Ukrayna’da gözler başkanlık seçiminde
Anketler dikkate alındığında Seçimde Narodu ve Poroşenko’nun yarışması bekleniyor. Ukrayna’nın seçiminde dikkat çekici olan Rusya yanlısı grup ve adayın ilk defa bu kadar düşük oy alması. Ayrıca Rusya’yla yakın ilişkilerden yana olan bölgelerde hâlâ tam anlamıyla kontrol sağlanamadığı dikkate alındığında Moskova’nın “Poroşenko gitsin, Rusya yanlısı biri gelsin” temennisinin gerçekleşmesi çok zor görünüyor.
Soğuk bir havanın eşlik ettiği toz, duman, bağırış... Bazı insanlar ilk defa gelmişler hallerinden belli. Bir dertleri var ama tam da ses yükseltemiyor gibiler. Kadınların katılımı da hiç az değil. Az önce önlerinden AB bayraklı arabalar geçmiş kalabalığın. Alkış kıyamet.
Kurşun sesleri geliyor sonra, kalabalık bir sağa bir sola kaykılıyor. Polislerden de göstericilerden de yaralılar var. Havanın keskin soğuğu ve kar, silahlardan çıkan desibeli bir an da olsa yansıtmıyor. Ancak kulaklarının dibinde silah patlayanlar, artık en az bir hafta bu çınlama ile yaşamak zorunda.
Kim ateş etti, niye böyle oldu demeye kalmadan, darbe söylentisi yayılıyor kente. Tarih 19 Kasım 2014, darbeye yem olmayacağız diyenler başkanlık sarayında altın işlemeli muslukları, klozetleri gösteriyor. Aranan kişi doğru adreste bulunamıyor. Haber bültenleri Viktor Yanukoviç’in Kırım üstünden Rusya’ya kaçtığını iddia ediyor. Orta yerinden başlanan bu hikaye Ukrayna’nın 2013’ten 2014’e yaşadıkları gördükleri.
Nihayetinde Ukrayna’da başkanlık koltuğuna şeker kralı Petro Poroşenko oturuyor. Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki Maidan’da 5 yıl önce geniş kitleler, Rusya’nın Avrasya Birliği’ne sıcak bakan ve AB’nin Doğu Ortaklığı Projesi’ne burun kıvıran Yakunokoviç’e isyan etmişti. Her isyanda olduğu gibi bu isyan da yolundan çıkmış, Ukrayna bölünmenin eşiğindeydi. Şeker kralı Poroşenko, iktidar koltuğuna alışmakla meşgulken 2014’te Kırım bir referandumla Rusya’ya katıldı. Yetmezmiş gibi Ukrayna’nın doğusundaki çatışmalar devam etti.
AB ile Ukrayna Doğu Ortaklı Projesi’ni imzaladı. 2014’ten itibaren Ukrayna’ya yüklü olmasa da yardımlar gitti. Ancak “kırk katır mı kırt satır mı diyen” kızgın Putin iktidarı Ukrayna’yı ekonomik, siyasi ve askeri olarak köşeye sıkıştırmaktan hiç çekinmedi.
2014’ten 2019’a Ukrayna’da pek çok şey değişti, ama önemli bazı gerçekler katmerlendi öylece yerinde durdu. Ukrayna halkı 31 Mart’ta başkanlık seçimi için sandık başına gidecek. Bu yazıda Ukrayna’da başkanlığa aday olanları ve rüzgar gibi geçen beş yılın Ukrayna’daki yansımasın ve başkanlık yarışında neler olduğuna bakacağız..
DÜŞMAN KARDEŞLER: UKRAYNA RUSYA İLİŞKİLERİ
Rusya ile Ukrayna’nın kader birliği tarihsel olarak geniş bir mirasa sahip. En son iki ülke SSCB’yi oluşturan iki cumhuriyetti. SSCB dağıldı ve Rusya ile Ukrayna arasındaki çekişme görünür olmaya başladı. Rusya yeni bir formülle bazı eski SSCB cumhuriyetlerini 21'inci yüzyıl dinamikleri çerçevesinde bir araya getirmeye çalışıyor. Bunlardan ekonomide olanı Avrasya Birliği.
