Bu sezon da hakemleri iyi yedik...
Futbol sezonunun sonuna geldik artık. Şampiyonluk düğümü çözülüyor ama düğümü çözecek olan ya da sezonun nasıl bittiğine karar verenler ne hocalar, ne futbolcular... Tabii ki hakemler!
Futbolun süper ligi bitiyor. Şampiyonluk düğümünün çözülmesi eli kulağında. Pazar günü kupayı kaldıracak takım belli olabilir. Belki de üç puanlı sistem uygulandığından bu yana lig tarihinin en az puanla şampiyon olunan sezonlarından biri olacak bu sezon. Ama muhtemelen hakemlerin en çok konuşulduğu sezon da olacak. Çünkü bu sefer işin içinde orta hakemlere sufle veren video hakemler de vardı. Orta hakemi konuşurken video hakem de konuşuldu.
KİMSE KENDİSİYLE BUGÜNE KADAR ÇELİŞMEDİĞİNDEN...
Video hakem uygulaması çıkmadan önce bu uygulamanın tartışmaları bitirmeyeceğinden adım gibi emindim. Çünkü, video yardımcı hakem denen kişi de aslında bir insan ve insan gözleriyle görüp insan ruhuyla ve aklıyla pozisyonları değerlendirecekti. Yani video hakem sisteminin esas faktörü de kameralar, videolar değil insandı. Ve her insanın da baktığı aynı görüntüye dair yaptığı yorum farklıydı. Benim Salvador Dali'nin eserlerine baktığımda yaptığım yorumun ya da gördüğüm şeyin başka olduğu gibi.
Hakemler de bir pozisyonu defalarca izlese de birbirleriyle farklı şeyi görmektelerdi sezonlarca. Ama her seferinde hepsinden robot olması beklendi. Ferhat geçen hafta Z takımına aynı pozisyonda penaltı çalarken, Cengiz iki hafta önce yine Z takımının yaşadığı aynı pozisyonda penaltı çalmayınca hakemlerin standardını tutturamadığı için sorumlu hep onları yönetenler, eğitenler olarak görüldü. Halbuki, Ferhat ile Cengiz aynı insan olmadığı, aynı süreçleri geçirecek maçlara hazırlanmadıkları, aynı görme özelliklerine sahip olmadıkları, aynı düşünce yapılarına sahip olmadıkları için aynı pozisyona farklı kararlar vermişlerdi. Nasıl ki, tıpkısının aynısı olan bir pozisyonda Danyal isimli futbolcu başka bir hareket yaparak gol atıyorsa ya da atamıyorsa, Mikail isimli futbolcu da aynı pozisyonda başka bir hareket ile gol yapıyor ya da yapamıyor aslında. İnsanın karar alma mekanizması her olayın birbirinden farklı ve çok fazla değişkene sahip olmasından dolayı insan her zaman kendisiyle çelişen bir varlıktır. İnsan özünde ve her zaman çelişkili bir varlıkken, kendisinin bir hafta önce yaptığı üç hafta önce yaptığıyla çelişen insanlar, hakemlerden de aynı şeyi bekliyorlar ki bu bile çelişkili bir durum ortaya çıkarıyor.
Çelişmeyen tek şey var o da tartışmak. Gerçi onu da doğru yapamadığımız için bütün bu tartışmalar kavga olarak da nitelendirilebilir fakat şimdilik tartışma kelimesinde kalalım. Tartışmayı seven bir toplum olarak bu sezon orta hakemler kadar videodan görüntüleri izleyip pozisyonları yorumlayan hakemleri de tartıştık. Herkes yine bir takım komplo teorileri ile birbirine suç attı. Bu sefer orta hakemi rakip takıma yamayamayanlar video hakemleri birbirlerine yamadılar. Pozisyonlar hakkında hüküm vericileri takımlara yamayamadıkları zaman birbirlerine düşürdüler. Hakemler arası görünmeyen hiyerarşi ve ego sorunları konuşulur oldu. Hakemlerin kazandıkları paraların yüksekliği, hakemlerin profesyonelleştirilmesi sorunmuş gibi konuşuldu. Koskoca bir sezonun dörtte üçünde hakemler konuşuldu. Diğer dörtte biri zaten daha ligin başı olduğu için hakemler fazla konuşulmadı. Hem yöneticiler hem futbolcular tatil modundaydı.
HAKEM VARKEN NE TAKTİĞİ
Her sezon her seferinde en çok, hakemin konuşulması alışkanlıktan ve kolaya kaçmaktan başka bir şey değil. Ortada futbol topu varsa ve 90 dakika boyunca birbirine gol atmaya çalışan takımlar varsa ortada sergilenen futbol oyununun tekniği taktiği vardır ve bu konular tabii ki analize ve yorumlanmaya açıktır. Ancak bu kadar uzunca bir analiz yapmak varken neden hakemin verdiği tek bir kararı döndüre döndüre tartışarak, zaman zaman kavga ederek konuşmayalım ki? Hem daha kolay, hem hakemlerin arkasında güçlü bir camia yok, konuyu eleştirmek için iki taraf da hazır konumda hem.
KARARLAR EŞİT DERECEDE ETKİLİ
Maç boyunca rakip kale önünde gelen pozisyonları futbolcu milisaniyeler içinde hızlıca görüp düşünüp hesaplayıp yanlış kararlar vererek nasıl sonuca etki ediyorsa, hakemler de milisaniyeler içinde iki insanın birbiriyle çarpışması hakkında hızlıca karar vermek zorunda kalıyor ve bu kararlarıyla oyuna etki ediyor. Futbolcunun karar anı ile hakemin karar anının oyuna eşit derecede etki ettiğini anladığımızda, hakem tartışmaları da bitecektir. Bu iki elemanın oyunun bir parçası olduğunu ve oyuna eşit derecede etki ettiğini kabul etmediğimiz sürece her sene, bu sene de olduğu gibi futbol değil hakem konuşuruz. Bu da ne futbolu yükseltir ne de hakemleri.