madalyayı son anda kaçıran, henüz yarışmadığı için maalesef burada adı geçemeyen çocukların yazısı bu. Batuhan Çakır'ın pistte attığı ilk adım için okuyabilirsiniz bu yazıyı, Ömer Amaçtan'ın son 100 metredeki deparı için belki ya da İnci Kalkan'ın bitiş çizgisinden geçerken döktüğü son ter için. Belki de Özgür Topsakal'ın ayak ucuyla ayak topuğunu aynı anda kaldırmadığı her an için. Nasıl okumak isterseniz okuyun ama bu çocukların neler başardıklarını muhakkak okuyun, okuyalım. "Bu çocuklar kim, bu genç sporculara nasıl yardımcı olabiliriz" diye düşünelim. Zira bu çocuklar Türkiye atletizminin umut dalları. Bakmayın şimdiye kadar tutunduğumuz tüm dalların kırıldığına. Dert etmeyin üzerimize çökmüş olan karanlığı. Zira o karanlık sayesinde yıldızları görüyoruz. Mizgin'i gördük, Meryem'i gördük. Ama görmekle kalmayalım. Bakalım bu çocuklara. Gerekirse pamuklara saralım. Dedim ya gelecek bu çocukların.
ALTIN JENERASYON
İyi bir projenin yarattığı altın jenerasyonunun temsilcileri bu çocuklar. Adlarını bir şekilde duyacaksınız. Belki bir spor bülteninin 5 saniyelik haberinde, belki bir gazetenin tek sütun haberlerinde, belki bir internet sitesinde... Yeter ki onların pistte mücadele ettiğinin yarısı kadar biz onlar için mücadele edelim. Kaybetmeyelim bu çocukları. Ne karanlık tarafa geçmek zorunda hissetsinler kendilerini ne de yalnız. Bu çocukların başarabileceklerinin sınırı yetenekleri kadar bizlerin onlara sağlayacağı bilinirlikle sınırlı. Uzun lafın kısası bu çocuklar var olmaya devam ettikçe, ümitvar olmak lazım. Orhan Kotan'ın yazdığı, Ahmet Kaya'nın seslendirdiği gibi:
Vurdukça kızgın demire
Hünerli balyoz
Umut
Asla yenilmeyecektir.