Kremlin’e yakın uzmanlar, Belarus’tan Kazakistan’a bazı devletler Avrasya Birliği’nde yerini alırken Ukrayna’nın da burada olması gerektiğini belirtiyordu. Ama öyle olmadı. Ukrayna, “gönlümden geçen Brüksel’in formülü, kusura bakma Moskova “dedi ve ok yaydan çıktı.
Rusya, 2014’te Kırım’ı topraklarına kattı. 21'inci yüzyılda böylesi bir durumun yaşanması hâlâ şaşkınlık sebebi. Kırım’ın Rusya’ya katılımı demek, Rusya’ın Sivastopol’deki donanması için Kiev’in kapısına gitmemesi demek. Bu icazetin ortadan kalkması, Moskova’nın enerjide Kiev’e karşı daha sert olmasına neden oldu.
SSCB dönemindeki boru hatlarını miras alan Moskova, uzun yıllar Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz aktardı. İlk olarak Kuzey Akım I ile Ukrayna’nın transitteki rolü biraz küçüldü. Vladimir Putin’in 1 Aralık 2014’te Türkiye’ye yaptığı ziyaret Ukrayna için felaket bir haber niteliği taşıyordu. Ukrayna’ya alternatif olacak şekilde Türk Akım adındaki projeyle Avrupa’ya Ukraynasız bir güzergahta gaz aktarılacağı duyuruldu. Dahası Kuzey Akım II ile de Almanya’ya gidecek yıllık 55 milyar metreküp kapasiteli hattın müjdesi verildi. Yani 2019’dan sonra Ukrayna Rusya isterse, transit ülke olacak.
Ukrayna ekonomisini köşeye sıkıştırmak için atılan diğer bir adım Ukrayna’dan ithalata güçlü sınırlandırılması gelmesi. Son olarak Kerç Boğazı’nda Ukrayna donanmasından bir gemi Kırım Köprüsü’ne yaklaşırken Rusya kendi karasularına girildiğini iddia ederek hem gemiye ateş etti hem mürettebatı rehin aldı.
Rusya art arda Ukrayna’ya dönük sert önlemlere başvururken AB ve ABD enerjiden bankacılığa Rusya’ya dönük yaptırımlar uygulamaya başladı. Kırım’ın ilhakı nedeniyle Rusya G8 üyeliğinden çıkarıldı. Rusya-AB yıllık zirveleri son buldu. Dahası özellikle ABD, Rusya’nın Kuzey Akım II projesinin doğrudan Ukrayna’yı hedef aldığı gerekçesiyle AB ülkelerine telkinde bulundu, projeye katılan şirketleri tehdit etti.
SEÇİME DOĞRU UKRAYNA’DA SİYASAL VE EKONOMİK DURUM
2014’te başlayan Ukrayna devlet güçleriyle Rusya destekli ayrılıkçı gruplar arası yüksek tansiyon devam ediyor. Bu çatışmalarda bugüne kadar 10 binden fazla insan yaşamını yitirdi.
Çatışmaların yanında ülkenin ekonomisindeki sarsıntı da sürüyor. Ukrayna ekonomisi 2018’de ortalama yüzde 3,4 düzeyinde büyüdü. Ancak Dünya Bankası başta olmak üzere ekonomik kuruluşlar Ukrayna’nın geleceğinin IMF ile yapılacak anlaşmaya ve reformlara bağlı olduğunun altını çiziyor. Ülkenin yüklü borç karnesinin bir kısmının da 2019’da temize çekilmesi gerekiyor. Ukrayna’nın dış borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla oranı yüzde 110 düzeyinde. Üstelik bu borcun yüzde 70’ten fazlası kamuya ait. Borcun yanında Ukrayna’da enflasyon 2014’ten sonra bir dönem yüzde 15’ler düzeyini zorladı, ancak 2017’de yeniden yüzde 10’un altına inebildi. Öte yandan genç işsizliği ve yolsuzluklar ülkenin diğer kronik problemleri. Özellikle yolsuzluk Ukrayna açısından adeta kanayan bir yara. Pek çok parti ve yöneticinin yanında son olarak Ukrayna Başkanı Poroşenko’ya ait bir şeker fabrikasının yolsuzluğa karıştığı ülkenin gündemine gelmişti. Nitekim özellikle sağ radikal gruplar bu durum karşında polisle çatışmış ve Poroşenko’nun yeniden başkanlık yarışına katılmasını kabul edilmez bulduklarını ifade etmişlerdi. Son olarak Ukrayna sanayi cephesinde yıllar içinde üretimde dikkat çeken bir düşüş olduğu söylenmeli. 2017’de enflasyonda toparlama olsa da sanayi üretiminde maalesef böyle bir durum yok. 2018’de ülkenin sanayi üretimi yüzde 3’ten fazla azaldı.
