YAZARLAR

Fenerbahçe'nin feneri basketbol

Futbol şubesinin maddi geleceği için fenerini arayan Fenerbahçe, basketbol şubesinin ışığını takip etmeli.

Sarı lacivertli kulüp futboldaki dertlerini bir türlü sonlandıramadı. Matematiksel olarak devam eden düşme tehlikesi. Bu duruma rağmen futbolcuların isteksizliği can sıkıyor. Ali Koç ''40 yıldır böyle Fenerbahçe ben de görmedim'' diyerek taraftarın yaşadıklarını anlamaya çalıştığını ifade etmeye çalışıyor. Bir başka Fenerbahçeli, kulübün Divan Üyesi Atilla Tunçay çıkıyor, "1947 yılından beri Fenerbahçe maçlarını izlerim. Ali Koç, '40 senedir böyle bir Fenerbahçe görmedim' dedi. Ben 70 yıldır böyle kötü Fenerbahçe görmedim." diyor. Olaylar biraz daha farklı bir boyut alıyor. Sayın Koç, belki de en çok eleştirileceği açıklamasını da Fener Ol projesine bir Galatasaraylı'nın 500 bin TL bağışladığını aktararak yaptı. Bir yandan, bağış ne kadar bireysel olsa da bağışı yapan kişi sarı kırmızılı camiada önemli biri olmalı ki Ali Koç bunu ifade ediyor, iki takım arasında bağları kuvvetlendirebilir. Diğer yandan da ''Bizim geleceğimize ezeli rakibimiz neden fener oluyor?'' itirazlarını ve homurdanmalarını da getirebilir.

Fenerbahçe dertlerini, borçlarını bitirmek için kendi içine, basketbol şubesine, voleybol şubesine de baksa iş bitecek halbuki demek ne kadar gerçekçi, ne kadar değil uygulamadan bilinemez. Basket şubesinin de borçları olduğu bilinse de, pek tabii böylesine başarılı bir takıma gelir yaratmak da zor olmayacaktır. Türkiye basketbol tarihinde bir ilki daha gerçekleştirdi Fenerbahçe, geçtiğimiz hafta içinde beşinci kez Euroleague Final Dörtlüsüne kalmayı başardı. Obradovic, sarı lacivertli takımın başına ilk geçtiği zaman yaptığım röportajda, kendisi takımın o sezon Final Four'a kalması durumunu Mars'a gitmeye benzetmişti. Fenerbahçe o zamandan bu yana dört kez Mars'a gitti. Bir kere bayrağını dikti. Yaşanmakta olan beş yıllık istikrarın tek kötü yanı ekonomik kısmı, bu kadar süredir devam edebilen bir borçluluksa, sürdürülebilir başarıyla sürdürülebilir borçluluk elde var demektir. Ya da oyunu idare edenler ne kadar iyiyse, muhasebesini idare edenler o kadar da iyi değil denilebilir basketbol şubesi için.

Futbol takımının da basketbol gibi yönetilmesi temennisinin temelinde maddiyat kısmı yatmıyor tabii ki. Kurulmuş olan sportif direktör, teknik direktör, antrenör, yönetici ekibiyle beş yılda bir şampiyonluk kupası, iki gümüş madalya kazandı takım. Taraftarın isteğine göre yönetilmedi, maddi güç sağlamak için taraftarın cüzdanına bakılmadı. Basketbol takımı da kendi taraftarını yarattı, ben dahil. Belki Ali Koç, Fenerbahçe'nin başına geçer geçmez bunu denemek istediyse de bu çözüm futbol için tam da tek çözüm değildi. Fenerbahçe'ye Obradovic gelir gelmez kazanılmadı tüm başarılar. Takımı Obradovic'e götüren, Obradovic'i Fenerbahçe'ye getiren bir süreç vardı. Fenerbahçe bu sürecini bulmalı ilk olarak. Daha sonrasında takıma sistem kuracak ve sürekli başarıları beraberinde getirecek kariyerli bir hoca ve ona uyum sağlayabilecek kazanma ruhuna sahip oyuncular. Mevcut durum vahim, ancak mevcut duruma önümüzdeki sene de sabredileceğini düşünen bir yaklaşım takımı bu seneki halinden de kötüye sürükleyebilir.


Volkan Ağır Kimdir?

1987 İstanbul doğumlu. 2006 yılından bu yana blog yazıyor. 2008 yılında Cumhuriyet gazetesi Spor Servisi'nde muhabirliğe başladı. O günden bu yana yoğunlukla spor muhabirliği yapıyor. Serbest muhabir olarak 2014 yılında Dünya Kupası'nı Brezilya'da, 2015 yılında Copa America'yı Şili'de takip etti. 2011 yılından bu yana Açık Radyo'da her pazartesi günü 19.30'da Efektifpas isimli spor programını sunuyor. Gazete Duvar'da haftalık, zaman zaman da çeşitli yayınlara özel konularda haberler hazırlıyor. Zaman zaman da kendisine dokunan sosyal ve toplumsal olaylar hakkında da yazıları ve haberleri çeşitli medyalarda yayınlanıyor. 2016 Ekim ayından bu yana Almanya'da Köln'de yaşıyor.