Rus basınında geçen hafta (5-11 Ocak): Menbiç’in teslimi Trump’ın planına göre miydi?

Regnum ajansı yazarlarından Sergey Şakaryantz 2019'da Suriye savaşının yeniden şekilleneceğini öne sürdü. Kendisine göre 27 Aralık günü Rus ve Suriyeli askerler ile Şii milisin Menbiç bölgesindeki Arima kasabasına girmesi olası TSK ve müttefiki milislerin operasyonunu önledi.

Menbiç’teki Kürt militanlarının bir kısmı hâlâ Amerika’ya güvenerek Fırat’ın doğusuna çekilirken büyük kısmı Suriye ordusuna katılıp mevkilerinde kaldı. Menbiç ile başlayan bu süreç ülkenin başka şehirlerine de yayılacak. Yazarın deyişiyle demek ki ABD’den “IŞİD’i tamamen silmek için” askeri destek isteyen Ankara, aslında Suriye, Rusya ve İran’a karşı savaşmaya hazırlık içindedir.

Yakında “ABD ve dolayısıyla Türkiye’nin de” Suriye’de sıkışacağını tahmin eden Şakaryantz, birçok “YPG alan komutanının” Ruslarla görüşmeye başladığını yazdı. Hatta YPG en üst komutanlarından Sipan Hemo, Ruslarla görüştükten sonra Kürtlerin Suriye-Türkiye sınırı üzerinde kontrolden vazgeçmeye ve yeni Suriye anayasasını sonraki döneme ertelemeye olumlu baktıklarını Şam’a bildirdi.

Yazıyı bitirirken Şakaryantz, Kürtler 2016’da siyasi uzlaşmaya yönelik Suriye, Rusya ve İran’ın teklifini kabul etseydiler “Afrin ile El Bab Türkiye’nin işgaline maruz kalmazdı” dedi.

Voyennoye obozreniye sitesinde yazısı çıkan Viktor Kuzovkov, Suriye’den asker çektiren Trump’ın, Rusya’nın Türkiye ile arasını açmaya çalıştığını iddia etti.

Yazarın deyişiyle Boğazların üzerinde kontrolü, “oldukça güçlü” ordusu, Ortadoğu ve Kafkasya’ya yakınlığı itibarıyla Amerika’nın “gerçekten stratejik müttefiki” konumundaki Türkiye, ABD’nin Avrasya’daki en önemli “kilit noktalarından” biridir. Türkiye’nin son yıllarda Rusya’ya yaklaşması Amerika’yı ciddi bir şekilde korkuttu. Bunun ana sebebinin Suriye Kürtlerine verilen destek olduğunu gören Washington, Ankara ile ilişkileri onarmak için Kürt müttefiklerini “sattı”. En azından satıyor gibi davrandı.

Bu durumda Rusya’nın önünde iki alternatif var. Birincisi, Türkiye ile olası kavgayı göze alarak Suriye’nin kuzeydoğusunu kontrol altına almak. İkincisi, Kürtleri kaderine bırakmaktır. Ne var ki ikinci seçenek Suriye’nin toprak bütünlüğünü büyük tehlikeye atacak.

Bu arada Menbiç’e Suriye ordusunun girişi, Kürtlerin Şam ile “tampon” için anlaştıklarını gösteriyor. Öte yandan operasyonun çok kolay gerçekleşmesi, Menbiç’in tesliminin Trump’ın planına göre yapıldığını ispatlayabilir.

ABD ile var olan sorunları çözmeye başlayan Türkiye’yi müttefik konumunda tutmanın zor olduğunu öne süren Kuzovkov, Moskova açısından Şam’ın üzerine oynanın daha doğru bir seçenek olduğunu öne sürdü. Kendisine göre Rusya’nın yapacağı şey, “Türk ordusu ile sıcak temastan kaçınarak” ülkenin kuzeydoğusunu kontrol altına alıp Suriye’yi “hakiki ve sağlam” müttefik konumuna getirmektir.