Ukrayna iç kaynakları ve bunların yönetiminde önemli sorunlar kendini ekonomik göstergelerde açık ediyor. Bunun yanında ülkenin borç sarmalına girmiş olmasına ek, ciddi anlamada yardımla döndüğü de görülüyor. ABD ve AB çeşitli sektörlerde ve reformlar için Ukrayna hükümetine 2014’ten bu yana destek oluyor.
Dış politika ve ekonomideki bu durumun gölgesinde Ukrayna halkı 31 Mart 2019’da başkanlarını seçmek için sandık başına gidecek. Ukrayna’da seçimde kimler yarışıyor?
UKRAYNA’NIN SEÇİMİ: ADAY ÇOK FAVORİ YOK
Ukrayna başkanlık seçimi için 10’dan fazla aday yarıştaki yerini aldı. Ancak anketlere göre seçimde baskın bir üstünlük söz konusu değil. Bununla beraber sürpriz bir şekilde Valdimir Zelenskiy anketlerde önde görünüyor. Zelenskiy, ünlü bir komedyen, Halkın Hizmetkarları Partisi (Sluho Narodu) lideri. Putin ile masaya oturmaya hazır olduğunu ifade eden Zelenskiy, son yapılan anketlerde yüzde 19-23 arasında oy alıyor ve önde görünüyor. İkinci sırada şu an Başkan olan Petro Poroşenko var. Poroşenko’ya anketlerde “evet” diyenler yüzde 13 ile 16 arasında değişiyor. Onu, Ukrayna siyasetini takip edenlerin yakından bildiği bir isim Yulia Tymoshenko izliyor. Tymoshenko’nun oy oranı yüzde 11,5 ile 13,8 arasında değişiyor.
Rusya yanlılığıyla bilinen ve muhalif gruba liderlik eden Yuriy Boyko, anketlerde yüzde 7’nin üzerindeki çıtaya geçemiyor. Değinilen isimlerin dışında kalan adaylar yüzde 5 ile 1 arasında oy alıyor.
Ukrayna’da adaylardan biri ilk turda yüzde 50’den fazla oy alamazsa seçim en fazla oy alan iki aday arasında ikinci tura kalıyor. Söz konusu anketler dikkate alındığında Seçimde Narodu ve Poroşenko’nun yarışması bekleniyor. Ukrayna’nın seçiminde dikkat çekici olan Rusya yanlısı grup ve adayın ilk defa bu kadar düşük oy alması. Ayrıca Rusya’yla yakın ilişkilerden yana olan bölgelerde hâlâ tam anlamıyla kontrol sağlanamadığı dikkate alındığında Moskova’nın “Poroşenko gitsin, Rusya yanlısı biri gelsin” temennisinin gerçekleşmesi çok zor görünüyor.
Mühdan Sağlam Kimdir?
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir. 8 Kasım 2023'te Ankara İdare Mahkemesi kararıyla Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki görevine iade edilmiş, ancak 27 Şubat 2024'te İstinaf Mahkemesi kararıyla yeniden ihraç edilmiştir. 2017-2023 yılları arasında aralarında Gazete Duvar, Almonitor, Kısa Dalga ve Artı Gerçek'in de bulunduğu medya kuruluşlarında çalışmıştır.
'Türkiye Kürtlerin aynı zamanda Ortadoğu realitesi olduğunu göremiyor' 20 Kasım 2024
'Ortadoğu’da Kürt meselesinin çözümü Türkiye'siz düşünülemez' 13 Kasım 2024
'Erdoğan Kürt Sorununu çözmeye değil stabilize etmeye çalışıyor' 04 Kasım 2024
Yapay zekanın açıldığı kapı: Nükleerin yeniden keşfi 30 Ekim 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI