Bu sıralar lazım olacak gibi: Soğan ekmek
Efendim ülkemizde soğanı yumrukla tepeden aşağı doğru kırarak parçalara ayırdıktan sonra ekmek arası tüketmek bildiğiniz üzere en uygun fiyatlı yiyecek alternatifler arasında sayılmakta. Ben ise bir yemek yazarı olarak işi biraz daha ileri götürerek size bunun farklı bir versiyonunu anlatacağım.
Efendim malumunuz birkaç gün içinde ülkece oldukça fakirleşmiş bulunuyoruz. Şirketler arası toplantılar bile artık sürekli gözler kurlarda olacak şekilde yapılabiliyor (bizzat şahidim). Kimse dolardan, eurodan başka bir konu konuşmuyor.
Hal böyleyken ben de size şöyle güzel bir ızgara et tarifi vereyim de havamızı bulalım dedim ama malzemelerin fiyatlarına bakmaya başlayınca bu gittiğim yolun yol olmadığını fark ettim. Malum, neredeyse tüm kariyeri boyunca otomotivin içinde yaşayan bir makine mühendisi olarak, maliyeti düşürme refleksi genlerime işlemiş bir kere, bu çabamda en makul seçeneğin soğan ekmek olacağına karar verdim.
Soğan hatırlarsanız kısa zaman öncesine kadar en pahalı dönemini yaşadı, patates soğan lobileri üzerine konuşur olduk, ancak bu aralar soğan fiyatları nispeten ulaşılabilir hale geri geldi, bir marketin cep telefonu uygulamasında az önce baktığımda 1 kg için 2,19 TL fiyatı vardı.
Soğan elbette C vitamini açısından oldukça zengin, birçok tencere yemeğinin de temel taşı. Soğanın bir de gastronomi dışı kullanım alanları var. Bir kere çiğ halde bolca tüketildiğinde sizi istenmeyen muhabbetlerden uzak tutabilen bir güvenlik özelliği var, ayrıca hücreleri büyük ebatlı ve zarları kolay ayrılabilir olduğundan, mikroskopla gözlemlenmesi çok kolaydır ve biyoloji eğitiminde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca herkes tarafından bilinen bir diğer özellik ise, soğan keserken gözyaşlarına boğulmamızdır, öyle ki, 1970’lerin ve 80’lerin arabesk temalı Türk filmlerindeki ağlama sahnelerinde aşağıdan soğan rendelendiği rivayet edilmiştir. Bu durum, soğan kesilirken ortaya çıkan syn-propanethial-sülfür-oksit olarak adlandırılan uçucu gazın gözlerdeki sinirleri uyarması sonucu oluşur ve aslında soğan bitkisinin bir tür kendini koruma mekanizmasıdır. Göz yaşarmasını engellemek için soğanları akan suyun veya su dolu bir kabın içinde kesebilirsiniz. Soğanın kök kısmına çok zarar vermeden soğan doğramak da iyi bir çözümdür çünkü söz konusu gazı tetikleyen sülfür bileşenleri kök kısmında daha yoğun bulunmaktadır. Soğanı buzdolabında tutmak gazın oluşumuna sebep olan reaksiyonları yavaşlatmaya yardımcı olur. Ayrıca soğan doğradıkça vücudun gaza olan duyarlılığı da azalmaktadır.
Efendim ülkemizde soğanı yumrukla tepeden aşağı doğru kırarak parçalara ayırdıktan sonra ekmek arası tüketmek bildiğiniz üzere en uygun fiyatlı yiyecek alternatifler arasında sayılmakta. Ben ise bir yemek yazarı olarak işi biraz daha ileri götürerek size bunun farklı bir versiyonunu anlatacağım.
KARAMELİZE SOĞANLI EKMEK DİLİMLERİ
-2 çorba kaşığı zeytinyağı
-3 büyük boy kuru soğan (kırmızı soğan ile daha da lezzetli olur)
-2 çorba kaşığı kahverengi şeker
-1 yemek kaşığı balzamik sirke
Soğanı piyazlık doğradıktan sonra zeytinyağı ile tavada çevirmeye başlayın. Rengi altın sarısına dönüp yumuşadığı zaman, şeker ve balzamik sirke ekleyin. Soğanların rengi koyu kahverengi tonuna gelip hafif yapışkan bir hale dönüşene kadar toplamda yaklaşık yarım saat çevire çevire pişirin.
Karamelize soğanları kızarmış ekmek dilimleri üzerinde servis edebilirsiniz. Ayrıca karamelize soğan her türlü soğuk şarküterinin ve kaz ciğeri gibi ezme yemeklerin yanına son derece yakışan bir lezzete sahiptir.
Mutlu günler dilerim.