'Karı'lar şampiyon oldu
Fikret Orman’ın aşağılamak için kullandığı ‘karı’lar, siyah-beyazlı kulübün tarihine adlarını yazdırdı. Zira 1993 yılından beri gerçekleştirilen Türkiye 1. Kadınlar Ligi’nde (arada sadece üç yıl düzenlenmedi) Beşiktaş tarihinin ilk birinciliğine erişti. Ne kadar kutlasalar ve kutlansalar az. Biz de ne kadar utansak az.
Bu ülkede yaşıyorsanız kaderinizde başkası adına utanmak vardır. Hem de sürekli. Hani Kemal İnal demiş ya "İnsan rütbesi yükseldikçe, utancı azalır" diye, bu topraklarda rütbe çok hızlı ve liyakatsiz sahip olunan bir şey olduğu için onların utancı da bize yansıyor maalesef. Onların azalan utancı bizim derdimiz oluyor. Bir şekilde kitlelere konuşabilme şansına sahip olduğunuz anda sınırınız işkembe-i kübranız, diliniz kemiksiz.
Mesela bundan birkaç hafta önce bir kanalımızda yaşadığımız gibi. Kanal adı vermeme gerek yok ama kişi ismi vermek elzem. Cüneyt Şen’in sunumunu yaptığı Emre Bol ve Hayri Beşer’in yorumlarıyla katkıda bulundukları bir program yayınlandığı, adında spor geçen bir kanalımızda, Fenerbahçe’nin sportif başarısızlığını kendilerince eğlenerek ilettiler izleyenlerine. Sayın Şen, “Bu arada Fenerbahçe şampiyon oldu. Efeler Ligi’nde voleybolda” dediği anda stüdyoda üç isim de gülmeye başladı. Onların yüzündeki gülümseme bizim yüzümüze utanç olarak yansıdı.
BİZ KİMİZ Kİ!
Spor kanalında çalışan insanlar olarak voleybolu aşağıladıklarına mı üzülelim, tarihin en iyi erkekler voleybol jenerasyonunu yaşadığımız günlerde bundan bir haber olmaları mı mahcup etsin bizi bilemedim. Yoksa kargadan başka kuş, futboldan başka spor tanımam zihniyetine mi? Zira onların mahcup olmaya hiç niyeti yoktu, olmadılar da. Futbolun tek geçer akçe olduğu spor dünyamızın çok bilenleri bunlar. 82 milyon onları dinliyor! Büyük adamlar yani bunlar. Biz kimiz, voleybol kim, orada emek vermiş, ter akıtmış oyuncular, antrenörler, ekip kim! Futbol oynuyorlar mı? Hayır. Tamam o zaman zaten hiçbir şey yapmıyorlar demektir. Eğer aksini düşünüyorsanız utanın kendinizden. Bu spor ulemalarından daha mı iyi bileceksiniz sporun ne olduğunu, değil mi?
BİTMEYEN ERİL DİL
Daha bu olayın üzüntüsü devam ederken karşımıza güzide bir kulübümüzün başkanı çıkıverdi. Seçimli Olağan Genel Kurul’da rakiplerini aşağılamak -bakın eleştirmek demiyorum- için Fikret Orman’ın dili kemiğini kaybetti. Var mıydı sorusunun cevabı bende değil, ama en azından bu olay özelinde ne kadar cinsiyetçiliğe kayabileceğini de bir kez daha fark etmiş olduk. Kendisini eleştirenlere ne dedi Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı: “Göbeğinden konuşmayacaksın. Böyle bir şey var ise çıkıp konuşun. Delikanlı gibi çıkın konuşun. Öyle bir delikanlı adam da yok burada, karı gibi çıkıp arkadan konuşurlar.” Salon buz kesti. Bitmeyen eril dil bu kez kitlelerin önünde hortladı. Yine utanma zamanı bize düştü. En azından Orman özür diledi demeyin sakın. Çünkü özrü kabahatinden büyüktü. Neymiş efendim oruçluymuş da o sebeple söylemiş. Çok detaylandırmak istemiyorum ama orucu da yanlış anlamış belli ki başkan. Sadece aç kalmak olarak görüyorsa bu ibadeti, bir anda insanın içi dışına çıkıverir. Özür gelir ama utanç kalır.
112 KELİME 848 VURUŞ
Neden biliyor musunuz? Bizzat sporcularınız rezil eder sizi. Orman’ın bu açıklamasından sadece bir gün sonra Beşiktaş Kadın Futbol Takımı, Kadınlar 1. Futbol Ligi’ni şampiyonlukla tamamladı. 2018-2019 sezonunda ligi kendisiyle aynı puan ve eşit ikili averajla tamamlayan ALG Spor takımına karşı, statü gereği tek maç eleme usulüne göre oynanan maçı 1-0 kazanan siyah-beyazlılar kulüp tarihinin geçecek bir başarıya daha imza attılar.
Yani Fikret Orman’ın aşağılamak için kullandığı ‘karı’lar, siyah-beyazlı kulübün tarihine adlarını yazdırdı. Zira 1993 yılından beri gerçekleştirilen Türkiye 1. Kadınlar Ligi’nde (arada sadece üç yıl düzenlenmedi) Beşiktaş tarihinin ilk birinciliğine erişti. Ne kadar kutlasalar ve kutlansalar az. Biz de ne kadar utansak az. Kısır spor gündemimizin yine bir parçası olamadılar. Başkanlarının gündemine giremediler. Bırakın başkanın gündemini, neredeyse kulübün resmi internet sitesine bile giremiyorlarmış. Tarihinin ilk Kadınlar 1. Lig Şampiyonluğunu yaşayan Beşiktaş’ın bu başarısı, kulübün resmi internet sitesinde 112 kelime ve 848 vuruşluk bir haberden ileri gidemedi. Ve biz yine yüzümüzün kızardığıyla kaldık. Goethe’nin dediği gibi “İnsanların ne kadar kötü olduğunu görmek beni hiç şaşırtmıyor, fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum.”