YAZARLAR

Tarihi bir Final Four bizi bekliyor!

Futbol takımları, kendilerini dev aynasında görmekten uzaklaşıp uzun süreli projelere imza atacak biçimde Efes ve Fenerbahçe basketbol takımlarını örnek alır mı acaba?

Koraç Kupası'nı kazandığı anda sevdirmeye başlamıştı Efes, bana ve belki de benim jenerasyonuma basketbolu. Naumoski, Conrad McRae, Ufuk Sarıca, Tamer Oyguç, say say bitmez. Aydın Örs'tü o dönem takımın başındaki kişi. Yanında Oktay Mahmuti ve Ergin Ataman vardı yardımcıları olarak. O gün Türk basketbol tarihinin en büyük günüydü. Hatta Türk spor tarihinin. Zira ilk defa bir takım, Avrupa'da kupa almıştı o gün Türkiye'de. Takım sporları adına kazanılan bu ilkin ardından da ilk kez Euroleague Final Dörtlüsü'ne kalan takım yine Anadolu Efes'ti. Bugün de Euroleague son dördüne iki takım kalabilmişse bunu sağlayan yine Efes. Ve yine Ergin Ataman bunun bir parçası.

Ataman, yaptığı sivri açıklamalarla zaman zaman antipati toplamış da bir isim. Fakat, her yiğidin bir yoğurt yiyişi var diyerek bu konuya en azından şu anda derinlikli olarak değinmeyeceğim. Çünkü, başarıyı konuşmanın günündeyiz. Geçen sene Euroleague'i sonuncu olarak tamamlamış bir takımı yeniden zirveye taşıdı Ataman. Takımın genetiğinde yer alan kazanma geleneğini tekrar canlandırdı. NBA'de tutunmakta zorluk çekmiş ve kariyerinde yeni çıkış arayan oyunculardan, Larkin, Pleiß, Anderson gibi, yeni kahramanlar yarattı. Barcelona'nın gönderdiği Moerman ile Barcelona'yı yenmesi de kullanılamayan, verim alınamayan oyunculardan nasıl verim alınabileceğinin kanıtı. İsmi büyük olmasa da nokta atışı transferler yaparak takım olmayı başardıktan sonra başarının gelmesinin de zor olmadığını gösterdi. Ataman bunu basın toplantısında ''Ruh geri geldi'' sözleriyle anlatıyor. Sadece ruhla açıklamak tabii ki çok da basit değil.

Anadolu Efes'i tekrar şahlandıran Ataman'ın geçmişindeki başarılar aslında neler yapabileceğinin kanıtıydı her zaman. İtalya'da Siena ile FIBA Saporta Kupası’nı kazandı, daha sonra Beşiktaş ile 37 sene sonra lig şampiyonluğu ve Eurochallenge Avrupa kupası kazandı, Galatasaray ile 23 sene sonra lig ve EuroCup şampiyonluğunu kazandı ve Anadolu Efes’i 18 sene sonra Final Four’a taşıdı. Ataman, tartışmasız bir şekilde şu anda Türkiye'deki aktif en iyi basketbol antrenörü. Avrupa'daki tanınırlığı ve başarıya giden yolu iyi biliyor olmasıyla Anadolu Efes, Ergin Ataman'la en kısa zamanda Fenerbahçe'nin Zeljko Obradovic ile olan birlikteliği gibi bir yol arkadaşlığına çıkmalı. Obradovic bir Avrupa kupası, bir Euroleague ikinciliği ve beş kez üst üste Final Four getirdi sarı lacivertlilere. Daha önce de Efes'in koçluğunu iki farklı dönemde yapan Ataman da 18 yıl sonra ilk kez Efes'i Euroleague Dörtlü Finali'ne çıkardı. 18 yıl önce de takımın başında Ataman vardı. Kim bilir belki arada 18 yıllık bir boşluk olmasa ve Ataman - Efes birlikteliği devam etse Obradovic ve Fenerbahçe birlikteliğinin eriştiği Avrupa başarısına ulaşabilirdi Efes.

Bu sene iki takımı Euroleague finallerinde izleyecek olmak büyük gurur ve tarihi bir hafta sonu yaşatacak bizlere. Belki ikisi de şampiyon olamayacak. Ancak hem yarı finalde hem de finalde bir takımımız olacak. Bu keyfi başka ne zaman yaşamak mümkün olabilecek ki? Şampiyon olamayacaklarsa bile doğru yapılanma, sabır ve sürekli zirvelerde gezinmeleri Türk basketbolunun örnek alınması gereken en önemli özelliği oldu artık. Her sene final four'da oynarsan belki bir gün uzaktan gönderdiğin son saniye üçlüğü o sepetten içeri girer ve kupa senin olur. En azından şansın olur.

Avrupa kupalarına gitmek konusunda zorluk çektiği gibi içinde bulundukları borç batağının da etkisiyle artık başka bir korkuya da sahip futbol takımları, kendilerini dev aynasında görmekten uzaklaşıp uzun süreli projelere imza atacak biçimde Efes ve Fenerbahçe basketbol takımlarını örnek alır mı acaba?


Volkan Ağır Kimdir?

1987 İstanbul doğumlu. 2006 yılından bu yana blog yazıyor. 2008 yılında Cumhuriyet gazetesi Spor Servisi'nde muhabirliğe başladı. O günden bu yana yoğunlukla spor muhabirliği yapıyor. Serbest muhabir olarak 2014 yılında Dünya Kupası'nı Brezilya'da, 2015 yılında Copa America'yı Şili'de takip etti. 2011 yılından bu yana Açık Radyo'da her pazartesi günü 19.30'da Efektifpas isimli spor programını sunuyor. Gazete Duvar'da haftalık, zaman zaman da çeşitli yayınlara özel konularda haberler hazırlıyor. Zaman zaman da kendisine dokunan sosyal ve toplumsal olaylar hakkında da yazıları ve haberleri çeşitli medyalarda yayınlanıyor. 2016 Ekim ayından bu yana Almanya'da Köln'de yaşıyor.