YAZARLAR

Papaz kaçtı, Osman kaldı

Hapisten çıkamayan Osmanlar. Pasaport alamayan Osmanlar. Her hafta karakola imza veren Osmanlar. Osman: Sen, ben, biziz. Biz bize kalmışız. Papaz gider, bakan gelir, işler yürür, biz kalırız. Yine de unutmayın siz Osman’ı.

Papaz ABD vatandaşı, Osman bizim oğlan. Hani şu kıvırcık olan. Alçakgönüllüdür. Efendidir. Tanıyan herkes sever. Parası vardır ama sonradan görme değildir. Pantolonunu ütüsüz, ayakkabısının altını delik görebilirsiniz. Ama yüzünü ışıksız görmezsiniz.

Papaz için gizli tanıklar ifade verdi. 15 Temmuz başarılı olsa CIA direktörü olacaktı. Kısmet tevekkeli, olamadı. Osman’ın böyle bir iddiası olmadı. İddianamesini bekliyor, bir yıl olacak. Sevinmiştir, Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu öğrenmekten.

Osman’ın günahı neydi? Barış istemek. Hayır, barış istemek başka, gerçekten barış için uğraşmak başka. Osman barış için uğraştı. Uğraşmayıp, barışın sözünü geveleyenlerden de Osman’ın etrafında toplananlar oldu. Al sana şebeke lideri!

Öyle değil mi Hüsnü Bey? Doğru mu Güler Hanım? Neden gözlerinizi yere indirdiniz? Şimdi fazla da şey etmemek lazım, sizler de haklısınız. Herkes işine bakmalı. Herkes işine bakarsa, huzur bozulmaz. Herkesin işinin güvencesi kim, belli.

Bakın, Alman Ekonomi Bakanı Altmaier 25-26 Ekim’de güzel ülkemizi teşrif buyuracaklar. Beraberinde seksen kişilik ağır sıklet Alman işadamları heyetiyle. Hukuk ve aşkın ülkesine geliyorlar. Onlar geliyor, papaz gidiyor.

Yolda Almanya’ya uğramış. ABD Büyükelçisi havaalanına gelmiş, yanında da bayrak getirmiş. Papaz bayrağı öpmüş. Bilmem ki Osman da iddianamesi eline ulaşsa, belki öpüp başına koyar. En azından darbe girişimi başarılı olsa CIA direktörü mü olacakmış, onu görür.

.

“Atara atar yapar Ankara’nın bebesi.” Şarkıyı bildiniz mi? Hah, bak yeni ABD Büyükelçiliği’nin önünden geçen sokağa “Malcolm X” adı verilmiş Ankara’da. Büyükelçiliğin arsası nereden tahsis edilmiş? Atatürk Orman Çiftliği arazisi içinden.

Türkiye hukuk devletidir. Osman da Türk vatandaşıdır. Papaz ABD vatandaşı. O fakir o görevde bulunduğu müddetçe iade edilmeyecek bir terörist vardı. Almandı o da. Gazeteci. O da gittiydi papaz gibi. Osman kaldı.

Hapisten çıkamayan Osmanlar. Pasaport alamayan Osmanlar. Her hafta karakola imza veren Osmanlar. Osman: Sen, ben, biziz. Biz bize kalmışız. Papaz gider, bakan gelir, işler yürür, biz kalırız. Yine de unutmayın siz Osman’ı.


Aydın Selcen Kimdir?

1969 İstanbul doğumlu ve Saint Joseph Lisesi ile Marmara Üniversitesi İngilizce Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur. 1992-2013 arasında Dışişleri Bakanlığı'nda meslek memuru olarak çeşitli görevlerde bulundu. Son olarak 2010-13 tarihleri arasında Erbil Başkonsolosluğu görevinde bulundu. Merkeze döndüğü gün "memuriyetten istifa etti." Genel Energy petrol şirketinde bir buçuk yıl siyasi danışmanlık yaptı. 2015'den beri bağımsız olarak özellikle Irak ve Suriye konularında yazıyor. Galatasaray kongre üyesidir. Alaz adında bir kızı var.