Kuzokrov, "Aksi halde aradığını bulan Türkiye, Suriye’de Rusya’ya ihtiyaç duymayacak" diyerek yazıyı noktaladı.

Aynı site yazarlarından Yevgeniy Damantsev Moskova ile Şam’ı 2019’da neler beklediğini araştırdı.

Gelen haberlere göre Suriye ordusu, “Kaplan Gücü” ve “Suriye Ulusal Güçleri” gibi müttefikleri ile Menbiç ve Arima’nın etrafında “güvenlik çemberi” kurmaya başlayarak TSK'nın ve yazarın deyişiyle “Afrin’de sivillere barbarca davranan” ÖSO’nun saldırısını önlemeye çalışıyor. Kimi yorumcular Kürtlerin Şam’a “yumuşak başlı yaklaşmasını” Amerikan askerlerinin çekilmesine bağlarken Suriye ordusunun sadece Arima ve Menbiç’in batı kesimini kontrol altına almasının “çemberden” bahsettirmeyeceğini ifade etti.

Öte yandan Türk ve ona bağlı militanların bölgeye sevkıyatı Ankara’nın Arima’ya saldırısını çok mümkün kılıyor. Yazara göre bu durumda “söz konusu bölgeyi Suriye sınırları içinde tutmanın tek yolu” ÖSO’ya havadan “önleyici” saldırı düzenlemektir.

Damantsev, Sergey Lavrov Türk mevkidaşı ile yaptığı son müzakerenin ne kadar “yararlı” olduğunu söylese de “Türkiye’yi yönetenlerin imparatorluk canlandırma havasının gün geçtikçe arttığını” iddia etti. Yazar, bununla beraber Türkiye İdlib’de “kendi ayak takımları arasında yoğunlaşan gerginliği” tasfiye etmedikçe Arima’ya taarruz beklenmez ifadesini kullandı.

EADaily ajansı, Türk jetlerinin Suriye üzerinden uçuş yapamayacağını iddia etti.

Ajansa göre hem ABD hem Rusya ile koordinasyon içinde hareket etme konusunda anlaşan Türkiye, Donald Trump’ın kararından büyük ilham aldı. TSK’nin bugüne kadar Suriye’de yaptığı iki operasyonun başarısını havadan desteğe bağlayan ajans, bu sefer de Fırat’ın batısında hava saldırısı için Ankara’nın Moskova’dan onay almak zorunda olacağını öne sürdü. Ne var ki Menbiç’te Kürtlerin yerini Rus ve Suriyeli askerlerin alışı Türkiye’ye savaş uçaklarını bu bölgede kullandırmayacak.

Geçen aralık sonunda, Kürtlere jest yaparak Şam’ın, Fırat’ın doğusunu da uçuşlara yasak bölge ilan edeceğine dair haberler dolaşmaya başladı. Kürtler Suriye’yi terk etmeyeceğine göre Moskova, Washington ve Şam onlara savunma hakkını tanımaktadır.

Yazının sonunda ajans, "Fakat bu savunmanın süresi ve 'inat derecesi' tartışma konusudur" ifadesini kullandı.

“Moskova ve bütün Rusya” Patriği Kirill bir TV kanalına verdiği röportajda akıllı telefonları ve sosyal medyayı fazla kullananların Kıyamet'i yakınlaştırdığını söyledi.

Teknolojik gelişmeye kesinlikle karşı olmadığını belirten patrik, kullandığınız araçlar sayesinde birileri nerede bulunduğunuzu, neleri merak ettiğinizi, nelerden korktuğunuzu öğrenebilir. Dolayısıyla 'küresel gadget ağı' insanoğlu üzerinde kontrole yol açar, dedi. Kendisine göre, bir gün milyarlarca insan hakkındaki bilgileri değerlendirip istediği şekilde kullanabilecek teknoloji geliştirilirse bu "bir tek merkezden gerçekleşen kontrol" Deccal’ın habercisi olacaktır. Kirill "İnsanoğlunu kontrol eden ağın başındaki biri de Deccal’ın ta kendisidir”, dedi.